Tremend Studio tarafından tasarlanan ve Polonya’nın Lublin şehrinde inşa edilen ulaşım tesisi, şehir için yeni bir kent simgesi oluşturuyor.
Polonya’nın Lublin şehrinde, Tremend Studio tarafından yapılan Metropolitan İstasyonu resmi olarak açıldı. Modern tesis, başkentte inşa edilen çok aşamalı Entegre Ulaşım Merkezi projesinin ana elementini oluşturuyor.
Beraberindeki altyapıyla birlikte şehir merkezine yerleştirilen ulaşım merkezi, kentsel, bölgesel ve ulusal taşımacılık birimlerini birbirine bağlıyor. Aynı zamanda Polonya’nın en çevre dostu tesisi ünvanına da sahip.
İstasyon, 12 Ocak 2024 tarihinde ilk yolcularını ağırladı. Şehir merkezinde yer alan tesis, 19. yüzyılda inşa edilmiş Lublin Merkezi Tren İstasyonu’nun yakınında konumlandırılmış.
Lublin Merkezi Tren İstasyonu’nu, Entegre Ulaşım Merkezi projesinin konsepti açısından büyük bir önem taşıyor. Trafik ve ulaşımı düzenleme amacının yanında mekanın tarihi dokusu ve kentsel bağlamına uyumlu bir proje üretmek de tasarım aşamasında önem verilen unsurlar arasındaymış.
Konsept, Polonya merkezli mimarlık ofisi Tremend tarafından oluşturulmuş. Daha önce Polonya’nın farklı bir kentinde yer alan Łódź Fabryczna Tren İstasyonu’nu da portfolyosunda barındıran ofis; basit, modernist bir tesis oluşturmayı hedeflemiş. Tarihi ve eklektik Merkezi Tren İstasyonu ile stil açısından kontrast yaratacak, bunu yaparken de yapı ile yarışmadan uyumlu bir görsel sunacak bir tasarım ortaya çıkarmışlar.
Mimari ifade, -hem dekoratif bir rol üstlenen hem de istasyonun çelik yapısının ve platform kanopilerinin parçası olan- delikli sütunlarla temsil edilmiş. Doğrusal ve neredeyse organik formlarıyla, Lublin’in sembolü olan asmaları hatırlatan yapının tümünde; hafiflik hissi yoğun şekilde yansıtılmış. Cam ve paslanmaz çelik gibi malzeme tercihleriyle bu etki güçlendirilmiş.
İstasyon binasının yanı sıra şehir içi ve bölgesel araç ulaşımına yönelik durakların yer aldığı platformlar, otomobiller için yeraltı otoparkı, taksi park yerleri ve bisiklet park yerleri de inşa edilmiş.
Yapının kullanıcılara açık bir yeşil çatısı da bulunuyor. Çevredeki yeşil alan ve iletişimi güçlendiren bir trafik sistemi geliştirilmesiyle proje, şehir meydanını modernize ediyor.
Proje işverenlerinin kafasında, sürdürülebilir kalkınma ruhuna uygun, kamu yatırımlarına örnek teşkil eden bir tesis tasarlamak varmış. Tremend’deki mimarlar da karbon ayak izini minimuma indirmeye öncelik vermiş. Bunların sonucunda ise yüksek sürdürülebilirlik standartlarında bir proje ortaya çıkmış.
Metropolitan İstasyonu, enerji tüketimini azaltan cam cephe parametrelerine sahip “box in box” teknolojisi gibi bir dizi pro-ekolojik çözüme sahip. Ana malzemelerden biri olarak düşük emisyonlu bir malzeme olan beton tercih edilmiş. Açık dikey bahçe için ise yaklaşık üç yüz metrekare alan ayrılmış.