3. ve 4. sınıf öğrencileri, sosyal aktivitelere daha fazla zaman ayırabilmek için çalışma ve ödev şartlarının iyileştirilmesini istiyor. Öğretim üyeleri ile görüşen öğrenciler, sıkıntılarını gözardı eden fakülte yönetimini koşulları düzeltmeye çağırıyor.
ODTÜ Mimarlık öğrencileri, ders ve ödev yoğunluğunun çok fazla olmasından şikayetçi. Bu ağır yük, öğrencilerin zamanını kısıtlıyor ve onların mimari entelektüalite edinmesini engelliyor.
Öğrencilerin en çok şikayet ettikleri konular ise şunlar:
1- Ders çalışma ve ödev koşullarının çok ağır olması, bir öğrencinin tek başına verilen sürede yetiştirmesi mümkün olmayan ödevler verilmesi,
2- Çok sık periyotlarda jüri yapılarak öğrencilerin devamlı çalışmalarını göstermek zorunda bırakılması,
3- Sosyal aktivitelere ayrılan zamanın, öğrencilere düşük not ve eleştiri olarak geri dönmesi…
Bu şikayetlerini çeşitli zamanlarda ve biçimlerde öğretim üyelerine ve fakülte yönetimine ileten öğrenciler henüz bir sonuç alamamış. Bu nedenle daha az jüri yapılarak öğrencilerin sürekli yarışmak zorunda bırakılmaması ve ödev – çalışma şartlarının iyileştirilerek mimarlık öğrencilerininin sosyal aktivitelere daha fazla zaman ayrılabilmesi talepleriyle öğretim üyeleriyle gruplar halinde görüşmeler öğrenciler, fakülte yönetimini sıkıntılarını görerek koşulları düzeltmeye çağırıyor.
ODTÜ mimarlık öğrencileri, sorunlarını vurgulamak için tasarladıkları afişte “Daha fazla sosyal faaliyetler için, az jüri ve ödev için, adil çalışma için, ODTÜ Mimarlık greve gidiyor” sloganını kullandılar.
“Amacımız mimarlık eğitiminde sıkça sözü edilen zor koşulların en azından altından kalkılabilir bir düzeye indirilmesini sağlamak” diyen ODTÜ Mimarlık son sınıf öğrencileri, bunun için adım atmaya hazırlanıyor.
“Öğretim üyelerini eğitimin kalitesini artıracak kararlar alma konusunda teşvik etmek istiyoruz. Bu amaçla toplantılar yapılacak. Pazartesi günü son sınıflar, okuldan mezun olacak mimar adayları için bir takım düzenlemeler yapılması talebiyle bölüm başkanı ve beraberindeki öğretim üyelerinden oluşan ekiple bir görüşme yapacak. Umuyoruz buradan biz ve bizden sonraki mimarlık öğrencileri için yararlı sonuçlar çıkacak çünkü biz Türkiye’de önemli bir eksiklik olarak gördüğümüz mimaride entelektüalite sorununun çözümü için böyle bir düzenlemeyi talep ediyoruz. Bu sorunun çözülebilmesinin yolunun da öğrencinin kendine daha fazla zaman ayırabilmesi ve bireysel gelişimini tamamlayıcı kaynaklara olabildiğince rahat ulaşabilmesi olduğunu düşünüyoruz.”
18 yorum
Arkitera sitesinde ODTÜ öğrencileriyle ilgili yapılan bu haber gerçekleri yansıtmamakta, çarpıtmakta ve konunun özünden uzaklaştırmaktadır. Gerçeklik sorgulaması yapılmadan; ilgili şahıslara, herhangi bir temsilciye danışılmadan yayınlanan bu haber etik değildir. Kamuoyuna yerleştirilmeye çalışılan bu algıdan büyük bir rahatsızlık duymaktayız.
ODTÜ Mimarlık Öğrencileri
Arkitera sitesinde ODTÜ öğrencileriyle ilgili yapılan bu haber gerçekleri yansıtmamakta, çarpıtmakta ve konunun özünden uzaklaştırmaktadır. Gerçeklik sorgulaması yapılmadan; ilgili şahıslara, herhangi bir temsilciye danışılmadan yayınlanan bu haber etik değildir. Kamuoyuna yerleştirilmeye çalışılan bu algıdan büyük bir rahatsızlık duymaktayız.
