Modern ile Yerel Arasındaki İnce Çizgi

Bu yıl Venedik Mimarlık Bienali'ne yeni katılımlar arasında Yeni Zelanda Pavyonu da yer alıyor.

Venedik Mimarlık Bienali’nde ilk kez kalıcı bir pavyona sahip olan Yeni Zelanda “Last, Loneliest, Loveliest” isimli sergisiyle bienalde yerini aldı. Batı ülkelerinin modernizm deneyimlerine karşılık farklı bir mimarlık pratiği ortaya koyan Yeni Zelanda’nın ulusal pavyonunu ve modern mimarlık deneyimini serginin küratörü mimar David Mitchell ile konuştuk.

Yeni Zelanda Pavyonu

“Absorbing Modernity” teması ile serginin ilişkisi…

Pasifik mimari geleneğine odaklanarak hazırlanan sergide son yüzyılın mimarlık pratiğini anlatan birçok yapı yer alıyor. Modernizmin Yeni Zelanda’da batı ülkelerindeki modernizm algısından çok farklı cereyan ettiğini belirten Mitchell, bu sergiyle Yeni Zelanda’da modern mimarlık pratiğini diğer ülkelerden farklı kılan özellikleri ortaya çıkarmaya çalışmış.
“Modernizm son yüzyılda mimari farklılıkları, çeşitlilikleri silerek homojen bir pratik yarattı” diyen Mitchell, bu sergi ile Yeni Zelanda’ya özgü mimarlık pratiğini görünür kılmaya odaklanıyor. Bu anlamda bienalin bir fırsat olduğunu dile getiren Mitchell “Belki de kalıcı, kütlesel özellikler taşıyan Avrupa mimarisine pek yakın tasarımlar olmadığı için şimdiye kadar takdir görmeyen mimarlık kültürümüzün temellerini bu sergiyle ortaya çıkarıyoruz” diyor.

1846’da Pasifik kabilelerinden Samoa Evi’ne dair bir çizim

Yeni Zelanda’nın mimarlık pratiği neye dayanır?

Yeni Zelanda’nın mimarlık geleneği, 800 yıl önce Pasifik’i boydan boya geçerek göç eden Maori adındaki bir topluluktan geliyor. İklimsel ve jeolojik koşulları gözeterek yerleşen Maoriler, Pasifik geleneğini Yeni Zelanda’ya aktarmış. Mitchell, Yeni Zelanda’da modern mimarlık ile Pasifik mimarlık geleneği arasında bir geçiş olduğunu belirtiyor. Sergide hafif, esnek ve geçici yapılardan oluşan Pasifik mimarlık geleneğiyle yoğrulmuş birçok farklı proje yer alıyor. Bunlardan bazıları; Maori mimar John Scott tarafından tasarlanan Futuna Şapeli, modern melez mimarinin bir başka temsilcisi Auckland Sanat Galerisi ile Shigeru Ban’ın Cardboard Katedrali.

Futuna Şapeli

İlk kez bienalde yer almak, kalıcı olmak…

“Umarım Pasifik geleneklerine odaklandığımız bu sergimiz sayesinde ülkemizin mimari kültürüne dair algılar gelişir” diyerek sözlerini tamamlayan Mitchell, bu serginin bir öykünme değil, hafif ve esnek Pasifik mimarlık geleneğinin faydalarınınm derinlemesine anlaşılması üzerine olduğunu da belirtiyor. Görmek isteyenler için serginin Cannaregio bölgesinde olduğunu da söylemeden geçmeyelim.