Hükümetin gece yarısı önergesiyle torba teklife eklediği “imar paketinden” çok tartışılacak düzenlemeler çıktı.
Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası Birliği’nin plan yetkisini elinden alan düzenleme, aynı zamanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı tüm imar planlarını tek başına yapan kurum haline getiriyor.
Düzenlemeyle, Meclis’teki Halkla ilişkiler Binası ve Atatürk Kültür Merkezi gibi tartışmalı binaların yıkılması kolaylaşacak. Binaların ilk müellifinden izin alma şartı kaldırılıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’un siluetini bozduğu için tepki gösterdiği yapılara bundan sonra izin verilmemesi için “estetik komisyonu” kuruluyor.
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen düzenlemeye göre, idarelerce onaylanmış, mevcut durumu gösteren halihazır haritalar, parselasyon planları ile teknik ve idari düzenlemeleri içeren planların değişiklik ve revizyonlarında ilk müellifin görüşü ve izni aranmayacak. Belediyeler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca belirlenen esaslara göre, mimari estetik komisyonu kuracak. Komisyon, yapıların ve onaylı mimari projelerin özgün fikir ifade edip etmediğine karar vermeye yetkili olacak. Özgün fikir ifade etmeyenlerde yapılacak değişikliklerde ilk müellifinin görüşü aranmayacak.
Özgün fikir ifade eden mimarlık eser ve projelerinde, eser sözleşmesinde işleme izni verilenler ile eserin bütünlüğünü bozmadığına, estetik görünümünü değiştirmediğine, teknik, yönetsel amaçlar ve kullanım amacı nedeniyle zorunlu olduğuna karar verilen değişiklikler de müellifinin izni alınmaksızın yapılabilecek. Bu durumda ilk müellif tarafından talep edilebilecek telif ücreti, ilgili meslek odasınca belirlenen mimari proje asgari hizmet bedelinin, tamamlanan yapılarda yüzde 20’sini, inşaatı süren yapılarda ise yüzde 15’ini geçemeyecek.
Harita, plan, etüt ve projeler, idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize ve onayına tabi olmayacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanan imar planları, değişiklikleri, revizyonları, yapı ruhsatları, yapı kullanma izin belgeleri ile imar mevzuatına konu edilen diğer coğrafi veri ve bilgilerin elektronik ortamda ilan edilmesi zorunlu olacak. Böylece yapı ruhsatları elektronik ortamda alınabilecek. Bakanlık, ilgili idareler, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılan mekansal planlamalar, yapı ruhsat izninin düzenlenmesi, bu yapıların
Eski binaların yıkım ve restorasyonu için mimarından izin alma şartının kaldırılması, TBMM’nin yıllardan beri yıkılması tartışılan ve ünlü mimar Behruz Cinici tarafından 1984 tarihinde yapılan halkla İlişkiler binasıyla ilgili kolay karar alınmasını sağlayacak.
AKM gibi tartışmalı birçok binayla ilgili tasarruf, mimarın ve şehirlerin yapısını bozulmasını istemeyen kişilerin aleyine sonuç doğuracak. AKM’nın mimarının izin vermiş olmaları nedeniyle düzenleme AKM açısından doğrudan anlam taşımıyor. AKM’nin restorasyon projesi için ilk mimarı Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu mimar Murat Tabanlıoğlu ile sözleşme yapıldı. Tabanoğlu’nun yaptığı proje koruma kuruluna da onaylatıldı.
Ancak Kültür, Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası (Kültür Sanat-Sen), AKM’nin avan projelerinin onaylandığı Koruma Kurulu kararının iptali için Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhine dava açtı. İstanbul 9. İdare Mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararı, 27 Temmuz 2009 tarihinde ajansa bildirildi. Ajans, bunun üzerine AKM’nin onarımıyla ilgili başlattığı her türlü çalışmayı durdurdu. Daha sonra da mahkeme onarım sürecini kesin olarak durdurdu.
Arazi kullanımı ve yapılaşmada sadece mekansal strateji planları, çevre düzeni planları ve imar planları kararına uyulacak. İmar Kanunun istisnası olan alanlarda ve korunacak alanlarda, üst kademe planı Bakanlıkça onaylanan alanlarda alt kademe planların da bakanlıkça onaylanması, üst kademe planları büyükşehirlerce onaylanan diğer alanlarda ise onay yetkilinin büyükşehir belediyelerince kullanılması öngörülüyor.
Kırsal alanlarda işyeri açma ve çalışma izni, kadimden kalan veya yapıldığı tarihteki mevzuat kapsamında yola cephesi olmaksızın inşa edilen yapılar ile köylerdeki yapılara, kırsal yapı belgesine göre verilecek. Köylerde bulunan konutlarda işyeri açma ve çalışma izni alınarak ev pansiyonculuğu yapılabilecek. Yerleşme ve yapılaşma özellikleri, mimari doku ve karakteri, gelişme düzey ve potansiyeli açısından önem arz eden köylerde bu özellikleri korumak ve yaşatmak için köy tasarım rehberleri hazırlanabilecek.
Köylerde ve kırsal özellik gösteren yerleşim yerlerinde yapıların etüt ve projeleri Bakanlığın mimar ve mühendisleri tarafından hazırlanabilecek. Bu tip yerlere ilişkin enerji verimli, iklim duyarlı ve ekolojik özellikli yapılar inşa edilebilecek. Bakanlık bu nitelikteki yapılara uzun vadeli kredi verebilecek.
Mimar Hasan Sökmen, mimarlığın, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na bağlı olduğuna işaret ederek şunları kaydetti: “Mimarlık, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na bağlı. Şiir gibi, tiyatro gibi… Müelliflik hakkını kaldıramazsın. Bunu yok edemezsin de. Örneğin Nazım Hikmet şiir yazmış… Sen, ‘Nazım bunu yazmadı’ diyemezsin. Çünkü yazmış. Ben bir yapıyı, bir şehri dizayn ettim bunu yok edemezsin. Bunun belgesi var, fotoğrafı var. İstedikleri kadar uğraşsınlar kaldıramazlar. Kaldı bu değişiklik Anayasaya da aykırılık teşkil ediyor. Bunlar, mimarlığı, mühendislik ile karıştırıyorlar. Eğer böyle bir şey yapılıyorsa, o zaman tüm sanatları kaldırman gerekir.”