Ankara Kalesi’nde metruk haldeki 3 ev, müzeye dönüştürüldü. Tunç Çağı’ndan Bizans’a kadar uzanan süreci yansıtan 2 bin eserin yer aldığı müze, Ankara’nın iş, sanat ve siyaset dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı kokteylle açıldı.
İşadamı ve sanatsever Yüksel Erimtan’ın girişimi ile kurulan Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, kapılarını açtı. Ankara Kalesi’nde kale giriş kapısının karşısındaki 3 yıkık ve metruk Ankara evinin bir bütün halinde ele alınmasıyla açılan müzede, Yüksel Erimtan’ın 2 bin parçalık tarihi eser koleksiyonu gün ışığına çıkıyor. Tunç Çağı ve Hitit ile başlayıp, Geç Roma ve Bizans uygarlıklarına kadar uzanan döneme ait taşınır eserleri yakından görme fırsatı sunan müzenin açılışına çok sayıda seçkin davetli katıldı. Müzenin kurucusu Yüksel Erimtan ve eşi Nurdan Erimtan’ın ev sahipliği yaptığı açılış kokteylinde Ankara iş, sanat ve siyaset dünyasının önde gelen isimleri yer aldı.
Ankara’nın ilk özel arkeoloji ve sanat müzesi olma özelliği taşıyan Erimtan Müzesi’nde tabletler, sikkeler, mühürler, kemerler, cımbız ve ayna gibi eserler sergileniyor. Koleksiyonerlik merakının 1960’lı yıllarda Mersin’de bir avuç yüzük taşı ile başladığını belirten Erimtan, iki köylünün elinde gördüğü taşların babasından yadigar taşları hatırlattığını ve koleksiyonerlik yolculuğunun başladığını söyledi. Müzede dünyadaki en eski görsel belgeler olan Fayum Portreleri, ziyarete sunulan eserler arasında yer alıyor. Ayrıca Romalıların ziyafet sofrası da, müzenin ana sergi salonunda bulunuyor.