Beyoğlu Belediyesi Okmeydanı'ndaki kentsel dönüşüm için "hayal ettikleri"ni bir video aracılığıyla kamuoyu ile paylaşıyor.
Projenin 1/5.000 Nazım İmar Planı bitmiş, 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı da bitmiş ve Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından onaylanmış. Kısacası “olan olmuş, satılan satılmış” aşamasındaki bu proje neler sunuyor? İzlediğimiz bu videodan neler okuyabiliriz?
Tüm olası imar ihlalleri, etik tartışmalar ve kentsel politikaları şimdilik bir kenara bırakıp, yanlızca bu video ölçeğinde, Beyoğlu Belediyesi, Okmeydanı sakinleri için gelecekte neler hayal etmiş bir bakalım.
Proje nedenlerini pek anlayalmadığımız bir biçimde 19.yy kentlerini andıran bir görsellik ve yoğunluğa sahip. Yine 19.yy’dan kalma oryantalist cepheler, bitişik nizam monoblok mahalleler okunabiliyor. Her iki tarafında da mevcut 2 katlı sahte/tarihi bir tramway, ortasından geçen modern bir hafif raylı sistemle donatılmış Şanzelize edalı bulvarın yine sahte bir kentsel tak ile sonlandığını görebiliyoruz. Bu fotoğrafta bina cephelerinden, ulaşım araçlarına kadar, geçmişten esinlenilmiş ve sahte olmayan tek şey belki de takın üstünde konuşlanmış, otel olduğu tahmin edilebilecek dört adet yapının taşıdığı torus biçimli fütüristik lokanta!
Jetgiller’den fırlamış bu yapının ardındaki tasarım kararı üzerine videonun bize verdiği kısa mesaj ise: Okmeydanı’nın “O”su, Osmanlı sikkesi, plan görünümünde bir çay bardağı ve lale bezemeli seramik işi tabak gibi objelerin yerden onlarca metre yukarıda “O” biçiminde bir lokanta kurmayı meşru kıldığı…
Tüm yapılaşma bu yeni kentsel gelişim/dönüşüm alanın ortasında konuşlandırılmış ve proje alanının sahip olduğu yeşil alanların tümü (ki bunların büyük bir bölümü mezarlık alanları!) adeta çevredeki -henüz dönüşmemiş- kentsel alan ile kendisi arasında bir tampon bölge olarak kullanılmış gibi duruyor. Yeşil alanların / mezarlıkların nasıl olup da kentsel yaşamın bir parçası olabileceğine dair hiçbir ipucu yok. Peki her binanın tepesine oturtulmuş açık havuzlar Okmeydanı’nın geleceğin Miami’si olmaya aday olduğunu anlatıyor?
Bisiklet yolları, enerji etkin kentleşme, yaya öncelikli kentsel bir merkez, Okçu Tekkesi, eski mezarlıklar ve Aynalıkavak Kasrı gibi koruma bölgeleri dışında bu projenin İstanbul’un yeşil alan sistemine nasıl bir katkıda bulunacağı, çarşı/avm odakları dışında bir tüketim/üretim kültürü ve her zamanki gibi bu projeyi kimin yaptığı…
1 Yorum
Bu dönüşümde sevinilecek bir şey de ora halkının bir an önce deprem güvenli konutlara taşınmalarına vesile olunması olacaktır. Bu sebeple olabildiğince, lüksü erteleyip, şehrin diğer eski imara uymuş ancak deprem güvensiz alanlarına da bir an önce bakılmalıdır. Bu kabil reklamlara dahi zamanın olmadığı ve güngören bağcılar bahçelievler vb. ilçelere bir an önce proje üretilmelidir. Lükse kaçan inşaat firmaları aklı selime ve hazırlanan dönüşüm plan ve projelerine katkı vermeye davet edilmelidir. İdarecilerin, halkın bir kısmını yedirip, bir kısmını baktırdıkları ortamların hoş olmadığı ve kıyametin bu gibi davranışlardan kopabileceği unutulmamalıdır. gayret gayret gayret…reklama zaman yok…