Peru Kırsalında Katılımcı Süreçle İnşa Edilen Santa Elena Evi

Santa Elena Evi, Peru merkezinde kırsal bir alanda eğitim gören öğrenci ve öğretmenler için konaklama birimi.

2015 yılından itibaren, bölgede stratejik bir noktada bulunan ortaokulun inşasından sonra, 16 komşu topluluğun eğitim erişimine izin verildiği için öğrenci sayısında artış sağlandı. Fakat bu durum, zor erişim yolları, öğrencilerin okula ulaşmak için 2 ila 5 saat yürümek zorunda kalmaları, uzun ve tehlikeli yollarla karşılaşmaları anlamına geliyordu.

Sorunu geçici olarak çözmek için topluluk, öğrenci ve öğretmenleri barındırmak için asgari hijyen ve güvenlik koşullarına elverişli olmayan odalar inşa etti. Bu senaryo ile karşı karşıya kaldıktan sonra “Santa Elena Evi”nin inşası için çabalar 2019 sonunda başladı.

Katılımcı bir süreçle yürütülmüş olan proje, şimdilik 24 öğrenci ve 4 öğretmene ev sahipliği yapıyor ve bu sayının önümüzdeki yıllarda artması öngörülüyor.

Proje 3 fonksiyonel alanda yapılandırılmış: geniş kapsamlı bir yapı oluşturmak için bir araya gelen okul, ev ve açık alanlar. Öncesinde de var olan okulda, mutfak, yemek odası ve dinlenme odası olarak farklı kullanımlara uyum sağlayan çok amaçlı oda gibi ortak kullanım alanları yer alıyor.

Santa Elena Evi, tuvaletlerin de bulunduğu uyuma alanını barındırıyor. Açık alanlarda ise spor alanları ve tarım alanları bulunuyor.

Ev, her biri 2 yatak odası barındıran yapıların bulunduğu parselin batısında bir “L” şekli oluşturuyor ve merkezde dış alandaki tuvalet ve çamaşırhaneye ulaşım sağlayan kapı ile bölünüyor.

Binanın mimari ve yapısal tasarımı, gelecekte genişleme beklentisiyle sistematik ve modüler düzenlenmiş. Binanın tabanı, zemin seviyesinden 35 cm kalınlığındaki betondan oluşuyor. Bina, yonga levha duvarları bölen ve alanı tanımlayan minimal yaşanabilir modüller – kabinler içeren, asfalt karolarla kaplı hafif yonga levha çatıya sahip ahşap bir yapıdan oluşuyor. Alan, öğrenciler için üç adet 8 yataklı yatakhane ve öğretmenler için iki adet 2 yataklı yatakhane olarak düzenlenmiş. Her kabin, bir koridora bağlanan sürgülü kapıdan evin ortak alanına açılıyor. Masa ve sandalyelerle donatılan koridor, odanın bir uzantısı ve ortak bir yaşam alanı haline geliyor.

Tasarım, çevre konforunu garanti etmek için bioklimatik ilkeleri takip ediyor. Sabit sineklik ve gerektiğinde açılabilen geniş şeffaf cepheler kullanılarak sürekli doğal havalandırma sağlanıyor. Buna ek olarak, sistem aydınlatma ve odaların ısınması için güneş enerjisinden yararlanıyor. Bu nedenle, binanın elektrik tüketimi, gece aydınlatması dışında neredeyse sıfır.