Puglia’nın Zeytin Bahçeleri Arasında Sade Bir Otel

Studio Andrew Trotter, Masseria Moroseta'yı, Puglia manzarasına, zeytin ağaçlarına ve denize doğru bakan beyaz bir taş çiftlik evi olarak tasarlamış.

Geleneksel teknikler ve yerel malzemeler kullanılarak inşa edilen otelde “Masserie” çiftlik evlerinin etkisini vurgulanıyor. Sade bir anlayışla tasarlanan butik otel, kafa dinlemek için ideal alanlara sahip.

Geleneksel bir çiftlik evinde olduğu gibi, her şey merkezi bir avlu etrafında düzenlenmiş. Salon ve veranda denize, çatı terasına çıkan merdivenlere ve her iki taraftaki altı oda ve süite, yarısı özel bahçeli, diğer yarısı tarlalara bakan özel teraslara açılıyor.

Kemerli tavanlara ve taş zemine sahip Masseria Moroseta, en sıcak yaz günlerinde bile iç mekanın serinliğini koruyor. Ortak kullanım alanları, basit yalnızlık anları için pek çok samimi köşe sağlarken, bir arada olmayı da teşvik ediyor.

Oturma odası, açık mutfak ve ızgaralı veranda, SPA ve spor salonu ile büyük havuz dahil olmak üzere bu alanlar hem içeride hem de dışarıda bulunuyor. Masseria Moroseta, ziyaretçilerini huzurlu bir ortamda geçmişle buluşturuyor ve Puglia kırsalının geleneklerini yaşatıyor.

Masseria Moroseta’nın tasarımında Studio Andrew Trotter ekibi, doğal çevreyi korumak ve buna saygı göstermek için son derece özen göstermiş. Bir metrelik duvar kalınlığı ve geri dönüştürülmüş yalıtım ile yılın en sıcak zamanlarında çok az klima, kışın ise çok az ısıtma gerektiriyor.

Çapraz havalandırma pencereleri olan yaşam alanı sayesinde klimaya ihtiyaç duyulmuyor. Güneş panelleri tüm bina için yeterli elektrik ve sıcaklık sağlıyor. İnşaatta kullanılan tüm malzemeler yerel kaynaklı olup, proje yerel ustaların yardımıyla inşa edilmiş.

Etiketler

Bir yanıt yazın