NASA’nın Mars’ta kuracağı yaşam alanı için proje üreten ve 3’üncü olan ABD’de yaşayan Türk mimar Güvenç Özel, “Türkiye’de de çalışmalarımız var. İzmir’de projeler üretiyoruz. Yazlık bir konut için duvarları 2.5 santimetreye düşürmeye çalışıyorum” dedi.
1998 yılından beri Amerika’da yaşayan 35 yaşındaki Türk mimar Güvenç Özel, geçen yıl NASA’nın düzenlediği Mars Kolonisi adlı yarışmada Avrupa Uzay Ajansı’yla 3’üncülüğü paylaştı. UCLA Mimarlık Fakültesi IDEAS Master programının teknoloji yöneticisi olan Güvenç Özel’in aynı zamanda Los Angeles’da faaliyet gösteren Ozel Office’in de kurucusu. Binalarla insanların iletişimi üzerine yaptığı çalışmalarla ses getiren ve NASA’nın Mars’ta kuracağı yaşam alanı için proje üreten Güvenç Özel, Çeşme’de de bir kaç proje üzerinde çalışıyor. İstanbul’da görüştüğümüz Özel, “Çeşme’de teknoloji entegrasyonu olan birkaç proje yapıyoruz. Bilgisayar destekli tasarımın bina üretimine daha düz şekilde geçmesiyle ilgili projelerim var. Konut projesi yapıyoruz şu anda. Yazlık bir konut için duvarları 2.5 cm’e düşürmeye çalışıyorum” dedi.
İNSANLI GEZİLER BAŞLAYACAK
* İleri teknoloji ve mimari tasarımı birleştiren çalışmalarla ilerliyorsunuz. Bizi neler bekliyor, biraz anlatır mısınız?
Kendimi şu zamanda mimar olduğum için şanslı sayıyorum. Mimarlık hem bilgisayar mühendisliği hem de sosyal hem yaratıcı heykelsel bir şey. Mimari aslında bir çok şey. Mesela geçen sene girdiğim yarışma 20 sene sonra olacaklarla ilgiliydi.
* 20 sene sonra Mars’taki hayat!
Evet. Tahmini olarak 20 sene sonra Mars’a insanlı geziler başlayacak. Orada yaşam alanları kurulacak. Bu yarışma da o alanları tasarlamak üzerine düzenlendi. NASA’da aslında yaptıkları her şeyi kendi bünyelerinde yapıyorlar. Bu aslında son zamanlarda NASA’nın açılımları kapsamında değerlendirilmesi gereken bir şey.
* Artık uzay gezilerinde NASA’nın rakipleri var değil mi?
Evet. NASA dışında Virgin Galactic ve Space Adventures şirketleri de Mars’a geziye hazırlanıyor. Yani rekabet var. Ben Ar-Ge projelerimi geliştirmek için katıldım. İlk etapta 300 ekip vardı, elenerek son 20’ye geldik. Son 20’de Norman Foster, Avrupa Uzay Ajansı gibi büyükler vardı. Benim ekibim 4 kişi, 4 akademisyenden de danışmanlık almıştım. Sonunda 4’üncü olduk, daha doğrusu Avrupa Uzay Ajansı ile benim projem 3’üncülüğü paylaştı.
* Neydi projeniz?
Çevresel faktörlerin zorladığı yerlerde robotlarla robotların kollarına yerleştirdiğimiz 3 boyutlu yazıcılarla yani baskı tekniğiyle tabaka dökülmesini sağlayan bir proje. Bu tabaka da kompozit malzemelerden oluyor. Bunların tümünde yüksek performanslı malzemeler kullanılıyor. Tabaka halinde kalıplar dökerek yaşam alanları oluşturmayı mümkün kılıyor.
YAZLIK KONUTLAR İÇİN
* Bir gün Türkiye’ye dönmeyi düşünüyor musunuz?
1998 yılından beri Amerika’da yaşıyorum. Ben şimdi dönmeyi düşünmüyorum ama en iyisi sanırm gidip gelmek. Şu anda en ideal şekilde bunu yakalamaya başladım. Son 6-7 aydır sık sık geliyorum çünkü artık Türkiye’de de projelerim var. Konut projesi yapıyoruz şu anda. Yazlık bir konut için duvarları 2.5 cm’e düşürmeye çalışıyorum.
