New York’taki Konut Binasında Mahremiyet ve Kolektif Yaşam Bir Arada

SO-IL, sokağı yeniden canlandırmak için mahremiyeti ve kolektif yaşamı aynı anda sağlayan bir apartman tasarladı.

Brooklyn’in batısındaki eski sanayi mahallesi Gowanus’ta yer alan ve olağandan farklı bir yerleşim planına sahip apartman binası, yoğunlaşan kent yaşamında daha nadir hale gelen ışık, hava, ortak dış mekan ve mahremiyet gibi nitelikleri geri getirmek üzere tasarlanmış.

Gowanus, tarihi kumtaşı evlerin bulunduğu sokaklardan, alçak konut blokları ve yeşilliklerle çevrili daha yüksek apartmanlara kadar çok çeşitli konut tipolojilerine sahip bir yerleşim. SO-IL tarafından yerel gayrimenkul geliştirme firması Tankhouse için tasarlanan ve ayırt edici kumtaşı bir cepheye sahip 450 Warren projesi, sıralı ağaçların olduğu bir sokakta yer alıyor. Yüksek derecede mahremiyete sahip on sekiz konuttan oluşan bu bina, aynı zamanda kullanıcıya kolektif yaşam fırsatları da sunuyor.

Yeşilliklerle donatılmış üç avlu, bloğu gevşek bir şekilde birbirine bağlanmış bir dizi hacme ayırıyor. Birkaç küçük açıklık, bloğun içini sokağa bağlıyor. Ortaya çıkan gözenekli doku, ışığın bloğun merkezine girmesine ve sokaktaki ağaçların içeriden görünmesine olanak sağlıyor. Sokak tarafında ve avlularda hacimlerin etrafına uzanan dokulu bir cephe kaplaması, gün içerisinde ve farklı mevsimlerde değişen gölgeleme ile karşımıza çıkıyor.

SO-IL apartman tasarımının tanımını “birlikte yaşamak ve rahatlamak için paylaşılan alanlar ve gayri resmi etkileşim” olarak yapıyor. İç mekanda bir dizi galeri, köprü ve merdiven hem fiziksel hem de görsel olarak yatay ve dikey bağlantılar sağlıyor. Duvar yerine bölmeler olarak kullanılan ağlar, avlularda yürürken birbirlerini görebilen, bahçede veya binanın ortak koridorunda buluşabilen 450 Warren sakinleri için manzara ve ışık sağlıyor.

Toplu alanlardan özel alanlara doğru kademeli geçişlere sahip binada, her dairenin yakın çevredeki kumtaşı evlerin basamaklarında benzer şekilde çalışan sundurması bulunuyor. Bu sundurmalar içerisi ve dışarısı, toplumsallık ve bireysellik gibi kavramların arasında bir bölge olarak tanımlanıyor. Dairelerin hepsinde ayrıca özel açık alanlar, kapalı yaşam alanlarının bir uzantısı olarak geniş teraslar ve cadde ile ana yatak odaları arasından tampon görevi gören balkonlar yer alıyor.

Avlular sayesinde her dairenin üç veya dört cephesinde de pencereler bulunuyor ve aynı zamanda, konut bölme duvarları çok az sayıda karşımıza çıkıyor. Tasarımında farklı pencere boyutlarına yer veren SO-IL, her daire için doğal ışık ve kasıtlı olarak avlular ve mahalle manzaraları ile farklı atmosferler yaratmaya çalışmış.

Etiketler

Bir yanıt yazın