Moynihan Tren Salonu ile High Line’ı Birbirine Bağlayan Connector Açıldı

Moynihan Tren İstasyonu ile High Line'ı birbirine bağlayan Connector, New York'un Midtown West mahallesine güvenli, yeşil ve olağanüstü bir yaya deneyimi getiriyor.

Skidmore, Owings & Merrill ve James Corner Field Operations tarafından tasarlanan High Line – Moynihan Connector, daha güvenli, daha keyifli yaya erişimi yaratma, insanları toplu taşımaya bağlama ve mahalledeki halka açık alanlar ile diğer topluluk alanlarını sorunsuz bir şekilde birbirine bağlamaya yönelik uzun süredir devam eden bir vizyonun parçası. Midtown West’in gelişimindeki son bölüm olan Connector, Midtown West’ten West Village’a kadar bir dizi kamusal alan arasında bir bağlantı oluşturuyor.

The Connector, iki köprüden oluşan olağanüstü bir yaya deneyimi yaratıyor. Yapı, Dyer Avenue ve West 30th Street’in üzerinden geçiyor. Yeni köprüler, Moynihan Tren Salonu’nun eşiğinden Brookfield’s Manhattan West’in çağdaş kamusal alanlarına ve High Line‘ın yemyeşil bahçelerine ve tarihi yapısına yükseltilmiş, erişilebilir ve epizodik bir kentsel yolculuk yaratıyor.

80 m uzunluğundaki ahşap köprü, sürdürülebilir bir şekilde elde edilen ahşaptan yapılmış bir glulam kirişi, Lincoln Tüneli’nden çıkan trafikten korunan davetkar bir alan sunuyor. Bu yapısal çözüm, zeminle minimum bağlantı gerektiriyor, mevcut yolların bozulmadan kalmasına izin veriyor ve yenilenebilir malzemelerin kullanımını en üst düzeye çıkarıyor. 100 metre uzunluğundaki Woodland Köprüsü, mimari olarak açıkta kalan yıpranmış sütunlar ve toprak derinlikleriyle dinamik olarak değişen açılı kollar tarafından desteklenen, yapıya yerleştirilmiş derin ve sürekli toprak yatakları ile High Line’ın sürükleyici manzarasını sunuyor. Bunlar, kuşlar ve polen taşıyıcılar için yemyeşil bir manzaraya dönüşerek gölge sağlayan ve yayaları aşağıdaki trafikten koruyan, Yaprak Döken Doğu Ormanı’na özgü büyük ağaçları destekliyor.

Alana ve içeriğe yanıt veren iki köprünün kendi mimari ve yapısal ifadeleri ve deneyimleri var ve bunlar, eskitilmiş çelik zemin kaplaması ve bronz tırabzanlardan oluşan sıcak bir malzeme paleti ile estetik olarak birleştirilmiş.

Woodland Köprüsü’ndeki bitkiler, ziyaretçiler her yöne hareket ettikçe farklı bir ifade yaratmak için yukarıdan aşağıya doğru kayıyor. Dinamik peyzaj, yayaların ahşap yapının diyagonal patikada yükseldiğini görmelerine olanak tanıyarak Manhattan West’in kamusal alanlarındaki ağaçlarla görsel bir bağlantı oluşturarak farklı bir yer duygusu yaratırken, yayaları her iki taraftan da gidecekleri yere yönlendiriyor.