Öğrencilerin Hayatını Kolaylaştırmaya Yönelik Bir Üniversite Yapısı Tasarımı

Öğrencilerin hayatını kolaylaştırmaya yönelik kurgulanan Washington Üniversitesi Sağlık Bilimleri Binası, Miller Hull tarafından tasarlanmış.

Fotoğraflar: Moris Moreno

Amerika merkezli tasarım stüdyosu The Miller Hull Partnership, Seattle’da bulunan Sağlık Bilimleri Binası’nın yapımını tamamlamış. Oluklu metal kaplama ve sıcak tonlar kullanılan iç mekanlara sahip yapı, çoğu tıp fakültesinde görülen hastane benzeri atmosferden ayrışıyor.

9.012 metrekarelik bina, altı farklı bölümden (dişçilik, tıp, eczacılık, hemşirelik, halk sağlığı ve sosyal hizmet) öğrenciler tarafından kullanılıyor.

Proje, tasarımcılar, üstleniciler ve ekibin diğer üyelerinin tek bir sözleşme altında birlikte çalıştığı tasarla-inşa et modeliyle üretilmiş. Ekip, baş tasarımcı olan yerel stüdyo The Miller Hull Partnership ve ABD çapında ofisleri bulunan çok disiplinli firma The SLAM Collaborative’den oluşuyor. Ana yüklenici ise Seattle merkezli Lease Crutcher Lewis.

Dörtgen formlu dört katlı yapı, U şeklinde bir bodrum katına sahip. Strüktürel çerçeve; beton, çelik ve -çatı ve zemin döşemesinde kullanılan- çapraz lamine kerestelerden oluşuyor.

Cephe, açık tonlarda oluklu sac ile kaplanmış, paneller gradyan oluşturacak şekilde uygulanmış. Kaplama, “üniversitenin Güney Kampüsü’nde bir performans örneği” oluşturma fikri üzerine tasarlanmış.

 

 

 

Tasarım ekibi, ışık ve yansımalarla dokulu bir cepheye dönüşecek olan parçalar için montajcılar ve üreticilerle yakın irtibat halinde çalışmış.

Etkileyici görünüme sahip yüksek performanslı kaplama, güney tarafında fiberglas pencereler ve elektrokromik camların birleşiminden oluşuyor. Bu sayede günışığı ve manzaraya maksimum erişim sağlanırken güneş ısısı kazanımı azaltılıyor.

Binanın içinde; sınıflardan laboratuvarlara, ekip odalarından açık çalışma alanlarına kadar çeşitli öğrenme ortamları bulunuyor. Plan kurgusu, farklı tipteki kullanıcılar için “profesyoneller arası işbirliği” ve sosyalleşmeyi teşvik ediyor.

Yapılan tasarım, programlı sınıflar ve ortak alanlar arasında bir denge oluşturuyor. Farklı büyüklükte çalışma gruplarına yönelik alanlar sağlıyor.

Aynı zamanda kaynak optimizasyonu ve geleceğe yönelik esneklik için de alan tanıyor.

Programların büyümesi ya da küçülmesi durumunda, hiçbir mekan atıl durumda kalmıyor. Çünkü alanlar değişime yönelik tasarlanmış ve tasarımda evrensellik göz önünde bulundurulmuş.

Mekanın atmosferi, öğrencilerin işini kolaylaştırmak üzere tasarlanmış. Tasarım ekibi “bakım kültürü” konseptine göre çalışmalarını yönlendirmiş; mekanı kullanıcıların sağlığını ve refahını destekleyen bir ortam olarak tanımlamış.

Çoğu sağlık kapsamındaki üniversite binasının sahip olduğu steril, kapsayıcı, hastane benzeri mekan standardını zorlayan yapı, sağlıklı yaşam ve öğrenci odaklı alanlara yatırım yaparak ‘bakım kültürünü’ bünyesinde barındırıyor.

Sıcak tonlar, topraksı bitişler ve günışığına verilen önem; tercih edilen iç mimari elementler arasında yer alıyor. Malzeme paleti ise; ahşap paneller, kumaş kaplı akustik paneller, halı karoları ve renklendirilmiş beton içeriyor.

Tasarım ekibi aynı zamanda -yapılar arasındaki geçişlerin yine kapalı yürüme yolları ile birbirine bağlandığı mekanda- insanları dışarı çıkmaya da teşvik etmek istemiş.

Sağlık Bilimleri Binasının tasarımı, insanları dışarı çıkmaya teşvik ederek erişilebilir yollar, duvar resimleri, kamusal sanat eserleri ile hem öğrencilere hem de öğretim üyelerine dışarıda etkileşime girebilecekleri alanlar sağlamaya yönelik eğlenceli açık hava alanları sunarak mekan deneyimini dönüştürüyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın