Mimarlar Kendilerini ve Projelerini Anlatıyor

Kalebodur'un, toplumu ve mimarlığı ilgilendiren değerlere sahip çıkma misyonuyla gerçekleştirdiği "Kalebodur'la Mimarlar Konuşuyor" toplantı dizisi, her ay mimar Abdi Güzer'in moderatörlüğünde bir sohbet programı düzenleniyor.

Güzer’in, alanında öne çıkan isimlerle yaptığı söyleşiler, mimarlığı anlama ve dünyada ses getiren mimarları yakından tanıma imkanı sağlıyor.

“Kalebodur’la Mimarlar Konuşuyor” projesinin ilk konuğu Türkiye’de mimarlık alanının etkili isimlerinden, uluslararası ortamda Türkiye’yi temsil eden, Ağa Han Mimarlık Ödülü’nün 25 yıllık yöneticisi, ABD Mimarlık Enstitüsü’nün Onursal Üyesi Prof. Dr. Süha Özkan oldu. Abdi Güzer, programında Süha Özkan ile “Doğu-Batı mimarisi, Türk mimarisinin geldiği nokta ve mimaride taklit” temasını ele aldı.

“Kalebodur’la Mimarlar Konuşuyor” toplantı dizisine ek proje olarak gerçekleştirdiği sohbet programının, farklı ölçeklerde etkilerinin olmasını beklediğini belirten mimar Abdi Güzer, “Öncelikle mimarlık ortamında öne çıkan kişilerin yakından tanınması, üretimlerinde ve çalışmalarında etkin olan düşünce ve sınırların tartışmaya açılması, sürdürülebilir bir mimarlık eleştirisi ortamının altyapısına katkı sağlayacak. Ayrıca tartışmaların bütünü, bugün mimarlık ortamı ile ilgili belgesel değer taşıyan alternatif bir kayıt, bütüncül bir resim sunacak. Bu ortam içinde konuşulanlar kadar, katılımcı bir tartışma ortamının oluşması da eleştirel bir mimarlık kültürünün işlevselleşmesine ve yerleşmesine yönelik bir çaba olarak algılanmalıdır” dedi.

Mimarlığı Anlamak ve Anlatmak

Mimarlarla ve mimarlıkla doğrudan ilişkili diğer kişilerle yapılacak söyleşilerin, bir yandan bugünün mimarlık ortamının arka planını, diğer yandan bu ortam içindeki kişilerin var olma biçim ve sınırlarını tartışmaya açacağını ifade eden Abdi Güzer, şunları söyledi: “Türkiye mimarlığı, özellikle son dönemde radikal dönüşüm ve kırılmaları temsil ediyor. Öte yandan bu yeni durumu anlamaya, anlatmaya ve değerlendirmeye yönelik çabalar kısıtlı kalıyor. ‘Kalebodur’la Mimarlar Konuşuyor’ projesi her şeyden önce bugünün mimarlık ortamında etkili olan isimleri, onların gerek bugünün ortamı ile ilgili düşüncelerini değerlendirme ve gerekse kendi var olma zeminlerini birinci dilden anlamayı hedefliyor.”

Projenin ana eksenini mimarlık ortamında etkili olan ya da etkili olması beklenen kişilerle yapılacak söyleşilerin oluşturduğunu belirten Abdi Güzer, “Bunlar mimarlık ortamının yakından tanıdığı isimler olabileceği gibi eleştiri, sanat gibi mimarlığa komşu alanlardan kişileri, uluslararası isimleri ya da genç mimarları da kapsayacak. Bu kişilerle yapılacak söyleşilerin, ortama yönelik büyük bir resmin parçası olmasının yanında, kişisel çalışma ve düşünceleri de belgelemesini bekliyoruz” diye konuştu.

