Politeknik, Plaza Eylem Platformu, Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi deprem güvenli işyerleri için harekete geçiyor. Deprem güvenli yapılar, deprem güvenli kentler daha fazla acı yaşamamak için pek çoğumuzun gündeminde. Konutlar gibi işyerleri de kentlerdeki yaşam alanlarımız, çalıştığımız, ürettiğimiz yerler. Politeknik, Plaza Eylem Platformu, Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi; plazaların, ofislerin, fabrikaların yani işyerlerimizin depreme hazırlıklı olması için bir çalışma başlattı, taleplerini sıraladı.
“Çalışırken enkaz altında kalmak, ölmek istemiyoruz!”
İşyerlerinin bir acil durum olan depremlere hazırlıklı olması, işçilerin sağlığı ve can güvenliği için şart. Bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı üst sorumlular arasında yer alıyor.
Mühendislerin, mimarların, beyaz yakalıların dayanışma ve mücadele örgütleri işçilerin çalıştıkları mekanların deprem güvenli olması için yaptıkları açıklamada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sorumluluklarını hatırlatıp göreve davet ediyor. 6331 sayılı İş sağlığı ve Güvenliği Yasası kapsamında acilen yapılması gerekenleri sıralıyor. Politeknik, Plaza Eylem Platformu ve Toplumcu Mühendis Mimar Meclisi’nin yaptığı ortak açıklamada:
“Çalıştığımız binalar deprem güvenli mi? Depreme ya işyerinde yakalanırsak?
Yaşam alanlarımızdan biri de işyerlerimiz. Çalıştığımız mekanlar, plazalar, ofisler, fabrikalar deprem güvenli olmalı. Bina dayanıklılığı depreme karşı önlemlerin önemli bir ayağı. İşyerinin bulunduğu bölge, çalışan sayısı, faaliyet alanı, tehlike sınıfı ve çevre işyerleri gibi faktörler dikkate alınmalı. Bu kapsamda deprem öncesi, deprem anı ve sonrası yapılacaklar için eylem planları acilen hazırlanmalı.
Çalışırken enkaz altında kalmak, ölmek istemiyoruz!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işçilerin can güvenliğinden ve sağlığından sorumludur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işyerlerinde deprem tehlikesini ortadan kaldıracak çalışmaları ve depreme hazırlık çalışmalarını yapmaktan ve yaptırmaktan sorumludur.
İşyerlerinde, acil durumların olumsuz etkilerini önleyici ve sınırlandırıcı tedbirleri almak işverenlerin sorumluluğundadır.
Deprem bir acil durumdur. Deprem gerçeği dikkate alınarak çalışan ile işyerini etkileyecek risklerle ilgili gerekli tedbirler alınmalıdır. İşyerlerimizin deprem güvenli olması, işyerlerimizde deprem acil durum planının bulunması hakkımız.”
ifadeleri yer alıyor.
Açıklamada yer alan dört acil talep şu şekilde:
1) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yerel yönetimlerle iş birliği halinde işyerlerini deprem güvenli hale getirmek için çalışmalarına acilen başlamalıdır. Bakanlık bu konudaki planını çalışanlarla en kısa sürede paylaşmalıdır. Bakanlık, işyerlerinin deprem risk durumlarının işçilerle paylaşılmasını sağlamalıdır.
2) Deprem bölgelerindeki işyerlerinde risk değerlendirmesi yenilenmelidir!
Deprem ve depremin oluşturacağı riskler özel olarak analiz edilmelidir. Bu çalışma için iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerine, çalışan temsilcilerine başvurabiliriz. Risk değerlendirmesi yaptırılmasından sorumlu olan patronlarımızdan bunu talep edebiliriz. Her çalışan işyeri risk değerlendirmesi hakkında bilgilenme hakkına sahiptir. Risk değerlendirmesi sonuçlarına göre; sağlık ve güvenlik risklerine yönelik tedbir alınmasını talep etmek hakkımızdır.
3) Bir acil durum olan depremle ilgili acil durum planı hazırlanmalıdır!
Risk değerlendirmesi sonuçlarına göre işyerinde deprem öncesi, anı ve sonrası için acil durum planı hazırlanmalıdır. Deprem acil durum planları aynı zamanda; deprem sonrasında çalışanların barınma, yiyecek, içecek, enerji ve iletişim gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği önlem ve tedbirleri de kapsamalıdır.
4) Deprem davranış bilinci oluşturmak amacıyla tüm çalışanlara eğitimler verilmelidir.
İşyerlerinde acil durumlarla ilgili özel olarak görevlendirilen ekipler, arama kurtarma ve ilkyardım konularında profesyonel eğitim aldırılarak donanımlı hale getirilmelidir.
İmza kampanyası, sosyal medya anketleri
Politeknik, Plaza Eylem Platformu, Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi deprem güvenli işyerleri için çalışmalarına imza kampanyası ve bir hafta boyunca sosyal medyadan sürdürecekleri anketlerle devam edecek.