Mimarlık Versiyon 2.0

Mimarlıkta Dijital Gelişmeler'i Salih Küçüktuna moderatörlüğünde Alper Derinboğaz, Elif Erdine ve Tobias Nolte ARKIMEET 2013'te tartıştı.

Bilgi süreci yönetimi, prototip modeller, optimizasyon biçimleri, materyel ağaçları ve aileleri, davranışsal modeller gibi kavramlar mimarlığın gündelik üretiminde sürekli duyduğumuz terimler değil ancak son 20 yıldır giderek daha da karmaşıklaşan ancak daha fazla olanaklar sunan sayısal tasarım (computational design), mimarların basitçe daha ‘fiyakalı’ biçimler üretmesinin ötesine geçeceğini çoktan kanıtladı. ARKIMEET 2013’ün ikinci gününün sabahında, Salih Küçüktuna’nın moderatörlüğündeki oturumda Zaha Hadid ile çalışmış ve AA Londra’da doktora yapan Elif Erdine, Gehry Technologies firmasının New York direktörü Tobias Nolte ve son olarak Salon Architects’ten Alper Derinboğaz, mimarlıkta dijital gelişmelerin hem uygulama hem de kavramsal yönleri ile nasıl farklılıklar yaratabileceğini kendi çalışmaları üzerinden anlattılar.

AA_DLAB’in projeleri üzerinden, parametrik tasarımın kavramsal yönlerini açan Elif Erdine sunumunda parametrik (computational) tasarımın mimari tasarım süreci üzerinde yarattığı değişimi: Yukarıdan-aşağıya doğrusal yaklaşımın aşağıdan-yukarıya nesne odaklı tasarıma; görselleştirme sunumundan prototipleştirmeye; ve durağan sonuçlardan katılımcı tasarıma dönüşmesi olarak üç ana başlıkta değerlendirdi. Erdine’ye göre, ilki tasarımcının öncelikle bir parametre  ve sistem oluşturduğu ve sistemin sonucunu kontrol etmediği son derece soyut bir aşama. Bu şekilde tasarımın farklı farklı modlarının ve varyasyonlarının değerlendirilebildiği tasarım sürecinin ikinci aşaması ise prototip ve test süreci. Bu süreçte tasarımın birebir ölçekte el ile modelleri üretilebiliyor. Üçüncü aşama ise durağan (statik) sonuçların akışkan ve kullanıcı tarafından dönüştürülebilir bir sisteme dönüştürülebilmesi. Erdine’ye göre bu yeni tasarım süreci sonucun kendisinden çok mimarın kurduğu sistemlerin mantığının anlaşılabilmesi üzerine ve ancak bu şekilde mimar yeni teknolojilerin ve sayısal tasarımın kölesi olmaktan çıkarak, bir sistem tasarımcısına dönüşebiliyor.

Oturumun ikinci konuşmacısı Tobias Nolte, Frank Gehry’nin karmaşık tasarımlarını hayata geçirmek için kurmuş olduğu Gehry Technologies isimli yan şirketin New York direktörü. Zaha Hadid, Jean Nouvel gibi başka star mimarlarla da çalışan teknoloji şirketinin asıl amacı “mimarlara gerçekten karmaşık olan mimari projeleri gerçekleştirmeye yardımcı olmak”. “Mimarlar yapı yapmazlar, yapıların gerçekleştirilmesine yardımcı olacak yapıtlar ortaya koyarlar” diyen Nolte konuşmasının ikinci kısmında Frank Gehry için geliştirdikleri Louis Vuitton Foundation projesi üzerinden, karmaşık mimarlık yapılarının nasıl sistemlere, yapısal öğelerin alt kümelere ve aile gruplarına ayrılarak, programlama ve sayısal verilerin de yardımıyla hem mimar ve hem de inşa eden için nasıl daha uygulanabilir kılınabileceğini aktardı.

Oturumun son konuşmacısı, Salon Arhcitects’ten Alper Derinboğaz ise sunumunda Salon’un yeni firması Salon Technologies’in önce kendi projeleri daha sonra da tüm potansiyel kullanıcılar için nasıl yeni tasarım dili ve araçları geliştirdiğini aktardı. “Dijital tasarımın, stilize etmenin bir adım ötesinde işin temeline inmek” istediklerini anlatan Alper Derinboğaz bir yandan da bunun gibi yenilikçi teknolojiler üzerine uğraşan tasarım stüdyoları ve benzeri kuruluşalar konusunda Türkiye’nin zayıf olduğunu belirtti. Derinboğaz konuşmasının ikinci bölümünde, yeni dijital gelişmelerin tamamen hayalci düzlemde kalma tehlikesinden sıyırılıp, gündelik mimari üretimin bir parçası haline gelebilmesini hedefleyen Salon Technologies’in, NSMH mimarlık ofisinin Arnavutköy Belediye Binası ve Mehmet Kavuk Camisi projeleri için ürettiği yenilikçi çözümleri aktardı.

Etiketler

Bir yanıt yazın