Mimar Abdi Güzer’in pek çok alt proje içeren söyleşileri, kurgulanmamış ham haliyle internet ortamında paylaşıma açılırken, kısa versiyonlar da başka medya ortamlarında yayınlanıyor. Güzer’in, Prof. Dr. Süha Özkan ile “Doğu-Batı mimarisi, Türk mimarisinin geldiği nokta ve mimaride taklit” temasını ele aldığı ilk söyleşisi:

Abdi Güzer ise Kalebodur’la Mimarlar Konuşuyor projesi hakkındaki sorularımızı yanıtladı.

Kalebodur’la Mimarlar Konuşuyor projesi nasıl bir fikirle ortaya çıktı?

Abdi Güzer: Türkiye mimarlığı özellikle son dönemde radikal dönüşüm ve kırılmaları temsil ediyor. Öte yandan bu yeni durumu anlamaya, anlatmaya ve değerlendirmeye yönelik çabalar kısıtlı kalıyor. Kalebodur’la Mimarlar Konuşuyor projesi her şeyden önce bugünün mimarlık ortamında etkili olan isimleri, onların gerek bugünün ortamı ile ilgili değerlendirme ve düşüncelerini gerekse kendi var olma zeminlerini birinci dilden anlamayı hedefliyor. Mimarlarla ve mimarlıkla doğrudan ilişkili diğer kişilerle yapılacak söyleşilerin bir yandan bugünün mimarlık ortamının arka planını, öte yandan bu ortam içinde bu kişilerin var olma biçim ve sınırlarını tartışmaya açması bekleniyor.

Proje ile temel olarak neler yapılması hedeflendi?

Abdi Güzer: Projenin ana eksenini mimarlık ortamında etkili olan ya da etkili olması beklenen kişilerle yapılacak söyleşiler oluşturuyor. Bunlar mimarlık ortamının yakından tanıdığı isimler olabileceği gibi eleştiri, sanat gibi mimarlığa komşu alanlardan kişileri, uluslararası isimleri ya da genç mimarları da kapsayacak. Bu kişilerle yapılacak söyleşilerin bir yandan ortama yönelik büyük bir resmin parçası olması, öte yandan kişisel çalışma ve düşünceleri de belgelemesi bekleniyor.

Söyleşiler kurgulanmamış ham haliyle internet ortamında paylaşıma açılırken, kısa versiyonlarının başka medya ortamlarında yer alması öngörülüyor. Benzer biçimde belli bir yoğunluk sonrasında katılımcıları bir araya getiren, izleyicilerle buluşturan tartışma, panel, forum gibi toplu değerlendirme etkinlikleri düşünülüyor.

Projenin bir başka önemli ayağı ise yayın. Gerçekleşen söyleşilerde bahsi geçen bazı örnek ve malzemelerin görsellerini de içerecek biçimde derlenmesi, kalıcı bir yayına dönüştürülmesi düşünülüyor. Özetle pek çok alt proje içeren, katılım ve eklemlenmelere açık, sürdürülebilir bir projeden bahsediyoruz.

Bu projenin mimarlığa nasıl bir katkı sağlaması bekleniyor?

Abdi Güzer: Projenin farklı ölçeklerde etki ve katkılarının olması bekleniyor. Öncelikle mimarlık ortamında öne çıkan kişilerin yakından tanınması, üretimlerinde ve çalışmalarında etkin olan düşünce ve sınırların tartışmaya açılması sürdürülebilir bir mimarlık eleştirisi ortamının altyapısına katkı sağlayacak. Tartışmalara doğrudan ya da dolaylı olarak katılacak genç ya da yeni isimler bu ortamın parçası haline gelecek, dönüştürücü gücünü oluşturacak. Öte yandan tartışmaların bütünü bugün mimarlık ortamı ile ilgili belgesel değer taşıyan alternatif bir kayıt, bütüncül bir resim sunacak. Bu ortam içinde konuşulanlar kadar katılımcı bir tartışma ortamının oluşması da eleştirel bir mimarlık kültürünün işlevselleşmesine, yerleşmesine yönelik bir çaba olarak algılanmalıdır.

Etiketler

Bir yanıt yazın