ODTÜ Mimarlık Öğrencileri
“Arkitera gibi bir kurumdan beklemezdim”
kopipeyst kalbkalbkalb
Kamuoyuna bir algı yerleştirmek nedir inanın anlamak çok güç.
Bu metin yine ODTÜ’lü 3. ve 4. sınıf mimarlık öğrencileri tarafından bize ulaştırıldı. Belli ki bu yazıyı kalem alan kişilerin ders-proje açmazında sıkıntıları var, belli ki bazılarının yok ki bu çok normal.
ODTÜ’lü öğrenciler olarak kendi içinizde yaşadığını sorunu aşmak için başka yöntemler bulmalısınız.
Editörlerin ciddiyeti takdire şayan. ‘Napıyoruz biz? ‘ demek yerine yaptığınız yorumlar ciddiyet ve seviyeden uzak.
O zaman sizde editörler olarak size bir iki kişinin ulaştırdığı yazıyı tüm okula maledecek şekilde yayınlamayınız. Madem ki bir yayın organı arkitera’nın editörlerisiniz, daha ciddi bir iş disiplini ile,-her nekadar ‘kopipeyst kalbkalbkalb’ şeklinde yorumlar yazan editörlerinizin varlığı bu konuda zorlancağınızı gösterse de.- ne yayınladığınızın ve içeriğinin farkında olmanız gerekir.
Merhaba,
Yapılan haberde, mimarlık fakültesi öğrencilerinin “çoğunlukla hissettiği duygulara”, “örnek” ve “tercüman” olmuş bu cesur tavırdan rahatsızlık duymayı anlayamadım.
Fakat tabi ki herkes bir çoğunlukla yürümek zorunda ya da aynı fikirleri de paylaşmak zorunda değil…
Arkitera sitesinde ODTÜ öğrencileriyle ilgili yapılan bu haber gerçekleri yansıtmamakta, çarpıtmakta ve konunun özünden uzaklaştırmaktadır. Gerçeklik sorgulaması yapılmadan; ilgili şahıslara, herhangi bir temsilciye danışılmadan yayınlanan bu haber etik değildir. Kamuoyuna yerleştirilmeye çalışılan bu algıdan büyük bir rahatsızlık duymaktayız.
ODTÜ Mimarlık Öğrencileri
Arkitera sitesinde ODTÜ öğrencileriyle ilgili yapılan bu haber gerçekleri yansıtmamakta, çarpıtmakta ve konunun özünden uzaklaştırmaktadır. Gerçeklik sorgulaması yapılmadan; ilgili şahıslara, herhangi bir temsilciye danışılmadan yayınlanan bu haber etik değildir. Kamuoyuna yerleştirilmeye çalışılan bu algıdan büyük bir rahatsızlık duymaktayız.
ODTÜ Mimarlık Öğrencileri
Not: “Çoğunluğun hissettiği duygular” zaten fakültede cesurca dile getirilmektedir. Ve ODTÜ, birçok okulun aksine, fikirlerin özgürce anlatılabileceği bir ortama sahiptir. Bu durum özelinde karşı çıkılan haberdeki indirgenmiş tavırdır. Bu ortak metni paylaşanların hiçbiri bahsedilen cesur tavrın dışında değildir.
Maddeler halinde yazayım:
1- Ne kadar çok kopyala yapıştırla buraya mesaj yazarsanız yukarıdaki metnin yaygınlaşmasına o kadar katkıda bulunabilirsiniz. İletişim böyle bir şey.
2- Arkitera bir platform. Dolayısıyla buraya yazmanız sizlerin de bu platformu kullandığını gösteriyor. Bu konuda bir görüş yazısı da yazabilir, Arkitera’yı eleştiren bir metni ya da yukarıdaki söylemi eleştiren bir metni kaleme alabilirsiniz. Yayına alınacağına (elbette gözettiğimiz nitelik) emin olabilirsiniz.
