“PhysioCircle” Projesi James Dyson Ödülü’nün “Ulusal Kazananı” Seçildi

"PhysioCircle" projesi, 2022 yılı James Dyson Ödülü'nün Türkiye ayağının ulusal kazananı olarak, 5 bin sterlinle ödüllendirildi. PhysioCircle eğitim sistemi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü mezunu ve aynı bölümde yüksek lisans öğrencisi olan, 27 yaşındaki Selami Erdoğan tarafından tasarlandı.

Göğüs fizyoterapi yönteminin, fizyoterapistler veya hasta yakınları tarafından hastalara doğru ve etkin bir şekilde uygulanmasını sağlayan “PhysioCircle” projesi, 2022 yılı James Dyson Ödülü’nün Türkiye ayağının ulusal kazananı olarak, 5 bin sterlinle ödüllendirildi.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, solunum yolu hastalıkları, dünya üzerinde giderek artıyor. Gelişen tanı ve tedavi yöntemlerinin yanı sıra, ortalama yaşam süresinin giderek artışı da kronik hastalıklar anlamında solunum yolu hastalıklarının artışının önemli bir nedeni olarak kabul ediliyor.

Dünya genelinde 9,2 milyondan fazla solunum yolu rahatsızlığına sahip kişi her gün hava yollarında biriken mukus tabakasını temizleyebilmek ve rahat bir nefes alabilmek için günlük tedavilerine 1 veya 2 saat harcıyor.

Gelişmekte olan ülkelerde yaşayan hastalar, bu günlük tedavi için tıbbi cihazları tercih edebilirken, düşük gelirli hastaların bu pahalı cihazlara erişme şansı is daha az bulunuyor.

Göğüs fizyoterapisi ile ilgili en önemli nokta, bu yöntemin hasta kişilere istenilen yer ve zamanda ek bir maliyete ihtiyaç duyulmadan uygulanabilmesiyken, bu tedavinin doğruluğu ve etkinliği, uygulayıcı kişinin bilgi ve tecrübesiyle doğrudan bağlantılı oluyor. Ayrıca dünya genelinde her bin hastaya göğüs fizyoterapisi eğitimi almış sadece 1 fizyoterapist düşüyor.

Bu yılın Türk ulusal James Dyson Ödülü sahibi “PhysioCircle” bu sorunu çözmeye odaklanıyor. Fizyoterapistlerin ve hasta yakınlarının, göğüs fizyoterapi yöntemini hastalara doğru ve etkin bir şekilde uygulamasını sağlayan tıbbi bir eğitim yeleği olan PhysioCircle, solunum yolu hastalarının hava yollarında biriken mukus tabakasının temizlenmesine yardımcı olarak hastaların rahat bir şekilde nefes alabilmelerini sağlıyor.

Rahatlatıcı bir pulmoner rehabilitasyon yöntemi olan göğüs fizyoterapisi, akciğerlerde biriken kalın ve yapışkan mukus tabakasının fiziksel olarak hava yollarından kopartılmasına ve bu sayede hastanın öksürük yolu ile mukusu vücut dışına atabilmesine yardımcı oluyor.

Akciğerler üzerindeki belirli noktalara uygulayıcı kişi tarafından el ile yapılan vuruşların şiddeti, hızı ve konumu hasta sağlığının korunması için çok önemli olarak değerlendiriliyor.

PhysioCircle içerisinde, hassas ölçüm sağlayan yüksek teknolojili sensörler kullanılıyor. Tıp alanında eğitim amaçlı kullanılan farklı simülasyon ürünleri bulunurken, solunum fizyoterapisi ile ilgili herhangi bir eğitim ürünü bulunmuyor.

Bu nedenle PhysioCircle bu alanda geliştirilen ilk ve tek eğitim ürünü olarak ön plana çıkıyor.

Verilen bilgiye göre, akıllı bir fizyoterapi yeleği, yetişkin eğitim mankeni, tablet ve masaüstü uygulaması içeren PhysioCircle, yelek üzerindeki on adet sensör ile kullanıcılar tarafından uygulanan her bir vuruşun konum, şiddet, frekans ve süre verilerini algılayabiliyor.

Gerçek zamanlı olarak toplanan bu veriler Bluetooth üzerinden bulut sistemine aktarılıyor.

Yetişkin eğitim mankeni, gerçek insan boyutları ve hissiyatı sağlayarak kullanıcı deneyimini artırıyor. Tablet uygulamasında ise farklı hasta vakalarının deneyimlenebilmesini sağlayan göğüs fizyoterapisi egzersizleri bulunuyor.

Öğrenciler bu egzersizleri kullanarak istedikleri zaman ve yerde akıllı yelek üzerinden göğüs fizyoterapisi pratiği yapabiliyor. Ayrıca eğitmenler kendi fizyoterapi programlarını uygulamaya ekleyebiliyor.

