Polonya’da Yüzyıllık Afiş Tasarımı

SALT Beyoğlu'nda 25 Mayıs'a kadar süren Tomaszewski'den Afişler sergisinin üzerine koleksiyoner Krzysztof Dydo ile Polonya'da afiş tasarım tarihini konuştuk.

Geçtiğimiz ay SALT Beyoğlu’nda keyifli bir sergi açıldı. Polonya afiş tasarımının usta isimlerinden Henryk Tomaszewski’nin 100. doğum yılı, Polonya-Türkiye Diplomatik ilişkilerinin 600 yılı kutlama etkinlikleri kapsamında Tomaszewski’nin ve öğrencilerinin afiş tasarımlarından oluşan bir sergi ile kutlanıyor. MSGSÜ tarafından düzenlenen Grafist 18- İstanbul Tasarım Günleri, SALT, DYDO Afiş Koleksiyonu ve Culture.pl işbirliğiyle düzenlenen “Tomaszewski’den Afişler” sergisi Polonya’nın afiş tasarım geleneğini öğrenmek ve birbirinden iliginç işleri birarada görebilmek için bulunmaz bir ortam sunuyor. Biz de fırsat bu fırsat, koleksiyoner Krysztof Dydo ile hem Polonya’da afiş tasarımın tarihini hem de Tomaszewski’nin çalışmalarını konuştuk.


SALT Beyoğlu’nda Kryszof Dydo

Yaklaşık 50 yıldır biriktirdiği posterlerle mükemmel bir arşive erişen Dydo bu zamana kadar Polonya’nın afiş tasarım geleneğine dair hazırladığı basılı yayınları ve dünyanın dört bir yanında katıldığı etkinlikler ile bu tarihi dünyaya tanıtmayı görev saymış. 1985’te Krakow’da açtığı galerisinde Polonyalı grafik tasarımcılara ait binlerce poster bulunuyor ve galeri Polonya’da tasarımcıların buluşma ve etkinlik mekanı olarak da ayrı bir öneme sahip. Dydo’nun arşivinden derlenerek SALT Beyoğlu’nda sergilenen Tomaszewski afişleri ise Polonya’da afiş tasarımın altın çağında dair örnek teşkil ediyor. Şimdi gelin Polonya’da afiş tasarımının gelişimine ve Henryk Tomaszewski’nin tasarım vizyonuna bir göz atalım.


Dydo’nun afiş galerisinden bir kare

Polonya’da afiş tasarımı sanatının tarihi 19. yüzyılın sonlarına dayanıyor. İlk örneklerine bu yıllarda rastlanan tasarımlar ayrılıkçı hareketi takip eden modernist ressamların eserleriydi. Tiyatro, sergi, bale gibi etkinliklerin duyurulması amacıyla tasarlanan afişleri Avrupa tasarımlarından ayıran en önemli özellik ise sanat kalitesinin oldukça yüksek olmasıydı.

Polonya’nın afiş sanatının altın çağı I. Dünya Savaşı yıllarına rastlıyor. 1940’lara kadar devam eden bağımsızlık yıllarında yükselişe geçen endüstrileşme afiş tasarımını da etkiliyor ve reklam, tanıtım afişleri bu dönemde artış gösteriyor.


1910 (sağdaki) ve 1912’de (soldaki) tasarlanan iki afiş

Savaş sonrasındaki yıllara, ülkenin poster tarihini yönlendiren isim Tadeusz Gronowski’nin çalışmaları damga vuruyor. Bu dönemde tasarımlarda güzel sanatlar etkisi azalırken posterin izleyici ile ilişki kurmasını güçlendirecek basit bir görsel dil kullanımı öne çıkıyor. Avrupa’daki sanat hareketlerinden etkilenen Gronowski, grafik sanatı için her tekniğin kullanılabileceğini söyleyerek yeni teknikleri tasarıma katmış, tasarımda tipografiyi uygulayan da ilk tasarımcı olmuştu.


Gronowski’nin tasarımlarından örnekler

Afişlerde Mimar Etkisi

Gronowski’nin çalışmalarını sürdürenler Varşova Üniversitesi’ndeki mimarlar oldu. Bu dönemde mimarlık bütünüyle bir sanat çalışması olarak görülüyordu. Mimarların Gronowski’den devraldıkları tasarım vizyonu, mimarlık eğitiminden gelen kompozisyon ve orantı becerisi ile buluşarak 20. yüzyılın modern reklam afişleri ortaya çıktı.


1935’te mimarlar tarafından tasarlanan afişler

Sanat Sokakta!

