Melbourne'ün banliyö bölgesi Fitzroy’da, Architects EAT tarafından tasarlanan bir kompleks olan "Stockroom", zanaat, tarih ve doğa ile tanımlanıyor.
Eid Goh ve Albert Mo ortaklığındaki Architects EAT tarafından tasarlanan konut, ustalıkla dönüştürülmüş eski bir depo ve tümü yeşil kaplı, uzun bir tuğla duvarın arkasında modern bir yaşam alanına dönüştürülmüş bitişik işçi kulübesinden oluşuyor.
Orijinal endüstriyel kabuğu korunmuş “Stockroom” olarak adlandırılan ve iç mekanları tamamen yeniden tasarlanan ev dışarıdan yeşilliklerle dolu küçük verandaları ve avlusu olan bir kulübe ve küçük bir kır evi olarak görünüyor.
“Belki de Venedik ve Brezilya modernizminden, bu yerlere yapılan seyahatlerden bir şekilde etkilendik.”
Nitekim, kompleksin ana dolaşım omurgası, bitki örtüsü ve sarmaşık bitkiler bakımından zengin, iç mekanda ve avlulara doğru alanlar ve manzaralar sunarak Venedik’e ait bir yol gibi değerlendirilmiş. Bu tarih ve yaşanmışlık hissi, orijinal dış cephelerin ve açıkta bırakılan sınır tuğla duvarın korunmasıyla artırılmış.
Ana depo binası, üst katlarda çocuk odalarıyla birlikte, zemin katında açık plan yaşam alanına ev sahipliği yapıyor. Bu arada, ebeveyn odaları da ayrı bir ana süit içindeki kır evi bölümünde yer alıyor.
Eski her yerde yeniyle buluşuyor, ancak genel his, buranın her zaman orada olan bir ev olduğu yönünde. Dokunsal malzemeler, doğal renkler ve yüzeyler, dokunuşu davet eden, rahat ve misafirperver hissettiren bir bütünde bir araya geliyor.
Deponun merkezindeki beton çekirdek, üst kata çıkan ahşap tırabzanlı bir merdiven içeriyor. Aynı çekirdek, çamaşırhane, banyo ve depolama gibi kullanım alanları da dahil olmak üzere etrafındaki diğer işlevleri oluşturmak ve desteklemek için akıllıca genişliyor.
“Bu endüstriyel dönüşümün genel paletinde mevcut malzemeler ve çevredeki doğa önemli bir rol oynadı. Özenle detaylandırılmış tırabzanlar, marangoz ve ağaç tornacısının becerisinin kanıtıdır, 150 yıllık oregon kereste makaslarına atıfta bulunuyor ve arka bahçedeki sevilen limon kokulu sakız ağacına saygı gösteriyor.”