YAPAY ZEKA İNSANA ALTERNATİF OLMAYACAK
* Yapay zeka hakkında neler düşünüyorsunuz. Bizi neler bekliyor?
Gerçeklik artık insanın deneyimlediği bir şey. Bu nedenle insanların tamamıyla bilgiye entegre olacağına inanıyorum. 4. Endüstriyel devrim olarak geçiyor. Yapay zeka uygulamaları artacak. Gücü ve parası olanlar daha çok güce sahip olacak. Yapay zeka ile birlikte daha çok olanağa sahip olacak bir kesim olacak. Ancak yapay zeka insanlara alternatif olmayacak, yapay zekayı insanlar kendilerine adapte edecekler. Doğamız teknoloji üretmek üzerine kurulu. Sınırları aşmaktır teknoloji. Yapamadığımız bazı şeyleri yapabiliyor olacağız.
YARATICI İNSAN KAFA DİNLEMEK İSTER
* Yolun başındaki gençlere ne önerirsiniz?
Yaptığınız şeyden eminseniz kimsenin sizi vazgeçirmesine izin vermeyin. Bazı insanlar hayatlarını anlamlandıracak bir iş bulamıyor eğer siz bulduysanız bundan vazgeçmeyin. Türkiye’de de yapamam diye bir şey yok. Türkiye’de belli kaynaklara sahip olamamak dünyadaki birçok örneklerden farklı değil. Yalnızca yaratıcı insanlar kafa dinlemeye ihtiyaç duyuyor, bu Türkiye’de pek mümkün olmuyor.
TESLA İLE DE ÇALIŞIYOR
Frank Gehry gibi dünyanın en önemli mimarlarından biri ile çalışma şansına sahip olan Güvenç Özel’in özellikle mimari eserlerinde teknolojinin yenilikçi gücünü kullanıyor. Amerikalı mucit ve girişimci Elon Musk’ın Tesla Motors firması ile de çalışan Özel, bir süre önce sürücüsüz araçların mimari ve şehir planlarını nasıl değiştireceğini sorgulayan çok özel bir projenin hayata geçirilmesinde önemli bir rol üstlendi.
SERGİYİ 15 BİN KİŞİ GEZDİ
Mimar Güvenç Özel, 6 Mayıs’ta Zorlu Holding ve Zorlu PSM ev sahipliğinde “Digital Revolution” sergisi kapsamında düzenlenecek “Digilogue Paneli”nde de konuşacak. Düzenlenecek panel ve sergi ile ilgili bilgi veren Zorlu PSM Genel Müdürü Murat Abbas, “İçinde bulunduğumuz dünya bir dijital devrim yaşıyor… Son 15 yılda, dijital müzik, sosyal medya, mobilitenin artması gibi pek çok yeni kavramın hayatımıza girdiğini görüyoruz. Böyle bir dünyada dijitalleşmenin sanatın da bir parçası haline gelmesi kaçınılmaz. Avrupa’nın en değerli sanat merkezlerinden Barbican Centre’ın yarattığı Digital Revolution sergisi; Londra, Stokholm ve Atina’nın ardından, Zorlu Holding sponsorluğu ve Vestel’in desteğiyle 5 Haziran’a kadar yeni sergi alanımız Sky Lounge’da devam ediyor. Sergiyi bugüne kadar 15 bin kişi gezdi” dedi.
Güvenç Özel, mimari, sanat ve felsefe eğitimini Bennington College’da, mimarlık master’ını da Yale Üniversitesi’nde yaptı. Kendi ofisini kurmadan önce ünlü tasarım ofislerinde çalışmalar yapan Özel, Yale Üniversitesi, Woodbury Üniversitesi ve Viyana Uygulamalı Sanatlar Üniversitesi’nde Greg Lynn’le birlikte stüdyo, mimari teknolojileri ve teori dersleri verdi. 2013 İstanbul Tasarım Bienali’nde gerçekleştirdiği ‘Cerebral Hut’ isimli, ziyaretçilerin beyin dalgalarını harekete dönüştüren bir sistemle dinamik hale gelen mekan projesi ile de ses getirdi.