Java Architecture, Paris’teki eski bir taş evi polikarbonat panellerle kaplanmış ahşap bir kule ile yenileyerek genişletti.
Paris’teki işlek Rue du Commerce’in dışındaki dar bir arsadaki yer alan konut, hem Paris’teki yükselen ev fiyatlarından kaçınmak isteyen hem de Fransız başkentinde yaşamak isteyen bir aile için tasarlandı.
Java Architecture, mevcut taş binanın kabuğunu korumuş. 3 katlı, 6×4 metrelik bir kule ekleyerek evi genişletmiş. Mevcut yapının çok eski olması nedeniyle, yeni yapının mümkün olduğunca hafif olması gerekiyormuş, bu da mimarlık ofisinin yeni yapısal elemanlar için ahşap kullanmasına neden olmuş. Taşla kontrastını vurgulamak için, ahşap strüktür, iç mekanın bir köşesinden yukarı çıkan büyük bir ahşap merdiven de dahil olmak üzere belirli alanlarda açıkta bırakılmış.
İçeride, alt üç katta üç yatak odası bulunurken yemek ve oturma katları mümkün olduğunca fazla ışık ve havadan yararlanmak için üst katlarda yer alıyor.
Evin doğuya bakan cephesinde, iç mekan için çeşitli koşullar yaratmak, oturma odasını şehir manzarasına açmak ve aşağıdaki odalara daha fazla mahremiyet sağlamak için bir dizi farklı cephe uygulaması kullanılmış. Evin en üst katındaki yaşam alanında bir açık teras ve oturma alanı yer alırken, aşağıdaki üçüncü kattaki yemek alanı, çift katlı latalı ahşap pencere ile çevrili. İkinci kat, yarı saydam polikarbonat panellerle kaplı.
Mimarlık ofisi, “Her katın cephesini, arkasındaki yaşamı yansıtan veya saklayan bağımsız bir unsur olarak ele almaya karar verdik. Bunu yaparken, binanın ana cephesi, farklı kullanım biçimlerinin bir araya gelişi olarak görülebilir.”
Staying in Paris projesinin duvarları, tavanları ve mobilyaları aydınlık ve havadar hissettiren alanlar yaratmak için ağırlıklı olarak beyaz. Açıkta kalan ahşap strüktür, bitkiler ve kitaplarla dolu raf alanları oluşturmak için de kullanılmış.