Behles & Jochimsen Architekten, Almanya'daki Nürnberg Ticaret ve Sanayi Odası ofislerini yeniledi ve genişletti, bölgenin tarihi mimarisiyle bağ kuran yeni yapılar ekledi.
1999 yılında Armin Behles ve Jasper Jochimsen tarafından kurulan Behles & Jochimsen Architekten, tarihi binaların dönüştürülmesini içeren çeşitli projelerde yer alıyor.
Ticaret Evi olarak adlandırılan merkez, yerel işletmelere destek sağlayan bir kuruluş. Merkez, Nürnberg’in en eski bölgesinde, ana pazar meydanı ile orta çağ kilisesi St Sebald arasında, önemli bir yerde bulunuyor.
Behles & Jochimsen Architekten, Ticaret Evi için daha uyumlu ve kullanışlı ofisler yaratmak üzere mevcut genel merkezi yeniden tasarlamakla görevlendirildi. Tarihi anıtlar listesinde bulunan ve 1950-1960’lı yıllara ait birkaç yapı, projenin bir parçası olarak korunup, restore edildi. Mimari değeri olmayan yapıların yerini Behles & Jochimsen Architekten’in yeni ek yapısı aldı.
Mevcut saçaklarla uyumlu tasarlanan yeni ek yapı, orijinal yapı aksını takip ediyor. Mimarlar, kumtaşı cephe kaplaması ve eğimli kiremit çatısı ile yeni yapının, şehrin tarihi tasarım özelliklerini taşıdığını söylüyor ve ekliyor: “Bina, savaştan sonraki rekonstrüksiyon mimarisini uyumlu halde. Katlanmış saçak pencereleri ile, tarihi saçak yüksekliklerine saygı duyuyor.”
Genel merkezin ana girişi, daha fazla öne çıkması amacıyla, daha işlek olan Waaggasse Caddesi’ne taşındı. Cepheden geriye doğru yerleştirilen ve çerçeveli formuyla ana giriş, şimdi yakındaki pazar meydanından bile görünüyor.
Batı’da yer alan ve eskiden açık olan alan doldurularak, mevcut orta avlunun cam çatılı bir atriyuma dönüşmesi sağlandı. Bu dört katlı atriyum, müşteriler için bir resepsiyon ve hizmet noktasının yanı sıra sergi ve etkinliklere ev sahipliği yapmak üzere esnek bir alan işlevi görüyor. Atriyum ayrıca genel merkezin farklı bölümleri arasında önceden karmaşık olan sirkülasyonun düzenlenmesine de yardımcı oluyor.
Binanın köprülerle birbirine bağlanan iki yeni kanadı, atriyumun karşıt iki tarafında yer alıyor. Geleneksel Nürnberg evlerinin ahşap arkatlarını anımsatan köprülerin arkasında, mevcut binaların cepheleri görünüyor. Yeni kanatlar, esnek ofis işlevi için optimize edilmiş alanlar içeriyor. Projedeki eski yapıların, geleneksel düzene sahip mekansal organizasyonları korundu.
Projenin tamamında kullanılan malzemeler bölgenin geleneksel yapı yöntemlerini yansıtıyor. Ek yapının temelleri koyu renkli Wuestenzell kumtaşı ile kaplanmış ve orijinal köşe binanın sütun kaidesi ile hizalanmış.
Çatı kiremitleri, komşu bina çatılarına uygun olarak seçilmiş. Taş cephe kaplamasına monte edilen büyük boy gömme pencereler, bina saçakları üzerine katlanıyor ve cephelere modern bir detay kazandırıyor. İlaveten yapıda bulunan çatı pencereleri de iç mekanların tepe ışığıyla aydınlanmasını sağlıyor.
Yapının iç mekanları, doğal ve dayanıklı malzemelere sahip. Döşemelerde, gişe ve bankolarda soluk yeşil taş kullanılmış. Koridorlarda ve merdivenlerde kullanılan Jura taşı ise eski binanın zeminlerine gönderme yapıyor. Açık renkli duvarlar ve ahşap kapılar, ofislerde sıcak ve sessiz bir atmosfer yaratıyor. Aydınlatma entegre edilmiş, meşe çerçeveli tavan panelleri, bu alanlardaki akustiği optimize ediyor.