Renzo Piano, doğadan ilham alan üç hastaneyle Yunanistan'ın halk sağlığını iyileştirmeyi planlıyor.
Renzo Piano Building Workshop, Stavros Niarchos Vakfı (SNF) Sağlık Girişimi ile işbirliği içinde Selanik, Gümülcine ve Sparta, Yunanistan’daki üç yeni hastanenin tasarımını yapacaklarını açıkladı.
Üç tesis, yeni hastane altyapısı sağlamayı ve yetersiz hizmet verilen alanlarda bakıma erişimi ve bakım kalitesini iyileştirmeyi amaçlıyor.
Selanik’teki hastane, pediatri tesisi olarak hizmet verecek ve üç hastanenin en büyüğü olacak. Yeni Üniversite Pediatri Hastanesi, tüm Kuzey Yunanistan için üçüncü derece pediatri hizmetleri, Selanik için ikincil pediatri hizmetleri ve yeni bir Ulusal Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Yönlendirme Merkezi sağlayan bir kampüs olarak organize ediliyor. Ayrıca, araştırma laboratuvarları tarafından desteklenen Selanik Aristoteles Üniversitesi’nin akademik tıp fakültesi için kapsamlı eğitim alanları, personel ve öğrencilerin eğitimi için birden fazla alan içeriyor.
Ana planda kampüs iki ana düğüm etrafında düzenlenmiş: birincisi ana hastane binası ve tüm klinik işlevleri, çocuk ruh sağlığı birimi, bahçeler ve şifa bahçesi; diğeri ise eğitim alanları ve akademik ofisler, idari ofisler, kafeterya, halka açık otopark, personel otoparkı, merkezi enerji merkezi ve helikopter pisti ve araştırma laboratuvarlarını içeren araştırma merkezi. Tasarım; hastaların, ailelerinin ve hastane personelinin kullanıcı deneyimine çok dikkat ediyor.
Ana plan, halk ve personel için farklı yollar sağlamak üzere tasarlanmış. Bir yaya köprüsü, halka açık otoparkı hastanenin girişine bağlıyor ve hastanenin doğal ortamında çocuklar ve aileleri için güvenli ve erişilebilir bir yolculuk sağlıyor. Öte yandan, ana Konstantinoupoleos yolunun altından personel için geçen bir koridor, hastane ile araştırma merkezi arasında verimli bir bağlantı oluşturuyor. Doğa ile olan ilişki de tasarımın temel bir yönü; park, doktorlar ve personel için sunduğu kadar çocuklar ve yakınları için de bahçeler ve oyun alanları, aktivite ve dinlenme alanları sunuyor. İç mekanlar ise yatan hasta odalarındaki büyük pencereler gibi açık parka şeffaf ve geçirgen bağlantılar sunuyor.
SNF Sparta Genel Hastanesi, Lakonya bölgesindeki yerel sağlık birimleri ve sağlık merkezleri ağını destekleyecek. Yeni yapı, mevcut Sparta Genel Hastanesi’nin yerini alacak ve Molai Hastanesi ile birleştirilerek Lakonia Genel Hastanesi olacak. Ana bina, parkın önündeki ağaç gölgeliğinden çıkan, yerden tek bir üç katlı hacim olarak planlanıyor.
Hastanenin doğa ile olan ilişkisi başka ögelerle de güçlendirilmiş. Sparta’da, Gümülcine ve Selanik’teki hastanelere benzer şekilde, ağaçlar önemli bir tasarım özelliği olacak ve onu yakın kırsal bağlamda özel bir yer haline getirecek. Tasarım konsepti: doğayla iç içe, hastalar, hasta yakınları ve sağlık personeli için huzurlu ve sakin bir ortam sağlayan bir hastane yaratmak.
Yeni park; hastalar için korunan alanlar, çocuklar için interaktif oyun alanları ve ağaçların altındaki rotaları ile tasarımın ayrılmaz bir parçası olacak. Ayrıca duyusal rahatsızlıkları olan hastaların rehabilitasyon sürecine yardımcı olacak yürüyebilecekleri, duyabilecekleri, görebilecekleri, koklayabilecekleri ve doğaya dokunabilecekleri şifa bahçeleri de olacak.
Gümülcine SNF Genel Hastanesi de Doğu Makedonya ve Batı Trakya için gelişmiş bir ikincil merkez olup bölge genelinde yerel sağlık birimleri ve sağlık merkezleri ağını destekleyecek. Yeni yapı, Yunanistan’ın en eski hastenelerinden biri olan mevcut Sismanogleio Hastanesi’nin yerini alacak. Yapı, yaklaşık 70.000 metrekarelik geniş bir parkla çevrili üç katlı bir bina olarak tasarlanmış. Arazinin eğimi ve yeşillikler nedeniyle yeni hastanenin sadece iki katı çevreden görülebilecek, hastane binasını daha alçak ve ağaç kanopileri ile aynı yükseklikte durduğu için daha evsel bir görünüme kavuşturacak.
Hastanenin her iki kanadı da 1,6 megavat yenilenebilir enerji kapasitesine sahip destekleyici fotovoltaik panellere sahip bir kanopi ile kaplanacak. Kanopi ayrıca binayı güneş ışınlarından korurken çatıdaki teknik tesisatları perdeleyecek.
Ameliyathaneler, laboratuvarlar ve acil servis gibi tüm temel klinik işlevler, parka doğru doğal gün ışığı ve korumalı manzaralar sunan zemin seviyesinde yer alıyor. Sürdürülebilir bir yaklaşımla hareket eden hastanede, doğru malzeme ve kaynakları kullanımıyla enerji tüketimini mümkün olduğunca azaltmak için stratejiler benimsemek, malzemeleri geri dönüştürmek ve enerji üretimi için çatının kullanılması planlanıyor.
Tasarım, ahşap yapı ve fotovoltaik hücreler gibi hâlihazırda mevcut olan çözümleri içermenin yanı sıra gelecekteki gelişmelerin uygulanmasına izin vermeyi öngörüyor. Hastane, fosil yakıtların yanmasını sahadan uzaklaştıran tamamen elektrikli bir bina olarak tasarlanmış. Hastanede ayrıca ısıtmanın %100’ünün ve soğutma ihtiyacının çoğunun verimli bir şekilde yerden çıkarıldığı 30 km’lik jeotermal kuyuları olacak. Proje, LEED Platinum sertifikasyon hedefiyle tescil edilmiş ve sıfır karbona hazır olacak.