Torontolu mimarlık ofisi Partisans, lüks bir saat markası olan Rolex'e, dalgalı taş vitrin cephesiyle ön çıkan bir mağaza tasarlamak için parametrik modellemeyi kullandı.
Partisans’ın dijital modelleme ve üretim tekniğindeki en son çalışması, Toronto şehir merkezindeki yüksek bir binanın zemin katını saran heykelsi bir cepheye sahip mağaza tasarımı oldu.
Mimarlık ofisi, mağazanın varlığını hissettirmenin ve yoğun alışveriş bölgesindeki diğer mağazalardan öne çıkmasını sağlamanın yanı sıra, Royal De Versailles Jewellers’in sahip olduğu Rolex’in yüksek hassasiyetli saatlerini yansıtmayı amaçlayan projede İtalyan mimar Arturo Tedeschi ile çalıştı. Binanın cephesine yapıştırılan kireçtaşı paneller, markanın saatlerinin formlarını ve dokularını yansıtmayı hedefliyor.
“Taş geleceğin mirasıdır, adeta kendi rönesansını yaşıyor,” diyen Partisans’ın kurucusu Josephson’a göre bu malzeme lüks görünümü ve uzun ömürlülüğü nedeniyle seçildi. Paneller, sert dikey dikmeler gibi mevcut bina özelliklerinin geometrisini sürdürüyor ancak büyük pencerelerin etrafında ve giriş tentesinin üzerinde kıvrılan daha yumuşak şekillere doğru akıyor.
Partisans’ın tasarımcısı Ian Pica-Limbaseanu “Her bir taş bölme mevcut binanın üç boyutlu taramalarında bulunan ölçümlere göre kesildi ve nişler, gece boyunca kıvrımlı formların üzerine yayılan aydınlatmayı barındırmak için taş işçiliğine entegre edildi,” dedi.
Amaç eşi benzeri görülmemiş, kolay bakım ve uygun enerji performansı sağlayan bir cam görünümü elde edebilmekti ancak taş ve cam arasındaki birleşim noktaları en zor detaylandırılan kısımlar olmuş.
Mağaza iç mekanları, koyu ceviz paneller ve mobilyalarla kontrast oluşturan krem rengi tonuna sahip bol miktarda taşla ön plana çıkıyor. Koyu yeşil oturma grupları, Rolex logosunu taşıyan cam duvar sanatıyla uyumlu olup ana mağaza katını daha samimi bir salon alanından ayırıyor.