5. Rotterdam Mimarlık Bienali'nin açılış etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen “Urban Summit” panelinde "Making City" konusu ele alındı.
Buluşmada, tasarımcılar ve diğer kent profesyonelleri başarılı ve sürdürülebilir şehirlerin oluşmasını hedefleyen yolda tamamlayıcı politika yaklaşımlarının neler olması gerektiğini tartıştı.
Xavier Briggs (Massachusetts Institute of Technology), Hollanda Çevre ve Altyapı Bakanlığı’ndan Henk Ovink ile birlikte yürüttü.
IABR küratöryel ekibi tarafından açıklanan ve gün boyu yapılacak tartışmalar ile geliştirilecek olan “Agenda for Making City” (şehir yapma gündemi), tartışmacılar tarafından ele alındı.
Kopenhag Belediyesi Planlama Departmanı Başkanı olan Anne Skovbro, buluşmanın ilk anahtar konuşmacısıydı. Skovbro, farklı bağlamları olan kentlerin bile birbirlerinin deneyimlerinden faydalanabileceği düşüncesini aktararak konuşmasına başladı. Skovbro’ya göre 90’lı yıllarda Kopenhag’ın yeni sisteme entegrasyonu için yapılan çalışmalar arasında en önemli başlıklar, Malmo ve Kopenhag arasında yapılan köprü, giderek gençleşen Kopenhag’a yapılan eğitim, kültür ve rekreasyon yatırımları ile hava alanıydı. Belediyenin en önemli anlayış değişikliğini ise sosyal konut inşa etmeyi bırakıp özel sektörü, çocuklu ailelerin tercih edeceği konut alanları inşa etmeye teşvik etmesi olarak açıkladı.
Skovbro’nun Moderator Briggs tarafindan kendisine yöneltilen, “karşılastığınız en önemli kurumsal zorluk neydi?” sorusuna yanıtı, sosyal belediyecilik yaklaşımının temeli olan sosyal konut üretimini durdurmak konusunda seçilerek gelen vericileri olduğunu belirtti.
Kopenhag’ın geleneksel planlama yaklaşımının, sanayinin kenti terk ettikten sonra önemli bir değişim geçirdigini vurgulamasının ardından Chris Christiaanse tarafindan kendisine yöneltilen “tüm bu yaklaşım değişikliğini hayata geçirmek konusunda size destek olan gruplar kimlerdi?” sorusunu ise uygulama konusunda finansın ve tekniğin bir arada tartışılmasının, işin formulizasyonunun önemli bir adım olduğu ve bunun politika yapıcılara benimsetilmesinin zaman aldığını söyleyerek yanıtladı.
İkinci anahtar konuşma ise Newark’ta başarılı bir yeniden canlandırma projesini hayata geçiren ekibin yürütücüsü Damon Rich tarafından yapıldı. Rich, yapılı çevreyi demokratikleştirmek için atılması gereken adımları anlattığı konuşmasına 1950’li yıllarda New York’taki yıkımlar ve yarattığı sosyal mücadele ortamından örneklerle başladı. New York’a oldukça yakın bir mesafede konumlanan ancak çeşitli kentsel müdehaleler ile kıyı ile ilişkisini kaybeden Newark’in yenileme sürecini aktardığı konuşmada güç analizinin önemini vurguladı. Proje ile ilgili detaylı bilgi http://newarksriver.wordpress.com/ adresinde bulunabilir.
Aynı zamanda bienalin küratöryel ekibinden olan Joachim Declerck, Roterdam Mimarlık Bienali kapsamında sergilenmekte olan 33 projenin 5 temayı karşıladığını vurguladı. Toplum, politika, yürütücüler, tasarım ve tasarımcılar ve piyasa olarak tanımladığı 5 alandan örneklerle, bienalin içeriğine dahil olan projeleri izleyicilere aktardı. Konuşmasını bienalin test alanlarından biri olan İstanbul ve Arnavutkoy özelinde örneklerle son verdi.
Tartışmalar bölümünde ise New York Belediyesi’nde şef kentsel tasarımcı olarak görev yapan Alexandros Washburn kentsel aktivizm konusunda yorumlarda bulundu. Yerel hareketlerin bir sorumluluk alma meselesi olduğunu vurgulayan Washborn, yerelden gelen hareketlerin karar mekanizmalarına ulaşamamasının temelinde yatan politik yaklaşımlara dikkat çekti.
Urban Summit temelde politikaciların, tasarımcıların, yatırımcıların ve kentlerin gelişiminde rol oynayan diğer grupların kentin gerçekliğini nasıl etkilediğini ele alıyor. Bir diğer anlamda kurumsal uyum ve esneklik gerektiren sürdürülebilir gelişmeyi destekleyen yeni yaklaşımların geliştirilmesi gerekliliği kentleri şekillendiren aktörlerin nötr zeminlerde bir araya gelmesi fikrini destekliyor ve bienalin şehre ve şehir yapmak konusuna bakışı daha somut bir zemine yerleşiyor.
Fotoğraf: Michelle Wilderom