3- “Arkitera gibi bir kurumdan beklemezdim” genel bir dalga geçme söylemimiz. Size de vurdu yapacak bir şey yok 🙂
4- ODTÜ Mimarlık’tan yukarıdaki gibi bir metin çıkması düşündüğünüzün aksine olumsuz olmayabilir. Mesela ben metni ilk yayına girdiğinde okumadım, okumadan demek ki bir ses çıkabiliyormuş öğrencilerden dedim kendi kendime. Keşke eski ODTÜ öğrencileri kadar ses getirse yapılanlar.
5- Metinlerinizdeki “herhangi bir temsilciye danışılmadan” ifadesi sizlerin ODTÜ öğrencisi olduğunuz konusunda kuşku uyandırıyor. RTÜK’ten de izin alalım mı?
Rtükten izin almaya gerek yok. Bir haber yapmadan önce işin aslı astarı ne diye sorarsanız yeter diye düşünüyorum.
Sayın son sınıf öğrencileri bu metni,posteri ellerinizle hazırladınız.Birileri de bunu duyurmanız için size yardımcı oldu. Kendi aranızdaki gruplaşmayı bir kenara bırakıp metnin düzeltilmesine yönelik Arkitera ya rica da bulunabilirsiniz.Üst mertebelerden ayar alıp metnin tümünün yalan olduğunu,haberin yalan olduğunu ileri sürmek haberin etkinliğini değiştirmeyecek. Bu haberle ODTÜ MİMARLIK ne değer kazanır ne de kaybeder.
Merhaba,
Sevgili editörler ve onları destekleyen sevgili arkadaşlar;
Sorun, cesurca ifade edilen/ haber yapılan olayda değildir. Sorun, haber yapmak ve dikkat çekmek adına, kurumu karalama potansiyeli olan hassas bir konuda, aslı araştırılmadan, acemice, “tüm ODTÜ 3. ve 4. sınıf öğrencileri” adına haber yapılabilmesidir.
Eğer sadece, iletişim kurduğunuz tek bir ODTÜ öğrencisine güvenip size gelen ilk haberi araştırmadan sitenize koyabiliyorsanız, burada arkitera yı ve arkiteranın güvenilirliğini sorgular hale geliriz.
Çünkü bizim adımıza haber yapabilme inisiyatifi, salt editör ve haber kaynağı olarak tek bir öğrenci arasındaki diyaloğa dayandırılabiliyorsa, arkitera sitesinin diğer haberlerini de sorgularız.
Nitekim eğer editörler olayı biraz araştırsalardı, üstümüzdeki yükün ağırlığını konuşmak üzere bizle son derece pozitif ve uzlaşmacı bir tavır içerisinde kolokyum yapan akademisyenlere de haberde ağırlık verilir, kışkırtmacı/taraflı yaklaşımdan biraz uzaklaşılırdı. Akademisyenlerin bizi göz ardı etmesi söz konusu değildir, tarafımızdan onlara böyle bir problemimizin olduğu ilk kez toplu olarak iletilmiştir, ve bırakın göz ardı etmeyi, hemen ertesi gün biz öğrencilerle kolokyum ayarlanmıştır.
Benzer bir durumun tekrarlanmamasını diler, eğer bize geri dönüş yapılırsa daha doğru bir yaklaşımla , asıl haber kaynağı olarak bütün arkadaşlarımın uzlaştığı yeni bir haberin sayfanızda yayınlanmak üzere gönderilebileceğini bildiririm.
