2009 Pritzker Mimarlık Ödülü'nün sahibi İsviçreli mimar Peter Zumthor oldu. Dünyada en prestijli mimarlık ödülünün resmi töreni 29 Mayıs'ta Buenos Aires, Arjantin'de yapılacak. 65 yaşındaki mimara, 100.000 Dolar'lık ödül ve bir bronz madalya verilecek.
Zumthor’un tasarımlarının çoğu İsviçre’de olmasına rağmen, Almanya, Avusturya, Hollanda, İngiltere, İspanya, Norveç, Finlandiya ve Amerika’da da projeleri bulunuyor. En ünlü projesi İsviçre’nin Vals kentinde, mimarın baş yapıtı olarak görülen kaplıcalar. Eleştirmenlerce en son övülen projesi ise Almanya’daki Field Şapeli. Jüri sadece bu binaları değil, “hem şaşırtıcı derecede modern, hem de tarihin katmanlarını barındırarak tamamiyle huzura erdiren bir proje” olarak görülen Köln’deki Kolumba Müzesi’ni de belirleyici olarak gördü.
Jüri’nin seçimi duyurulurken, Hyatt Vakfı’nın başkanı Thomas J. Pritzker, jürinin açıklamasından alıntı yaparak, “Peter Zumthor dünyanın dört bir yanındaki meslektaşlarının hayran olduğu, inatçı ve olağanüstü derecede azimli, usta bir mimar. Zumthor’un bütün binaları güçlü, sonsuz bir varlığa sahip. Net ve kesin düşünceyi gerçekten şairane ölçülerle bir araya getirebilme gibi nadir bulunan bir yeteneği var,” dedi.
Zumthor Düşünce Mimarlığı kitabında şöyle diyor, “Günümüz mimarlığının kendiliğinden içinde varolan görev ve olasılıkları ifade etmek zorunda olduğuna inanıyorum. Mimarlık, kendi özüne ait olmayan şeyler için bir araç ya da sembol değildir. Gereksizliği göklere çıkaran bir toplumda, mimarlık bir rezistans görevi görür, artık formları etkisiz hale getirir ve kendine ait bir dille konuşur. Mimarlığın dilinin belirli bir tarza ait bir soru olmadığına inanıyorum. Her bina belirli bir kullanım için, belirli bir yerde ve belirli bir toplum için inşa edilmiştir. Benim tasarladığım yapılar bu basit faktörlerden doğan sorulara mümkün olduğunca açık ve ciddi şekilde cevap vermeye çalışır.”
Pritzker Ödülü jüri başkanı Lord Palumbo, şunun üzerinde duruyor: “Zumthor yalnızca bir binanın ötesinde mekanlar yaratmak için keskin bir yeteneğe sahip. Onun mimarlığı mekanın üstünlüğünü, yerel bir kültür mirasını ve mimarlık tarihine ait paha biçilmez dersleri açığa çıkarıyor. Zumthor’un mükemmel bir zanaatkarınki gibi becerikli ellerinde, sedir çatı kaplamasından kumlanmış cama kadar, malzemeler kendi eşsiz özelliklerini gösterecek şekilde bir mimari süreklilik ile kullanılırlar.”
Zumthor 2009 Ödülü’nün sahibi olduğunda şöyle bir açıklama yaptı: “Son 20 yılda yaptığımız işler ile Pritzker Ödülü’ne layık görülmek, çok güzel bir durum. Yaptığımız küçük bir işin bile profesyonel mimarlık dünyasında farkedilmesi bizi gururlandırdı ve genç profesyonellere, yaptıkları işlerin kaliteli olması için çaba gösterirlerse, bu çabalarının herhangi bir özel tanıtım olmadan farkedilebileceği yönünde daha çok umut verdi.”
Zumthor’un seçilmesi, Pritzker Mimarlık Ödülü’nün 30 yıllık tarihinde, İsviçre’nin bu ödülü ikinci kez almasını sağladı. 2001 yılında, Jacques Herzog ve Pierre de Meuron bu ödüle layık görülmüşlerdi.
Pritzker Mimarlık Ödülü’nün amacı her sene yaptığı işlerde hüner, hayal gücü, kararlılık gibi özellikleri bir araya getirebilen, insanlığa ve yapma çevreye mimarlık yolu ile ciddi katkılarda bulunmuş, halen yaşamakta olan bir mimarı onurlandırmak.
