Paris'in 2050 yılı stratejik planı için oluşturulan İklim Enerji Planı'nda mimar Vincent Callebaut tarafından yaratılan yeşil binalar projesi, Paris için fütüristik bir kent imajı ortaya koyuyor.
2050 Paris Akıllı Kent projesi için mimar Vincent Callebaut’nun ortaya koyduğu sürdürülebilir kent planında farklı formlarda yeşil bina tasarımları öne çıkıyor. Kentin var olan yapılarına eklemlenen bu binalar tüm yeşil bina stratejilerini gözönünde bulunduruyor.
Planlarda enerji verimliliğini arttıracak teknik detaylar dışında toplulukların bir araya gelebileceği kamusal yeşil mekanlar yaratılmasına da özen gösterilmiş.
Paris’in en işlek caddesine yer alan Mountain Towers projesinde her kulede üç çeşit yenilenebilir enerji kullanılacak. Gün boyunca fotovoltik ve termal güneş panelleri sayesinde elektrik ve sıcak su sağlanacak. Geceleri kulenin tepesinden aşağıya doğru hareket edecek su sayesinde hidroelektrik enerji sağlanacak. Bahçe balkonları ise daire katlarını çevreleyerek geri dönüştürülmüş suyu arıtmak için kullanılacak.
Paris merkezinde 23 km uzunluğunda bir koridor oluşturmayı hedefleyen bu proje Paris’e doğal öğeleri yeniden eklemlemek için demiryollarını kamusal yeşil alanlar olarak sunuyor.
1975’te Montparnasse Tower inşa edildiğinde Paris yönetimi kentte 7 kattan yüksek binaların inşa edilmesini yasaklamıştı. Bu proje ile var olan binanın düşey bir parka dönüştürülmesi hedeflenirken bir alışveriş merkezi olarak tasarlanan diğer kulenin çatısı bir arıtma lagününe dönüşerek yapının atık suyunu dönüştürecek.
Bu projede bambuyla sarmalanmış termodinamik bahçe kuleleri dikey bir besin tarlası oluşturuyor. Yapıda bireysel sebze bahçeleri bulunurken elektrik üretiminde rüzgar enerjisinden faydalanılacak.
Paris merkezinde yeni yerleşim alanı oluşturmak için bu yapı, kentin var olan konutlarını iki katına çıkarıyor. Çatısı termal ve fotovoltik güneş panelleriyle kaplı olan bu yapı aynı zamanda sokak aydınlatması için de enerji depolayacak.
60 katlı bu yapı tipolojisi her biri yerel yiyecek üretimine katkı sağlayacak birbiriyle bağlantılı üç binadan oluşuyor. Yoğun nüfus barındıracak kulelerde kimyasal gübre ve böcek ilacının kullanımı sınırlanırken kent için verimli oksijen ortaya çıkarılacak.
Özgün bir ağaç biçiminde tasarlanan kuleler Paris’in yoğun tren istasyonu Gare du Nord’da bulunuyor. Kulelerde ofisler, oteller ve konut olmak üzere karma kullanım öneriliyor. İstasyon platformları, insanlar tarafından ortaya çıkarılan basıncı kutuplaştıran pizoelektrik tutucularını barındıracak. Yapıların cephesindeki borularla oluşturulan iskelet foto-elektrokimyasal bir yüzey ortaya çıkarıyor.
Kentin doğu ve batı yakasını birbirine bağlayan bu yapı tipolojisi, geniş havalandırma delikleri barındıran ikiz kulelerin birleşiminden oluşuyor. Kulelerin ayağında nehrin potansiyel enerjisini kinetik enerjiye dönüştüren paneller bulunuyor. Arasında oluşturduğu köprüyle konut yerleşimine de katkı sağlayacak olan bu kuleler karbon emisyonunu azaltarak sosyal ve kentsel inovasyon için yeni bir form ortaya çıkarıyor.
1 Yorum
Merhaba Bahar hanim yazılarınızı beğenerek okuyoruz. Projeler arasında Bridge Towers proje görseli hoşuma gitti, onu incelerken tipoloji kelimesinin kullanımı dikkatimi çekti. Burada, bu yapı tipolojisi demişsiniz, hatalı isem beni siz düzeltin. Tasarımda tipoloji : Uzun süreden beri kullanıla gelmiş belirli bir işlevi yerine getirebilen biçimler örgüsü olarak kullanılır. Örneğin cami tasarımında yaygın olarak minare, kubbe gibi ögelerin oluşturduğu tip kullanılır. Lakin bu projede. bilindik binaların aksine özellikler ve mekanlar bulunmakta. Örneğin: Bina olarak normalde kule tipolojisinde geniş havalandırma delikleri bulunmaz, iki yakayı birbirine bağlayan köprü oluşturmaz, nehrin potansiyel enerjisini kinetik enerjiye dönüştüren paneller yapılmaz, vs. Sanırım tipoloji burada uygun düşmemiş.