Bursa’da linç girişiminin ardından belediyenin evlerini yıktığı Romanlar sokakta kaldı. Vali, "kasıt yok" dese de Romanlar sürgün edilmek istendiklerini düşünüyorlar.
Bursa’da belediye ekipleri Romanlara ait beş evi yıktı. Üç gün önce Romanlar ve diğer mahalleli arasında çıkan kavga Romanlara yönelik linç girişimine dönüşmüştü.
Sokakta kalan ve saldırıya uğrayan Romanlar için çözüm arayan Roman dernekleri kendilerine muhatap bulamıyor. Romanların tıpkı Selendi’de olduğu gibi mahalleden sürgün edilmek istendiğini söylüyorlar.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile Mazlumder, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi mahallede incelemede bulundu; Adalet ve Kalkınma Partisi’nden (AKP) henüz mahalleye giden yok.
Osmangazi ilçesine bağlı Güneştepe ve Yunuseli mahallelerinde Romanlara yönelik linç girişimi üç gün önce basit bir at pisliği kavgası ile başladı. Bir Roman’ın tartışma esnasında havaya ateş etmesi ve balkonda olduğu söylenen genç bir kadının saçma nedeniyle hafifçe yaralanmasıyla olaylar büyüdü.
Akşam saatlerinde toplanan yüzlerce kişi Romanlara ait evleri taşlamaya başladı. “Sizi burada istemiyoruz” diyen kalabalık Romanların at arabalarını toplayarak meydanda yaktı. Bu esnada meydandaki çayırlık alanda olan Romanların yaşadığı iki baraka, bir taksi de yakıldı.
Yakılan barakadan kalan enkazda kıyafetler, kuru fasülye ve tabak çanak hala duruyor. Barakada yaşayan bir kadın, can havliyle çocuklarını alarak kaçtığını acele etmese diri diri yakılma tehlikesi geçirdiğini söylüyor.
Çevik kuvvetin müdahale etmesiyle 20 kişi gözaltına alındı; içlerinden yaralanan genç kadının babası dahil dört kişi tutuklandı. Havaya ateş açan kişi ise denetimli serbestlik yasasıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Atlara da belediye el koydu.
Olayın ertesi günü ise serbest kalan bir Romanınki dahil beş Romanın evi, belediye ekiplerince kaçak ve gerilim hattı üzerinde bulunduğu gerekçesiyle yıkıldı.
Tüm Romanların ilk söylediği şey mahallede istenmedikleri.
Evi yıkılanlardan Gülcan Bozyay, yedi yıl önce yaptıkları evlerinde arsa tapuları olduğunu ve kendilerine herhangi bir yıkım emri gelmediğini, sabah saatlerinde gelen ekiplerin evden bir tek eşya dahi almalarına izin vermediklerini söyledi. İki çocuğuyla sokakta kalmış durumda, bütün eşyaları enkaz altında.
Vali Şahabettin Harput, Ramazan nedeniyle ve suistimale mahal vermemek için yıkımın durdurulduğunu toplamda 107 kaçak evin yıkılacağını, Romanlara yönelik bir kasıt olmadığını söyledi.
Belediye Basın Sözcüsü Gülşah Öncel, kaçak yapılara yönelik altı ay öncesinden planlanan rutin bir yıkım olduğunu, kişilere yıkımın tebliğ edildiğini, bunun zamanlamasının diğer olayla çakışmasının tesadüf olduğunu belirtti. İmar planlarına göre, yıkılan evlerin yerinde yeşil alan gözüküyor.
İki üç katlı evlerin ve geniş boş arazilerin olduğu Güneştepe ve Yunuseli mahallelerinde dağınık olarak yaklaşık 100-150 civarında Roman yaşıyor.
Kimisi Bursalı, kimisi de farklı illerden gelmiş. 25 yıldır orada yaşayan da var, yedi yıl önce gelen de. Tek geçim kaynakları kağıt, plastik toplayıcılığı.
Linç girişimi ve evlerin yıkılmasının ardından şaşkın ve korkmuş haldeler. Bir kısmı ismini vermek istemiyor; çünkü mahallede yaşamaya devam etmek istiyorlar. Evleri yıkılanlar, çaresiz bir şekilde “Nereye gideceğiz?” diyorlar.
Bursa Roman Kültürünü Araştırma Geliştirme ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Efkan Özçimen, aynı zamanda son seçimde AKP’den milletvekili aday adayıymş.
“Soykırım ille de çukur kazıp insanları gömmek değildi” diyor ve ekliyor:
“Evini yıkarsın, arabasını yakarsın aynı hesaba çıkar. İnanılmaz bir ırkçılık var, tüm Romanları sürgün etmek istiyorlar. Başka mahalleye gittiklerinde sorunlar bitecek mi?”
Yaşananları ikinci Selendi vakasına benzeten İzmir Roman Derneği Başkanı Abdullah Cıstır da, “Selendi’de vatandaşların yaptığı bir linç vardı. Burada vatandaş, kamu yani yerel yönetimler ortaklığında bir linç var. Yine cana ve mala kast eden nefret temelli bir ayrımcılık var” diyor.
Mahallenin Roman olmayan öte yakası ise hala gergin. Onlar da çok konuşmak istemiyor. Romanların “hırsızlık” yaptığı, “rahatsızlık” verdiğini söylüyorlar. Bir öğretmen, velilerin Roman çocuklarının okulda istenmediğini ancak buna engel olduğunu anlatıyor uzun uzun. Onlara ayrımcılık uygulanmadığını ama Romanların da mahalleye uygun yaşamadığından yakınıyor.
Yunuseli muhtarı İbrahim Bahar, yaşananları “vatandaş birikmişti” diye açıklıyor.
“Hırsızlık, uyuşturucu… Bizim insanımız gibi yaşamıyorlar. Yedi senedir böyle bir zulüm içindeyiz. Biz sürekli şikayet ediyoruz hiçbir önlem alınmadı.
”O gün oradaydım. 1000-1500 kişi vardı. Engellemeye çalıştık daha kötü olacak bizim için dedik ama insanlar galeyana gelmiş. Çadırda yaşayanlar gitsinler. Başka mahallenin de başını yakmasınlar, devlet uygun bir yer bulsun ama insanlar içinde yaşamasınlar. Benim gibi yaşayacaksa gelsin, yoksa yok. “
Tutuklananlardan bir kişinin babası Lütfü Durak ise, küçük bir tartışmanın nasıl bu hale geldiğini anlamadığını ancak mahallelinin cana kastetme niyeti olmadığını söyledi.
“İlk gelen Roman komşumuzun ben mobilyasını takmıştım. Bir sorun yoktu. Niye bu noktaya gelindi anlamadım. Onların evlerini biz yıktırmadık. Bu insanlar nereye gidecek? Mesele gitmek değil, birlikte yaşamayı öğrenebilmek.”
Ayrıca Romanların yeni yapılan evlerin değerini düşürdüğü bu yüzden emlak piyasasının da işin içinde olduğu söylentisi var.
Biz mahalleyi terk ederken, evleri yıkılanlar geceyi yine sokakta geçirmeye hazırlanıyordu.