Bu sayede öğrenciler gerçek hayatta karşılaşabilecekleri vakaları, simülasyon ortamında görerek pratik yapabiliyor. Öğrencilerin yaptığı tüm fizyoterapi egzersizlerinin verileri masaüstü uygulamasında görüntülenebilirken her öğrencinin ayrıntılı raporlarına eğitmen tarafından erişim sağlanabiliyor.

Bu şekilde öğrencilerin uygulama yöntemini kolay bir şekilde öğrenmeleri sağlanırken eğitmenlerin de tüm süreci dijital olarak takip edebilmesi mümkün oluyor.

PhysioCircle eğitim sistemi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü mezunu ve aynı bölümde yüksek lisans öğrencisi olan, 27 yaşındaki Selami Erdoğan tarafından tasarlandı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Selami Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“James Dyson Ödülü, takip ettiğim değerli uluslararası yarışmalardandı. Kazanan projelerin sadece bir fikir ya da tasarım projesi değil, bir ekip çalışması sonucu ortaya çıkan teknik detayları düşünülmüş projeler olması ilgimi çekti. Bu nedenle ben de uygulanabilirlik ve teknik açıdan da güçlü olduğuna inandığım PhysioCircle ile bu yarışmaya katılmaya karar verdim. Bu ödül benim ve ekip arkadaşlarımın, solunum yolu hastalarının yaşam kalitesini arttırmaya yönelik tasarım çözümleri üzerinde çalışma motivasyonumuzu artırdı. Elde ettiğim bu başarıyla PhysioCircle’ın daha fazla kişiye ulaşması için çalışmalarıma devam edeceğim.”

Erdoğan, James Dyson Ödülü’nden kazandığı 5 bin sterlinlik ödülü, buluşun patent, üretim ve geliştirme süreçlerinde değerlendireceğini aktardı.

James Dyson Ödülü’nün Türkiye ayağı jüri grubunda yer alan ODTÜ EÜTB ve TMMOB Mimarlar Odası Endüstriyel Tasarımcılar Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Gülay Hasdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ülkemizin bu sene ilk defa dahil olduğu böylesine önemli bir organizasyonun jürisinde yer almak benim için çok keyifli ve önemliydi. Ülkemizden pek çok başarılı gencin yarışmaya katıldığını gördük. Çok ilginç ve önemli projeler vardı. Seçim yapmak da bir o kadar zordu. James Dyson Ödülü’nün ülkemizdeki ilk senesinde bu kadar ilgi görmesi, gençlerimizin yaratıcılıklarını, tasarım ve mühendislik becerilerini sergilemeleri açısından büyük gurur verici bir olay. PhysioCircle projesi ile birincilik elde eden Selami Erdoğan’ı tebrik ediyorum. Yarışmanın bir sonraki ayağı olan uluslararası arenada bizi başarı ile temsil edeceğine inanıyorum.”

James Dyson Ödülü jüri üyelerinden İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde, Pazarlama İletişimi, Reklam ve Dijital Pazarlama dersleri de veren gazeteci-yazar Dr. Fatoş Karahasan, “Dünyamıza faydalı olabilecek çözümler üreten gençleri bulup onları desteklemek çok kıymetli. Türkiye’de yarışmanın ilk senesinde gençlerimizin yoğun ilgisine tanık olduk. Dyson’ın kullanıcı odaklı yaklaşımı mühendisliği tasarımla mükemmel bir biçimde entegre etmeyi başarıyor.” ifadelerini kullandı.

Dyson jüri temsilci grubunda yer alan Dyson Güç Elektroniği Baş Mühendisi Çağlar Henden ise Dyson’ın, inovasyona ve tasarıma çok önem veren bir marka olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Her yıl ciddi miktarda Ar-Ge yatırımı yapıyor. Bunun yanı sıra mühendislerin gelişimi ve eğitimlerini fazlasıyla destekliyor. James Dyson Ödülü de genç mühendislere tasarımlarıyla dünyayı değiştirme fırsatı sunuyor. Bu, yolun başındaki mühendis arkadaşlarımız için çok önemli bir fırsat. Biz Dyson mühendisleri olarak ‘Başkalarının görmezden geldiği sorunları çözme’ fikriyle yola çıkıyoruz.

James Dyson Ödülü, gençlere bu yolda bir icat üretmeleri konusunda ilham veriyor. Dyson mühendisi olarak, ülkemizin dahil olduğu bir yarışmada jüri üyesi olmak benim için çok kıymetli. Aynı zamanda gençlerimizin yaratıcı ve yenilikçi pek çok fikri olduğunu görmek de gurur verici. Ulusal birincimizi tebrik ediyorum ve ona global yarışmada başarılar diliyorum.”

Katılımcı ülkelerden seçilen uluslararası kısa liste 12 Ekim’de ve uluslararası kazananlar ise 16 Kasım’da açıklanacak.

Etiketler

Bir yanıt yazın