Dünyada örnekleri bulunan bu uygulama için siyah beyazlılar daha önce de nabız yoklamıştı.
Konu hakkında fikirlerini sorduğumuz Attila Gökçe, Hıncal Uluç, Ali Şen, Kanat Atkaya, zorluklarına karşın ezeli rakiplerinin birbirine yardımcı olması gerektiğini söylerken Faruk Süren Olimpiyat’ı adres gösterdi.
Günümüz futbolunu endüstriyel futbol olarak algılamak gerekiyor. Aksi için methiyeler düzsek de, güzellemeler yazsak da, özlemimizi dile getirsek de maalesef sonuç şimdilik değişebilir gözükmüyor. Bu nedenle yavaş yavaş bütün taraftarlar sadece başarı görmeye güdümlü müşteriler haline dönüyorlar. Resmi ürün satış noktalarından yüzlerce liralık alış veriş yapan taraftarlar, kendilerinde de ‘Bu giderin karşılığını kupa olarak almak’ hakkını sonuna kadar görüyorlar. Tabii bu işin bir kısmı. Bir de asıl kısmı var. O da yönetimler. Onlar bu sistemi destekleyen ve hatta harlayan taraftalar. Forma, tişört, atkı satışları onlar için bir girdi demek. Ancak girdinin en büyüğü de stattan geliyor. Yani kombine satışları. Peki böyle bir ortamda stat paylaşımından söz etmek ne kadar rasyonel?
Tabii ki bu soruyu Beşiktaş özelinde soruyoruz ancak mevcut konjonktürü de açıklayabilmek için genele yaymak gerekiyor. Şöyle ki naklen yayın gelirleri dışında en büyük gelir kalemi olarak görülen kombine kart ve loca satışları olan kulüpler, bunu ezeli rakipleri ile paylaşmak ister mi? Bilindiği gibi İnönü Stadı’nın yıkımına hafta sonu başlanacak. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, yeni bir stat yapmasındaki en büyük gerekçe olarak ‘Ezeli rakiplerinin gelirlerinin gerisinde kalmak’ olduğunu vurguluyor. Taraftarlarının insani şartlarda maç izlemesi daha sonradan gelen nedenlerden biri. Yani bu girişimin ana nedeni ekonomik. Bu sebeple de en az bir sezon oynayacak bir stat arıyor siyah beyazlılar. Sonrasında kendilerine çok para kazandıracağına inandıkları yeni statlarında yıkılmış eski hikayeler üzerine bambaşka hikayeler yazmanın peşine düşecekler.
Belki de sadece taraftar bunun peşine düşecek bilemeyiz. Beşiktaş özelinde konuşmaya devam edersek, bu stadın onaylanmasının semtin kentsel dönüşümü çerçevesinde gerçekleşeceği de bir realite. Zira Maçka yokuşundan, Balık Pazarı’na kadar yenilenen Beşiktaş, son darbeyi de statla vuracak. Ancak biz yine de sahaya yansıyan üzerinden gidelim. Bu stat yıkıldığında siyah beyazlıların ezeli rakipleri, ebedi dostları Fenerbahçe ve Galatasaray kapılarını Beşiktaş’a açmalı mı? Yani bir loca ya da bir koltuk iki ayrı takımın taraftarına satılmalı mı? Artan maç sayısı göze alındığında zemini yenileme giderleri ortaklaşa mı paylaşmalı? Modern futbol döneminde bir takım sadece dostluğunu göstermek için bu adımı atabilir mi? Kişisel fikrim bu işin zor olduğu yönünde. Bakalım futbolun duayenleri hangi görüşleri savunuyorlar:
Stat paylaşımının söz konusu olmaması halinde Beşiktaş’ın önünde iki seçenek kalacak: Olimpiyat ve ya Kasımpaşa Stadı. Orman’ın Kasımpaşa Stadı’na sıcak bakmadığı biliniyor. Adalı ise seçilmesi halinde bu opsiyonu kullanabileceğini ifade etti. Her ne kadar iki aday da konuşmasa da siyah beyazlıların rotası Olimpiyat Stadı’na doğru kayıyor gibi.
En iyi çözüm Olimpiyat
Attila Gökçe
Gezi Parkı olaylarının belki de en pozitif sonuçları spor alanında yaşandı. Tabandaki yumuşama stat paylaşımı konusunda da daha ılımlı bir hava yarattı. Ancak kulüp yönetimlerinin farklı eğilimleri devam ediyor. Özellikle Galatasaray yetkilileri, TT Arena’yı paylaşmaya pek sıcak bakmak istemiyor. Uygulama sorunları kuşkusuz ki var. Zemin ve locaların kullanımı gibi. Bence en uygun çözüm ulaşım sorununun kolaylaştırıp maçların Olimpiyat Stadı’nda oynanmasıdır.
Ayda 1 yardımcı olmalılar
Hıncal Uluç
Ben, Beşiktaş’ın Galatasaray veya Fenerbahçe statlarında oynamasına çok olumlu bakıyorum. Üç stat da kamu malı, üç kulüp de bu statlarda kiracı. Bu işin diğer yanındaki bu üç kulüp arasındaki gerginliğin de neden kaynaklandığı herkesçe malum. Gezi Parkı olayları, taraftarlar arasındaki gerginliğin çözümlenmesinde faydalı oldu. Şimdi Beşiktaş’ın stat yıkım süreci, kalıcı dostluğu ve kardeşliği tesis etmesi için büyük bir fırsat. İki kulübün Beşiktaş’a ayda 1 yardımcı olması lazım.
Ben stadı açardım
Ali Şen
Beşiktaş Türkiye’nin en eski ve en güzide kulüplerinden biridir. Kendi statlarını parça parça yapma şansları olmadığını da ifade etmişler. Bu sebeple başka statlarda oynama zorunluluğu bulunmaktadır. Beşiktaş, eğer stadını benim zamanımda yapmaya girişseydi, hiç düşünmeden onlara kapıları açardım. Futbol Federasyonu da ona göre bir fikstür planı belirler ve Fenerbahçe’nin dışarıda oynadığı hafta Beşiktaş iç saha maçlarını oynardı. Burada önemli olan niyet.
Beşiktaş’ın inadı anlamsız
Faruk Süren
Beşiktaş’ın ezeli rakiplerinin stadında oynama talebi bazı teknik problemler yaratabilir. Bu sebeple bence Olimpiyat Stadı gibi iyi bir alternatif varken, Beşiktaş’ın Fenerbahçe ve Galatasaray’ın statlarında oynama ısrarı anlamsız. Loca gibi, tribün gibi teknik problemlerin dışında o statlarda bir de amblemler var, bir özdeşleşmişlik söz konusu. Bildiğim kadarıyla Olimpiyat Stadı için yol sorunu da çözüldü. Beşiktaş’ın da tercihini bu stattan yana kullanmalı.
Paylaşılır çok da güzel olur
Kanat Atkaya
Eskiden İnönü Stadı’nın ortak kullanıldığı dönemde maç seyretme şansım oldu. Bu deneyimler gösteriyor ki statlar ortak kullanılabiliyor. Fiili zorlukların vardı. Bunun nasıl çözüleceğini de bilemiyorum ama eğer bir stat paylaşımı olacaksa en ılımlı iklim şu an yaşanıyor. Eskiden kulüpler, taraftarların tepkisinden korkuyorlardı. Ama şu an ilişkiler çok yumuşadı. Kişisel fikrim statların paylaşılması yönünde. Keşke paylaşılsın. Bence paylaşılabilir ve çok da güzel olur.