Pierre Cardin Usulü Kentsel Dönüşüm

Fransa'da tarihi bir köyü modernleştirerek tepki çeken ünlü modacı Pierre Cardin'in Venedik'e 250 metrelik gökdelen dikme projesine tarihçiler, mimarlar ve şehir halkı itiraz ediyor.

Doksan yaşında, mirasçısı olmayan, 200 milyon avro değer biçilen dünyanın en ünlü moda markalarından birinin yaratıcısı; doğduğu kente, hatırlanmak için geride ne bırakmanın hayalini kurar? Hele de bu şehir sanatın, tarihin ve mimarinin buluştuğu doğanın cilvesi kanallarla bezenmiş Venedik ise… Pierre Cardin, Venedik’e 250 metre yüksekliğinde,

60 katlı, 75 asansörlü; içinde moda okulu, otel, ofisler ve rezidanslar bulunacak Palais Lumiere’i (Işık Sarayı) hediye etmenin hayalini kurdu. “İçinde yaşanabilir bir heykel inşa etmek istiyorum” diyen Cardin, Palais Lumiere’i ‘moda, tiyatro ve müzeleri kapsayan, yaratıcılık kariyerinin doruk noktası’ olarak görüyor. Şehrin kalbi San Marco Meydanı’ndan görülecek şekilde inşa edilmesi planlanan, 2 milyar dolar maliyetli proje için herkesin ünlü modacının heyecanını paylaştığını söylemek çok güç. Kentin sulara gömülmemesini sağlayan hassas dengeyi gözeten şehir planlamacıları ve sanat tarihçilerinin üç cam kuleden oluşacak gökdelen karşısında hissettiklerini özetleyen kelime en iyi ihtimalle “dehşet” olabilir.

“Venedik’i Dubai yapacak!”

Geçtiğimiz aralık ayının başında İtalya’nın en ünlü sanat tarihçileri, mimarları ve entelektüelleri Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano’ya bir mektup yazarak projeyi durdurmasını istediler. Yerel makamlardan onay alan proje şimdi İtalyan Kültür Bakanlığı’nın önünde olsa da farklı uluslardan birçok mimar Birleşmiş Milletler’in kültür kurumu UNESCO bünyesinde lobi faaliyeti yürütüyorlar. Projeyi değerlendiren UNESCO sorumlusu Francesco Bandarin “Devasa bir uzay gemisinin Venedik’te ne işi var?” sorusuyla projeye karşı çıkan aktivistlere destek veriyor. Tarihi mirası korumayı amaçlayan “Italia Nostra” (Bizim İtalya’mız) derneğinin başkanı Marco Parini “Venedik lagününü Dubai’ye benzetecek. Bu Venedik’in tarihi açısından kabul edilemez. Acilen durdurulmalı” diyor. Kentin tarihi bölümünün yakınındaki, en son 1980’lerde izin verilmiş ev projelerini hayata geçiren mimar Vittorio Gregotti “Proje, mekan, her şey; bir insanın düşünebileceği en salakça şey. Eğer Sayın Cardin bir anıt yaptırmayı bu kadar istiyorsa eminim iyi kalpli bir belediye başkanı şehrin bir meydanına onun bir heykelini diker” sözleriyle ateş püskürüyor.

Her yıl şehre gelen 22 milyon turiste rağmen ekonomik darboğazdaki Venedik’in ‘iyi kalpli’ Belediye Başkanı Giorgio Orsoni ise Cardin’e talep ettiği arsanın satışının 30 milyon avro gelir ve 5 bin kişiye istihdam sağlayacağını ısrarla savunuyor.

Marquis de Sade’ın evini değiştirdi

Cardin ilk kez bir şehrin sakinlerini çileden çıkarmıyor. Fransa’nın güneyinde doğal güzellikleriyle ünlü Provence bölgesindeki Lacoste köyünde Marquis de Sade’ın ahlaksız eğlencelerine ev sahipliği yapan 18’inci yüzyıldan kalma malikanesini satın alan Cardin, zamanla köyden 40’a yakın evi sahiplerinden aldı. Köyün tarihi dokusunu hiçe sayarak evleri fütüristik sanat galerilerine, yerel halkın alışveriş yapamayacağı lüks tüketim mağazalarına dönüştürdü. Sade’ın malikanesi de modern bir tasarımla yenilendi. Cardin köye golf sahası da yapmak isteyince traktörlü protestocuların gazabına uğrayınca bu hevesinden geri adım attı. Her yaz köyde dünya sosyetesinin akın ettiği bir kültür festivali düzenleyen Cardin’e gösterilen tepkinin, zengin olması nedeniyle abartıldığını düşünen bazı köy sakinleri mevcut olsa da 90 yaşındaki modacı şu cümleleriyle yenilikçi tarzını savunanların işini kolaylaştırmıyor: “İnsanların ne dediğine aldırmam. Sadece kıskanıyorlar. Hem onlar Lacoste için ne yapmışlar ki? Hiçbir şey!”

Etiketler

Bir yanıt yazın