Masif Ahşap Gölgelikli Bir Kampüs Binası

Ghent, Sint Pietersstation'daki Koning Boudewijnstraat ile Koning Albertlaan arasında uzanan, caddedeki bazı ve avludaki üç küçük binadan oluşan eski ACV-CSC-METEA kampüsü, Evr-architecten tarafından yenilendi.

Fotoğraflar: Stijn Bollaert

Kampüsün bir bütün oluşturamayan ve çevresiyle pek etkileşimi olmayan mevcut binaları hem yapısal hem de mimari açıdan düzensizdi. Yıllar geçtikçe, çeşitli müdahaleler ve yenilemeler bu bina topluluğunu yıpratması işlevsel tutarlılık, etkileşim ve okunabilirlik eksikliğine yol açtı.

Eski arşiv bir bisiklet kulübesine dönüştürüldü ve caddeden erişilebilir hale getirildi. Mevcut ana hacimler sağlam yapılarına rağmen çağın konfor gereksinimlerine uygun olmadığı için yıkıldı ve yerine ahşaptan yeni bir hacim yerleştirildi.

Arka hacimlerin açılması ve bunların yeni hacme net bir şekilde bağlanmasıyla istenen inşaat programı tam olarak gerçekleştirilebildi. Koning Albertlaan’daki binanın bağlantısı kesilerek avluda kafeterya ve toplantı odalarıyla kusursuz bir şekilde bağlanan iki açık, yeşil bahçe yaratıldı.

Mevcut hacimlerin yeniden kullanılması ve yenilenmesine ek olarak, yıkım aşamasında Labeur vzw ile birlikte mevcut hareketli ve sabit altyapının yanı sıra doğramaların ve özel (sökülebilir) yapı malzemelerinin de eksiksiz bir envanteri çıkarılmış.

Zemin katta, camdan, içe doğru eğimli bir hacim ve geniş bir alt geçitten oluşan yeni hacim, iç alan ile sokak arasında güçlü bir bağlantı oluşturuyor.

Cam kaide şeffaf ve saydam bir yapı oluşturuyor. Tüm zemin kat, sokak cephesinde gayri resmi çalışma ve toplantı alanları bulunan kafeterya ve arka binada servis fonksiyonları ve toplantı odaları ile çevrili. Üst katlarda ACV-CSC-METEA için ders odaları, ofisler ve toplantı odaları bulunuyor.

Güney kanadında beton bir merdiven ve asansör çekirdeği ile çevreleniyor.

Çoğunlukla ofisler ve toplantı odaları bulunan üstteki üç kat tamamen masif ahşaptan inşa edilmiş.

Dikey derin ahşap çıtalar doğrudan gelen güneş ışığını dışarıda tutarken, yumuşak beyaz lake yatay kanatçıklar dağınık gün ışığını ofislere doğru alıyor.

Fsc çamından termal olarak işlenmiş levhalardan oluşan ahşap çıtalar, çeşitli ofis katları için pasif güneş koruması sağlamakla kalmaz, aynı zamanda binaya bir ritim ve görünüm kazandırıyor.