II. Dünya Savaşı’ndan sonra ülkenin komünist rejimle tanışmasıyla afiş sanatında da büyük bir kırılma yaşanıyor. Savaş sonrasında pekçok sanatçı hayatını kaybetmiş veya göç etmek zorunda kalmış; hayatta kalan en önemli sanatçılardan biri de Henryk Tomacahwski olmuş.

Ülkenin politik iklimindeki değişim afiş tasarımlarını da etkilemiş ve çalışmalar propoaganda afişleri üzerine yoğunlaşmış. Bu afişlerin, Hollywood stilinden çok farklı bir tarzı olduğunu söyleyen Dydo, tanıtım afişlerinden ayrı olarak sanatsal yönünün çok kuvvetli olduğunu belirtiyor.

1950’ler, 60’lar Polonya’da afiş tasarımının en verimli dönemi olmuş. Aslında ilginç biçimde komünist rejimin getirdiği tektipleşme tasarımda kendini göstermemiş ve muazzam bir tarz çeşitliliği ortaya çıkmış. Çünkü devlet tasarımlarda görünüşü pek de önemsememiş ve kapitalist ekonminin sınırları dışında üretmek de sanatçılara kendilerini ifade etme özgürlüğü tanımış. Tasarımcılar çoğalmış, tarzlar çeşitlenmiş. “Herbirinin kendine özgü tarzı vardı, stilleri çok güçlüydü ve her tasarımı kimin yarattığını anlayabilirdiniz” diyen Dydo, kolaj ve fotomontaj tekniğinden tipografiye kadar o zamana kadar öne çıkmayan farklı tekniklerle çalışmalar ortaya koyulduğunu anlatıyor.

Bu yıllarda Varşova tam anlamıyla tasarımın başkenti olmuş. Yalnızca etknliklerin bu kentte düzenlenmesi, sanatçıların burada biraraya gelmesi tasarım başkenti ünvanını kazandırmamış, aynı zamanda sokaklarda, kamusal mekanlarda özgürce sergilenen afişler sayesinde kent bir açıkhava galerisine dönüşmüş. Dydo sokaklarda, duvarlarda asılı posterlerin sadece görsel malzemeler olmadığına, aynı zamanda kentte yaşayan insanların tasarımı hissetmelerini, üzerine düşünmelerini sağladığına vurgu yapıyor.


Tomacahwski’den tanıtım afişleri


Tomacahwski’den tanıtım afişleri

Bu yılların en büyük temsilcisi olan Tomacahwski, Polonya afiş tasarımı ekolünü uluslararası alana da taşıyan isim olmuş. 50’lerin sonunda Viyana’da katıldığı bir etkinlikte afişlerini ilk kez sergileyen Tomacahwski’nin tarzı büykü ilgi görmüş. “Stili diğer ülkelerden tamamiyle farklıydı” diyen Dydo sanatçının, tasarımlarında fikrini vurgulayan küçük bir simge yaratarak basit ve mizahi bir anlatımı seçtiğini belirtiyor.

2000’lerde Tasarıma Neler Oluyor?

Polonya’da afiş sanatının kentin, insanların dokusuna işlediği zamanlara şahit olmuş biri olarak Dydo, günümüzde tasarımlara verilen değeri yeterli bulmuyor. Artık sokaklarda bağımsız afişler yerine reklam ve tanıtım posterleri sıralı. Devlet de tasarımcılara yeterli desteği sağlayamıyor. Çoğunlukla ilgi çekici olmayan, tektip reklam afişlerinin üretildiğini belirten Dydo, buna rağmen Güzel Sanatlar Akademisi’nin çalışmalarından övgüyle söz ediyor. Çoğu Tomacahwski’nin öğrencileri olan ve hem sanatçının ekolünü devam ettirip hem de birbirinden özgün çalışmalar ortaya koyabilen sanatçılar yetiştirdiklerinden bahsediyor.


Tomacahwski’nin öğrencisi Lech Majewski’den afişler

Tabii afiş tasarımlarını konuşurken tasarımcının sorunlarını konuşmadan da edemedik. Bir koleksiyoner olarak özgün afişlerin üretilmemesinden yakınan Dydo, bunun bir sebebini de tasarımcıları sadece sipariş edileni ortaya çıkaracak bir işçi olarak gören müşteriler olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Aslında sorun afiş siparişlerini veren kuruluşlarda. Çoğu tasarımları önemsemiyor. Bu zamanlarda tasarımcılar müşterinin söylediğini yapmakla sorumlu. Bu durum çoğunlukla para ile ilgili.”

Bir ülkenin tasarım ekolünü anlamak, en önemlisi buna değer veren insanların çabasını görmek oldukça önemli. Siz de bu keyifli sergiyi kaçırmak istemiyorsanız 25 Mayıs’a kadar SALT Beyoğlu’nu ziyaret edebilirsiniz.

Etiketler

Bir yanıt yazın