TMMOB Peyzaj Mimarları Odası'nın Öğrenci Üye Komisyonu'nun (PMOGenç) Düzce Üniversitesi temsilcilerinin tertiplediği PMOGenç Düzce Arazi Sanatı (Land Art) Çalıştayı, 13-14-15 Mayıs tarihlerinde Düzce'de gerçekleştirildi.
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası‘nın Öğrenci Üye Komisyonu’nun (PMOGenç) Düzce Üniversitesi temsilcilerinin tertiplediği PMOGenç Düzce Arazi Sanatı (Land Art) Çalıştayı, 13-14-15 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirildi. Çoğunluğu Düzce Üniversitesi öğrencilerinden oluşan PMOGençler üç gün boyunca peyzaj mimarlığının sanat ile ilişkisini, sanatla peyzaj mimarlığının birbirini beslediklerini deneyimleyerek tecrübe edindi.
Arazi sanatına dair örneklerin paylaşılarak sunumların yapıldığı çalıştayın açılışının ardından arazi sörveyine ve kullanılabilecek malzemelerin seçimlerine geçildi. Alanın geçmişi, dokusu, ekolojik ve sosyolojik yapısı ile ilgili bilgileri Sezgin Türk ve Ömer Baş’tan alan öğrenciler, daha çok kendi gözlemleri doğrultusunda eskizler üzerinde ham fikirlerini ortaya koyduktan sonra üç farklı gruba ayrılarak belirledikleri işlerin olgunlaştırılması ve uygulamasına yönelik çalışmaya başladılar.
“Peyzaj Mimarlığı Her Zaman Ticari ya da Ekolojik Amaçlar Gütmez”
Peyzaj, sanatın oluşmasında ilham kaynağıdır. Sanatsal etkinliklerin yürütülmesi için gerekli olan malzemelerin sağlanmasında ise hammadde kaynağı olarak yararlanılmaktadır. Ayrıca, peyzaj, sanatsal ürünlerin sergilendiği bir mekan olarak da kullanılabilmektedir.
Arazi Sanatı (Land Art), 1960’larda ortaya çıkmış, 70’lerde tüm batı ülkelerine yayılmış yenilikçi-deneysel (avant-garde) sanat türüdür. Doğadaki geniş alanlarda insan müdehalesi olarak da tanımlanabilir. Sanatsal ürünlerin galerilerde sergilenmesine karşı çıkan, sanat ürünlerinin pazarlanmasını istemeyen sanatçılar tarafından ortaya atılmıştır.
Peyzaj mimarlığı ile doğrudan ilişkisi olan arazi sanatı, hem peyzaj mimarlığının gelişiminden beslenmiş hem de peyzaj tasarımlarını beslemiştir. “Peyzaj mimarlığı, sanattan soyutlanamayacağı gibi, sürekli olarak kendi biçimlerini ve akımlarını yaratabilen bir ‘sanat biçimi’ olarak değerlendirilmelidir.” (Büyükgökçesu, Z. 2011)
Arazi Sanatı’nın Peyzaj Mimarlığı ile güçlü ilişkisi, bu sanat dalının sadece alana özgü (site specific) olarak gerçekleştirilebilmesinden kaynaklanıyor. Peyzaj Mimarlığı eğitimi boyunca sörvey çalışmaları, ekolojik ve sosyolojik sörveylerin yapılmasında tecrübeli olması, peyzaj mimarlarının arazi sanatına yönlendiklerinde 1-0 önde başlamalarını sağlıyor.
“Herkes Doğaya Dönmek İstiyor Ama Kimse Yürüyerek Gitmek İstemiyor”
Çalıştay, özüne uygun bir şekilde doğada gerçekletirildi. Sadece çalıştayın yürütülmesi aşamasında değil, konaklama kısmı da çadırlı kamp şeklinde, işlerin üretildiği alanda yapıldığı için alanı tanıma ve fikir üretme ile ilgili vakit darlığını daha çabuk kapatma imkanı bulundu. Böylesi bir deneyim ise dayanışmayı, olaylara farklı bir açıdan bakmayı ve ana materyalimiz olan doğayı dinleme konusunda tecrübe kazanılmasını sağladı.
Fakülte müfredatlarında bulunmayan Arazi Sanatı ile ilgili temel bilgileri aktarmak, Arazi Sanatı hakkında merak uyandırmak için gerçekleştirilen çalıştayda, öğrencilerin kendilerinin sorumluluk ve insiyatif alarak, deneyimleyerek, özgür bir şekilde işler üretmesi teşvik edildi.
Böyle bir fırsatı bize sunan Sezgin Türk’e, Düzce Üniversitesi’ne, örgütlenme konusunda bize her zaman yol gösteren ve destek olan TMMOB Peyzaj Mimarları Odası ve PMOGenç’e, her zaman kapılarını gönül rahatlığı ile çalabildiğimiz Düzce Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı ve Sanat Tasarım Fakültesi öğretim üyelerine ve çalıştayı gerçekleştirmemizi sağlayan PMOGenç’lere teşekkür ederiz.
PMOGenç Düzce Üniversitesi Temsilciliği