Zumthor’u 2009 ödülüne layık gören jüri; jüri başkanı Lord Palumbo, Londra’nın dünyaca tanınan mimarlık müdavimleri, Serpentine Galerisi, İngiltere Sanat Konseyi’nin eski başkanı, Tate Galerisi’nin eski başkanı, ve New York Mies van der Rohe Arşivi’nin eski yöneticisinden oluşuyordu. Alfabetik olarak, Elemental yöneticisi ve mimar Alejandro Aravena, Şili, Santiago; Keio Üniversitesi profesörü ve mimar Shigeru Ban, Tokyo, Japonya; Vitra kurul başkanı Rolf Fehlbaum, İsviçre, Basel; Rice Üniversitesi Mimarlık bölümü profesörü Carlos Jimenez, Houston, Texas; mimar, profesör ve yazar Juhani Pallasmaa, Helsinki, Finlandiya; mimar ve Pritzker Ödülü sahibi Renzo Piano, Paris, Fransa ve Genoa, İtalya; ve yazar, editör ve mimarlık danışmanı Karen Stein, New York. İspanya, Madrid IE Mimarlık Okulu dekan yardımcısı Martha Thorne ise yetkili müdür olarak jüride yer aldı.
Pritzker ödül töreninin yer seçimiyle ilgili şöyle diyor,”Güney Amerika’da Pritzker Ödülü alan 2 kişi var, ancak orada hiç tören yapmadık. İlki 1988 yılında Brezilya’dan Oscar Niemeyer’di, daha sonra 2006’da bir başka Brezilyalı, Paulo Mendes da Rocha ödülün sahibi oldu. İkisinin de ödül törenlerini sırasıyla Chicago ve İstanbul’da yaptık. Dünyanın dört bir yanında, mimari ve tarihi açıdan değeri olan mekanlarda yapılmak üzere, tören mekanları her sene değişiyor. Asya, Avrupa, Meksika da dahil olmak üzere Kuzey Amerika’da tören düzenledik. Yani artık Güney Amerika’yı ziyaret etmenin zamanı geldi.”
Philip Johnson, 1979 yılında Pritzker ödülünü alan ilk kişiydi. Daha sonra sırasıyla; 1980’de Meksika’dan Luis Barragan; 1981’de Birleşik Krallık’tan James Stirling, 1982’de Kevin Roche, 1983’te Ieoh Ming Pei, 1984’te Richard Meier, 1986’da Avusturya’dan Hans Hollein, 1986’da Almanya’dan Gottfried Böhm, 1987’de Japonya’dan Kenzo Tange, 1989’da Amerika’dan Frank Gehry, 1990’da İtalya’dan Aldo Rossi, 1991’de Robert Venturi, 1992’de Portekiz’den Alvaro Siza, 1993’de Japonya’dan Fumihiko Maki, 1994’te Fransa’dan Christian de Porzamparc, 1995’te Tadao Ando, 1996’da İspanya’dan Rafael Moneo, 1997’de Norveç’ten Sverre Fehn, 1998’de İtalya’dan Renzo Piano, 1999’da Birleşik Krallık’tan Norman Foster, 2000’de Hollanda’dan Rem Koolhaas, 2001’de İsviçre’li mimarlar Jacquez Herzog ve Pierre de Meuron, 2002’de Avusturya’dan Glenn Murcutt, 2003’te Danimarka’dan Jørn Utzon, 2004’te Birleşik Krallık’tan Zaha Hadid, 2005’te Amerika’dan Tom Mayne, 2006’da Brezilya’dan Paulo Mendes da Rocha, 2007’de Richard Rogers ve 2008’de Jean Nouvel Pritzker Ödülü’nün sahibi oldu.
Pritzker ailesi, dünyanın dört bir yanında Hyatt Otelleri’ni geliştirme çabalarından kaynaklanan, binalara olan büyük ilgileri ve mimarlığın yaratıcı bir çalışma olmasına ragmen Nobel Ödüllerine dahil edilmemesinden dolayı mimarlık alanını seçmiş. Prosedürler uluslararası jüri tarafından gizli oylama ve müzakere ile yapılan bir final seçkisi ile Nobel Ödülleri’nden örnek alınarak düzenlendi. Ödül için her yıl sürekli olarak dünyanın dört bir yanından yüzlerce aday arasından eleme yapılıyor.