Emek Sineması’nın dört kat yukarı taşınmasının makul ve evrensel bir koruma yöntemi tartışmaya açılmaya çalışıladursun, Paris 100 senelik sinema salonunun yeniden açılmasının heyecanını yaşıyor.
1921’de kurulan ve Mısır süslemeli art-deco yapısıyla kendini belli eden Cinema dün resmi katılımla kapılarını tekrar ziyarete açtı. Hem de Fransız yönetimi ve Paris şehri sponsorluğunda…
Paris’in işçi sınıfı mahellesi Barbes’ta 1921’de mimar Henri Zipcy tarafından tasarlanan Cinema le Louxor, işadamı Henri Silberberg tarafından kurulmuştu. Silberberg, açılışın kısa bir süre ardından iflas edip hayata veda edince sineması da Pathé sinemalarına satılmıştı.
Pathé sinemalarının yönetimi altında çeşitli dönüşümler geçiren Cinema le Luxour, iç tasarımdaki Mısır etkilerinin çağdaş yorumlarını ve binanın dış cephelerini kaplayan mozaiklerin tamamını kaybetti. Metruk bir hale bürünen sinema, 1983 yılında AVM zinciri Tati tarafından alındı, 2003’te Paris şehri yönetimi tarafından satın alınana kadar çeşitli seferlerde yardım kampanyalarıyla kurtarıldı. 2008’de ise mimar Philippe Pumain’e sinemayı restore etme görevi verildi.
Mimar Philippe Pumain, sinema için “Art Deco ve Mısır çılgınlığının bir karışımı” yorumunu yapıyor. Pumain ve ekibi çalışmalarını hafriyatta buldukları renklere ve sinemanın 1920’lerde çekilmiş iki fotoğrafına dayandırmışlar. Pumain, sinemanın altındaki boş alana da iki salon açmış. Bunlardan birisi, bordo kadife kaplamasıyla bir kulüp atmosferini taşıyor. Diğerinde ise metalik bronz sütunlar ve tavandaki değişken geometrik aydınlatmayla dikkat çekiyor.
Yaklaşık 20 yıldır kapalı kalan Louxor’un yeniden açılışı dünya basınında da ilgi gördü. Louxor için Paris kültürel hazinesinin vazgeçilmez bir parçası yorumunu yapan BBC, Paris’e giden ziyaretçilere bu sinemayı da mutlaka görmelerini salık verdi.
1981’de koruma listesine alınan Louxor, eski ihtişamına kavuşması için aslına sadık bir çalışmayla restore edildi. İki yıllık bir renovasyon çalışmasının ardından altın, kobalt ve siyah renklerin hakim olduğu yılan, böcek ve çiçek mozaikleri titiz bir biçimde binanın 1920’lerdeki haline uygun olarak yerleştirildi. ‘Yerinde bırakılan’ sinema salonunun iç tasarımı da aslına uygun bir şekilde restore edildi. Üç salonun bulunduğu komplekste en büyük salona ise ünlü Mısırlı yönetmen Yusuf Şahin’in ismi verildi.
Arthouse sinemasına yoğunlaşacak ve çeşitli festivallere, etkinliklere evsahipliği yapacak sinema, yakındaki metronun titreşimlerinden etki görmemesi için özel bir koruma alanıyla kaplandı. 4K büyüklüğünde bir dijital projektörün de alındığı, son gösterim teknolojisiyle donatılan sinemada özel gösterimler için 35 mm.’lik eski bir projektör de bulunuyor.
13 metrelik yüksekliğe sahip 340 seyirci kapasiteli Louxor, Paris yönetimi tarafından 32.7 milyon dolar harcanarak restore edildi. Paris yönetimi bağımsız sanat sineması salonlarına destek için her yıl 1.2 milyon avro harcıyor.