Avustralya’daki Powerhouse Müzesi Koleksiyonu İçin Depolama Tesisi

Lahznimmo Architects, Powerhouse Müzesi'nin koleksiyonu için yenilikçi bir depolama tesisi tasarladı. Proje süreci 2018 yılında başlayan depo, Mart 2024’te kullanıma açıldı.

Fotoğraf: Rory Gardiner

Zarif ve minimal bir mimari “depo” olarak inşa edilen yapı, parlak alüminyum ve ham beton malzemelerin bir araya geldiği bir tasarıma sahip.

Yapı, yalnızca depolama işlevini yerine getirmekle kalmıyor, aynı zamanda çevresiyle de uyumlu bir şekilde varlığını koruyor. Alüminyum cephenin ışıltısı, betonun ham dokusuyla kontrast oluştururken bu etkileşim ışık ve gölge oyunlarıyla yapının modern ve sofistike hatlarını ortaya çıkarıyor. Lahznimmo Architects’in tasarımı, mimarinin işlevsellik ve estetiği bir arada sunma gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor.

Bu tasarım, yalnızca depolama ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda mimarinin kültürel mirası sergileyip korumadaki rolü üzerine daha geniş bir konuşmaya katkıda bulunuyor.

Powerhouse, Avustralya’nın en büyük müze grubu olup, 140 yıllık geçmişinde ulusal ve uluslararası öneme sahip yarım milyondan fazla objeyi bir araya getiriyor. Bu koleksiyon, şimdi tek bir yerde toplanmakta: Castle Hill. Powerhouse Castle Hill, Avustralya Müzesi ve Yeni Güney Galler Tarih Müzeleri ile işbirliği içinde kurulan “Museums Discovery Centre”ın bir parçası.

Bölgedeki altı büyük depolama hangarının kapasitesinin dolması ve 2026 yılında açılması planlanan Powerhouse Parramatta müzesinin inşaatı nedeniyle, Powerhouse Koleksiyonu’ndan daha fazla nesnenin Castle Hill’e taşınması gerekmiş. Bu ihtiyaç doğrultusunda, Lahznimmo Architects’in tasarladığı yeni depolama tesisi, koleksiyonun korunmasını sağlayarak, kültürel mirası geleceğe taşımada önemli bir rol üstleniyor.

Lahznimmo Architects, 9.000 metrekarelik devasa bir “depo” tasarlayarak, müzenin araştırma ve koruma çabalarını desteklemek için günümüz yeniliklerinden beslenen bu projeyi tamamladı.

Bu bina, Powerhouse Koleksiyonu için depolama alanı sağlarken, koleksiyonun sürekli dijitalleştirilmesine olanak tanıyacak büyük bir “fotografik siklorama” da içeriyor. Ayrıca, eğitsel ve halka açık programlar, sergiler ve etkinlikler için alanlar ile personel ve ziyaretçi araştırmacılar için çalışma alanları da bulunuyor.

130 metre uzunluğundaki bina, kuzey-güney yönelimine sahip ve doğu-batı doğrultusunda bir girişle depolama alanlarını sergi ve personel bölümlerinden ayırıyor.

Depo alanı, 6 metre yüksekliğinde ve 20 metre uzunluğunda cam bir açıklıkla halkın “Büyük Çaplı Nesne Depolama” alanını görmesine olanak tanıyor. 3.000 metrekarelik bu alanda, Powerhouse Müzesi’nin uçak, tren ve otomobil gibi en büyük objelerine ev sahipliği yapıyor.

Yapıda kullanılan malzeme bileşenleri, kalıp beton duvarlar, cilalı beton zeminler ve işlenmemiş alüminyum kaplamadan oluşuyor. Soğuk renk paleti, personel çalışma alanlarında kullanılan ahşap paneller ve ince kırmızı tavan kanallarıyla dengeleniyor. Giriş ise, benekli okaliptus ağaçlarının gövdelerinden ilham alan pembe bir tonla tanımlanıyor.

Depolama tesisinin iç mekanında, müzenin koleksiyonunu korumak amacıyla sıcaklık ve nem seviyelerini düzenleyen bir yalıtım sistemi bulunuyor. Lahznimmo Architects, bu yapıyı “temelde büyük bir esky* gibi tasarlandığını” belirtiyor. Yansıtıcı alüminyum kaplama, yalıtım işlevi görürken bir yandan da prefabrik beton duvar panellerini koruyor.

Dış cephesinde kullanılan dalgalı alüminyum kaplama, yapıya bir endüstriyel hangar görünümü kazandırıyor. Bu kaplama, sahadaki araç trafiğinden kaynaklanabilecek olası zararları önlemek için dalgalı prefabrik beton bir taban üzerinde oturuyor.

Yapı, enerji tüketimini azaltmak için çatıya yerleştirilen 100 kW’lık bir fotovoltaik sistemle destekleniyor. Ayrıca, yağmur suyu, tuvaletlerdeki gri su kullanımına yönelik olarak toplanıyor. Bu sürdürülebilir yaklaşımlar, yapının hem çevreye duyarlılığını artırıyor hem de uzun vadeli enerji ve su tasarrufu sağlıyor.

Sydney’de Opera Binası’ndan Sonraki En Büyük Kültürel Yatırım: Powerhouse Müzesi

*Esky, yiyecek ve içecekleri soğuk tutmak için kullanılan taşınabilir yalıtımlı bir kap.