26. ARKİV Buluşması, 29 Ocak 2013 tarihinde Kalebodur sponsorluğunda, Bomonti Modern Palas'ta gerçekleşti.
SHCA Proje Direktörü Bülent Dündar önderliğindeki buluşmaya, SHCA’ten Burcu Şenparlak, Zeynep Orberk, Özge Saka, Ceren Engin, Bengi Amaç, Burcu Kocahan, Hasan Tunay Cengiz, Raif Fikret Karabulut, Duygu Gülaydın, Seide Gedik, Fulya Eliyatkın, Hande Akarsu, İpek Candemir, Duygu Kavzak, Vural Armutçuoğlu, Arketipo Design’dan Gökçe Kocatürk, IC İçtaş’tan Selçuk Özkan, Şanal Mimarlık’tan Alexis Şanal, IND’den Arman Akdoğan, Cesa Mimarlar’dan Murat Şahin, Bahadır Kul Mimarlık’tan Nurgül Yardım, Atelye 70’ten Sema Uğurlu, Aylin Yılmaz, XXI Mimarlık Tasarım ve Mekan Dergisi’nden Beste Sabır, Kalebodur’dan Şebnem Birol, Pelin Özgen, Ayşe Çamcı, Arkitera Mimarlık Merkezi’nden Selin Biçer, Ömer Yılmaz, Çiğdem Çoban, Uğur Ceylan ve Aslı Uzunkaya katıldı.
Buluşma Bülent Dündar’ın sunumuyla başladı. Dündar Bomonti Modern Palas’ın uzun soluklu bir proje olduğunu, birçok insanın bu projeye katkıda bulunduğunu belirtti. Aynı çevrede SHCA tarafından yapılan Extensa Bomonti Apartmanı’nın onlara deneyim kazandırdığını ve daha kolay çözüm üretilmesine olanak sağladığını söyledi.
Bülent Dündar sunumunda sırasıyla konum, arsa, analizler, yönelim, kütle çalışması, planlama, cephe tasarımı, iç mekan ve peyzajdan bahsetti. Modern, çarpıcı, efektif bir bina yaratmanın tasarım amacını oluşturduğundan, ayrıca çevresel faktörlerin ve enerji performansının da çok etkili olduğundan bahsetti. En iyi yön, manzara, en çok güneş alan cephe gibi kararlar önemsenmiş. Tüm analizler sonucunda binanın K-G yönünde yerleşmesine karar verilmiş ve kısa cepheler K-G yönünde yer alırken, uzun cephelerse D-B yönüne yerleştirilmiş.
Kütle çalışmasında farklı varyasyonlar denenip, uzun bir süreç sonunda kutu formunun alınıp, binanın görünürlüğünü ortaya koyacak şekilde yükseltildiğini anlatan Dündar, yalın, basit, efektif ve modern bir kütle oluşturulduğundan da bahsetti.
Planlama evresinde proje briefi doğrultusunda tüme varıma gidilmiş. Dündar tek daire yapısından çıkan modülle bina bütününe ulaşıldığından, tek daireden aks sistemi oluşturularak, diğer dairelerin bu sisteme oturtulup, gridal bir sistem oluşturulduğundan bahsetti.
Binada 1+1. 2+1, penthouse tipi olmak üzere 98 adet daire bulunuyor. Her daireye ait bir adet otopark binada mevcut. Dündar ayrıca bölgede otopark sorununun çok fazla olduğunu ve çözüm olarak yarım katlarla çözmeyi denediklerini belirtti.
Kütle olarak kutuyu oluşturduktan sonra bu kutunun nasıl şekillendirileceği üzerine düşünüldüğünü belirten Dündar, malzemenin çok önemli olduğunu söyledi. Burada cam takviyeli precast modüller kullanılıyor. Modüler bir tasarım kurgusu var: 2’li, 3’lü, tekli pencereler bulunuyor. Böylelikle hem hızlı hem de kaliteli bir cephe oluşturuluyor. Bu malzeme zeminde dokulu, üst katlarda ise düz fakat renkli olarak kullanılmış. Çevrede toprak tonları hakim olduğundan, sonradan konulmuş gibi değil, buranın bir parçası gibi algılanması için yukarıya doğru açılan bir renk grubu kullanılmış. Koyu bir bazayla başlayıp, renkler yukarı doğru çözülüyor, böylece binanın daha uzun algılanması sağlanıyor ve daha zarif algılanıyor. Güneş kırıcıların hareketi ise cephe renklerini değiştiriyor, dinamizm katıyor.
İç mekan Arketipo Design tarafından projelendirilmiş. Vaziyet planında bina mümkün olduğu kadar arkaya çekilip, ön tarafta peyzaj yaratılmış. Çekme mesafesi sayesinde ise kamusal boşluk yaratılarak, çevreye kazandırılmış.
Sunumun ardından da örnek daireler gezildi.
Kapalı oturumlar halinde belli periyodlarda düzenlenen buluşmalarda her oturumda farklı bir proje geziliyor ve tartışılıyor. Buluşmaların kaydedildiği videolar, ARKİV‘de ilgili projelerin başlıkları altında yayınlanıyor.