Milano Tasarım Haftasında Ekolojik Konular

Milano’da baharın gelişi Milano Tasarım Haftası ile anlaşılıyor diyebiliriz.

Noel cıvıltılarından sonra kısmen sessizleşen şehir ilk cemrenin düşmesiyle tekrar hareketlenmeye başlıyor. Mart ayında “Digital Design Week” ile başlayan tasarım etkinlikleri yaz miskinliğine kadar Salone del Mobile, Architecture Week, Photo Week ve daha nice başlık altında toplanan buluşmalar ve sergi serileriyle devam ediyor. 

Bu sene Milano Tasarım Haftası’nda, Fuorisalone kapsamında INTERNI sergilerinin ana başlığı “Human Spaces” idi. Tanıtım bülteninde yaşamsal ihtiyaçlarımız, sürdürülebilirlik ve çevre meselelerinin altı çiziliyor. Bu kavramsal çerçevede yaratıcı düşünme ve üretme süreçlerinin merkezinde yaşam ve yaşamı ifade etme biçimlerinin yer aldığı ifade ediliyor.

Tüm tasarımlar olmasa da birçok tasarımın geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilmiş olmasına, sergi sonrası tekrar dönüştürülebilir olmasına dikkat edildiğini ya da çevre sorunlarına dikkat çekmeye çalıştığını söyleyebilirim. Ama bazı tasarımlar açıklama metinlerinde yer verdikleri sürdürülebilirlik, geri dönüşüm kavramlarını yansıtamadan, bu büyük sergi niceliğinin içinde kayboluyor. Şüphesiz tasarım haftası her şeyin yanında uluslararası büyük bir “şov”. Teknoloji, moda, yapı, tasarım dünyasından pek çok dev marka bu şovun içinde yer almak için hazırlık yapıyor ve bütçe ayırıyor. Çevre meselelerine dikkat çekilmeye çalışılmasını önemli buluyorum, bu kadar kamunun gözü önünde olan, her kesimden ve neredeyse her ülkeden ziyaretçi çeken bir etkinliğin sadece tasarım temalarında değil, basılı materyal kullanma savurganlığında, partilerinde ve etkinliklerindeki plastik kullanımında da daha fazla özen gösterebilir miydi diye de düşünüyorum. 

INTERNI sergilerinin ana mekanlarından biri olan Università Degli Studi Di Milano’daki birkaç yerleştirmeden bahsetmek istiyorum. Üniversite avlusunun merkezinde çimenlik alana yerleştirilmiş bir tasarım karşılıyor bizi. Yaklaştıkça metal bir strüktür içerisinde kırmızı filelerin içinde istiflenmiş plastik şişe kapaklarını seçebiliyorsunuz. Sanatçı Maria Cristina Finucci’nin tasarımı “Help the Planet, Help the Humans”, One Ocean Foundation1 işbirliğiyle uygulanmış. Yaklaşık 2 ton plastik şişe kapağının kullanıldığı tasarım kuş bakışı aslında dört harfi oluşturuyor: HELP. Gece aydınlatmasıyla kırmızı rengin baskınlaştığı tasarımı sanatçısı yeryüzünün kabuğunda bir çatlak ve içinden görünen lav tabakasına benzetmiş. Benimse aklıma aktivist Greta Thunberg’in izlenmesi gereken çevre politikalarıyla ilgili sözlerini getiriyor2: “Eviniz yanıyormuş gibi hareket etmenizi istiyorum. Çünkü yanıyor.”


Fotoğraf Kaynak: https://www.mentelocale.it/

Avludaki bir diğer yerleştirme ‘La Foresta dei Violini’ (The Forest of Violins). Tasarımın fikri Nemo Monti’ye proje ve uygulama ise Piuarch mimarlık ofisine ait. Geçtiğimiz ekim ayı sonunda, Kuzey İtalya Dolomiti bölgesinde beklenmeyen çok kuvvetli rüzgarla beraber büyük bir fırtına yaşandı. Yaklaşık 14 milyon dev çam ağacı yıkıldı, kökünden koptu ya da kırıldı3. Burada paylaştığım fotoğraf acı tabloyu anlatmaya yetmiyor bile. İşte ‘La Foresta dei Violini’ yaşanan bu afete dikkat çekmeyi amaçlıyor.


Fotoğraf Kaynak: https://www.italymagazine.com/news/storms-italys-dolomites-raze-centuries-old-forests

Fırtınada etkilenen yerlerden biri olan ve dünyanın en iyi kemanları için kullanılan ağaçların da olduğu bir ormandan kökünden devrilmiş iki ağaç getirilerek, ahşap strüktür yardımıyla üst kattan gökyüzüne avlunun üstüne doğru uzanıyor. Yerleştirmenin yanı sıra keman, çello ve gitar dinletileri de tasarıma eşlik ediyor olacak tasarım haftası boyunca. 

Etiketler

Bir yanıt yazın