ODTÜ 3. Sınıf Mimarlık Öğrencisi
Bahar Aybudak
Ben bu metni okuduğumda şunu anlıyorum: “ODTÜ Mimarlık Öğrencileri” (tamamen aynı okulda yanı bölümde okumanın getirdiği ortaklıktır burada söylemek istediğim) ortak olarak bir durumdan şikayetçi ve bu durumun üzerine düşünülmesi için hocaları ve yönetim ile iletişime geçiyor. Nitekim Bahar Aybudak’ın yorumundan da aynı konuda şikayetçi olduğunuz görülüyor. ODTÜ Mimarlık Öğrencileri olarak aynı durumdan şikayetçisiniz, ama ortada bunu farklı şekilde ifade eden ODTÜ Mimarlık Öğrencileri (homojen bir grup olmadığını düşünüyorum) var. Dolayısıyla taraflı bir haberden ziyade öğrenci-fakülte iletişiminin kurulmaya çalışıldığını gösteren bir metindir bu. Ama ODTÜ Mimarlık Öğrencileri’nin tümünün üzerinde uzlaştığı bir metin varsa da yayınlamanın, yaygınlaştırmanın, tartışmanın iyi olacağını düşünüyorum.
Sürekli sözü edilen “temsilci” kimdir merak ediyorum?
Ben de Ömer Bey gibi maddeler halinde aktarayım:
1) Tanıdıkları bir isim tarafından yazanların 4.sınıf öğrencisi olduğu doğrulandığına göre akıllarında soru işareti kalmadığını düşünüyorum.
2)Gruplaşma gibi bir durumun olduğunu sanmıyorum, yazan arkadaşların tümü bu hareketi desteklediğini zaten açık açık belirtmektedirler. itirazları yer alış biçiminden kaynaklanıyor.Ayrıca çok seslilik Odtü ekolünden gelir ve arkadaşların da söylediği gibi birçok okulun aksine herkes kendi düşüncesini özgürce belirtebilir. Kimilerine bu durum garip geliyorsa ve bulundukları ortamlar böyle değilse bizim yapabileceğimiz birşey olduğunu düşünmüyorum.
3)Üst mertebelerden ayar alıp metnin tümünün yalan olduğu söyleyenin kim olduğu belirtilirse bence daha şık olacak? Benim anladığım itirazın konunun aslının araştırılmadan, indirgenmiş bir biçimde buraya yansımış olmasıydı.
4)Ayrıca bir haberin bir haber portalından referans vermeden ve araştırılmadan ‘kopipeyst kalbkalbkalb’ buraya aktarılması ne kadar habercilik etiğine uymaktadır. Bunu da aranızda bir tartışmanız gerektiğine inanıyorum.
Sizin de dediğiniz gibi:
“Arkitera gibi bir kurumdan beklemezdim”
saygılarımla…
İlk bakışta, Arkitera editörlerinin normal şartlarda 1-2 öğrenciden gelen ve “odtu öğrencilerinin sorunları” içerikli bir metni, tüm öğrencilere mal edildiğinden dolayı araştırmadan yayınlamış olması hatalı gibi gelebilir. Fakat;
Bahsedilen konu bu hususta bir istisna olabilir. Çünkü konu “Mimarlık öğrencilerinin sorunları”
Metinde bahsedilen sorun ülke çapında tüm mimarlık öğrencilerinin ortak sorunu. Sadece bu sorunun varlığına farkındalık yaratmak amacıyla bile yayınlanmış olabilir. Bunu problem olarak gören ve görmeyen iki farklı öğrenci kitlesi olmasına rağmen, problem olarak görülmediği takdirde bile sorun varlığını sürdürmektedir.
Jurilerin ve derslerin yoğunluğundan şikayet ederek şikayet yazısı yayınlatmak yerine, alternatiflerini aramak ve üretmek eğitim sürecini istenilen forma zaman içerisinde sokmak ya da sokmaya çalışmak, akademisyenlerle oturup karar almaktan daha sağlıklı olabilir. Sonuçta kararı yaşayacak olan yine öğrenciler olacaktır. Bu yolda gönüllü olmak en önemli konu diye düşünüyorum. Şikayet ederken de üretirken de.
Metinde bahsedilen benzer problemleri Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde de yaşamaktayız. Yaşadığımız problemlere sadece şikayet etmek yerine, alternatifini ürettiğimiz “bi’sürü” insan olmaya çalışıyoruz.
Yukarıda bahsettiğim tüm konular tamamen şahsi görüşümdür.
Çağlar Biber
YTU 4.sınıf Mimarlık öğrencisi
“Streisand Effect”