Muş'taki Ermeni mirasının son kanıtı Kale Mahallesi kentsel dönüşüm kapsamında yıkılıp yenileniyor. 500 binanın yaklaşık yüzde 80'inin yıkıldığı mahallede Van Koruma Kurulu bir binayı tescilleyince yıkımlar şimdilik durdu.
Muş’ta kalan ve şehirde bir zamanlar Ermenilerin yaşadığının son kanıtı olan Kale Mahallesi, 21 Ekim 2012’de Bakanlar Kurulu kararı ile kentsel dönüşüm kapsamına alındı. Dönüşüm projesi çerçevesinde mahallede yıkılması planlanan 500 evin yerine TOKİ, 770 daire inşa edilecekti. Binaların yüzde 80’i yıkıldı. Kentsel dönüşüm kapsamındaki yıkım, Van Koruma Kurulu’nun bir evi tescillemesiyle şimdilik durdu.
Anadolu ‘daki Ermeni mirası üzerine çalışmalar yapan Garo Paylan, eski adı ‘Muşeğin Kalesi’ olan mahallede yaşanan yıkımı değerlendirdi. Paylan, “Van’daki koruma kurulundan gelen ekipler 1 evi tescillemişler. Özgün mimarinin korunması için en az iki sokağın tescillenmeye devam edilmesi ya da koruma kurulunun burayı özel sit alanı ilan etmesi gerekiyor. Bize de mahalledeki tarihi dokudan hangi evlerin kaldığını sordular. Orada zamanında Katolik misyonunun binası vardı, onların tespitinin yapılmasını istedik. Kiliseye açılan bir-iki sokağın korunması için uğraşılıyor. Manastırların kalıntıları var, onların ihya edilmesi yönünde talebimiz oldu. Yıkımın başlamaması için karar çıkması bekleniyor” dedi.
Mahallede yıkım çalışmalarının izin alınmadan başladığını hatırlatarak, evlerin korunması için bölgeye gelen definecilere karşı da önlem alınması gerektiğine dikkat çeken Paylan, “Define arayan insanlar çoktan girip evlerin altını kazmış durumda” diye konuştu
Kale Mahallesi’nin Muş’ta bir zamanlar Ermenilerin yaşadığınınson işareti olduğuna vurgu yapan Paylan şunları dile getirdi: “İtiraz edilmesine bile fırsat kalmadan mahallenin yüzde 80’i yıkıldı, kalan yüzde 20’yi kurtarma derdine düştük. Yalnızca Ermenilerin değil, Muş’un kent tarihinin de mirası yok ediliyor. Muş’ta bir zamanlar 299 kilise, 94 manastır, 53 hac yeri ve 5 bin 669 öğrencili 135 okul bulunuyordu. Ama bir bir yok oldular. Kalan üç sokağın korunması için girişimde bulunduk. Anadolu’daki Ermeni yapıları hızla yok ediliyor. İstanbul ‘da olsa asla çivi bile çakılamayacak 200 yıllık evler dozerle yıkıldı. Muş’taki Surp Garabet Manastırı’na gittik, geriye biraz duvar ve tonozlar kalmış, altına ahır yapılmış. Köyde kalan çocuklar da üzerinde haç olan 1500 yıllık taşları satıyor. Ermenilerden kalan ne varsa, sessizce yok etmeye yönelik bir mütabakat var.”
BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, konuyu TBMM ‘ye taşıdı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın yanıtlaması istemiyle verilen soru önergesinde şu ifadeler yer aldı: “Seçim bölgem olan Kale Mahallesi’nde yer alan, Ermenilerden kalma hamamlar, kiliseler ve tarihi evler yıkılarak yerlerine TOKİ binaları yapılmaktadır. Bu uygulama bölgenin çokkültürlü yapısına ve tarihi dokusuna zarar vermektedir. TOKİ’nin Muş ilinde yaptığı proje ne zaman ihale edilmiştir? Projedeki konut sayısı nedir? Projedeki dairelerin net metrekare üzerinden fiyatları nedir? İhaleyi hangi firma ya da firmalar almıştır? Resmi olarak dairelerin hak sahiplerine teslim tarihi nedir?”
Muş Belediye Başkanı Necmettin Dede, Agos’a verdiği röportajda şunları söylemişti: “Heyelan bölgesi olduğu için oradaki evimizi bıraktık. Bölgedeki turizm potansiyelini ortaya çıkarmak için TOKİ’yi oradan başlattık. Bütün ahırlar, açıkta akan kanalizasyonlar o mahallede. Buranın turistik bir yer olması lazım. Orası mesire yeri, piknik alanı. Dedemler 80, 100, 150 yıl önce oraya yerleşmiş. Ama tarihi bir ev yok, 40 defa deforme olmuş bu evler. Depremde çatlamış, sıva yapılmış yani orijinalliği kalmamış evlerin. Mistik bir hava verecek bir ev var mı diye düşündük eşimle, varsa ortaya çıkaralım isteriz.”