İBB tarafından 13 milyon lira harcanarak restore edilen Sveti Stefan (Bulgar Kilisesi), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım, Boyso Borisov, dini liderler ve İBB Başkanı Mevlüt Uysal'ın katıldığı törenle ibadete açıldı.
İstanbul Balat’taki demirden inşa edilen tek kilise olma özelliğini taşıyan Bulgar Kilisesi Sveti Stefan Kilisesi’nin (Demir Kilise), 7 yıl süren restorasyon çalışması tamamlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) katkılarıyla 2011 yılından başlayan restorasyon kapsamında Demir Kilise’nin yüzde 90’ı elden geçirildi. Yapılan çalışmalar kapsamında Demir Kilise’nin taşıyıcı sistem güçlendirme, dış cephe koruma ve restorasyon, iç restorasyon ile çevre düzenlemesi yapıldı.
Bulgar Ortodokslar için tarihi bir öneme sahip olan Demir Kilise bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’un katılımıyla düzenlenen törenle ibadete açıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demir Kilise’nin açılışında yaptığı konuşmada şu mesajları verdi:
“Bulgaristan şu anda AB dönem başkanlığı görevini sürdürüyor. Böyle bir dönemde bu açılışın yapılıyor olmasını uluslararası toplum verilmiş çok özle bir mesaj olarak tanımlıyorum. İstanbul, şu fotoğrafla farklı din ve kültürlerin barış içinde yaşadığı bir şehir olma özelliğini tüm dünyaya bir defa daha göstermiştir.”
Törende ilk olarak Başbakan Binali Yıldırım konuştu. Yıldırım konuşmasında, “Demir Kilise’nin restore edilerek Hristiyan vatandaşların hizmetine sunulması ülkemizde dinlere karşı ecdadımızdan gelen ve bugün de devam eden hoşgörünün en güzel numunesidir” dedi.
Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov da konuşmasında şunları söyledi: Cumhurbaşkanı Erdoğan bir söz vermişti ve bugün bu sözünü yerine getiriyor. Minnettarım size Sayın Cumhurbaşkanı.
1 Yorum
Yapılan bu önemli eserin ivedi şekilde pazarlanması (marketing) gerekmektedir. Dünya’da önemli eserlerin kimlik çalışmaları yapılır ve yapılan restorasyon çalışması değerli kılınır ve eser varlığını bu eksende devam ettirmektedir. Bununla birlikte, Demir kilise içinde kimlik çalışması eserin marka haline dönüşmesi ile neticelendirilmelidir. Aslında bu konu ülkemizde bulunan tüm önemli eserler için elzem bir konudur markalaşma fakat çok geriden takip ettiğimiz de aşikardır. Üniversitelerimizin (Mimarlık/Endüstriyel Tasarım/Reklam/Görsel Tasarım vb. bölümler) konuyu ele alıp bu eserlerin kimlikleştirme çalışmalarını stüdyo konusu haline getirerek bir markayı/markaları oluşturmayı sürdürülebilir bir konu haline getirmeleri çok değerli olacaktır.