Sabancı hat sergisinde tabletle gezinti

10. yılını kutlayan Sabancı Müzesi, ünlü hat koleksiyonunu yepyeni bir sergileme biçimi ve tasarımla sunuyor.

Müzeden verilen iPad’ler eşliğinde gezilen sergide, nadir elyazması kitapları sayfa sayfa inceleyebiliyorsunuz.

Yolunuzu şu sıralar Emirgân’a düşürmelisiniz mutlaka. Zira Sabancı Müzesi’nde güzel şeyler oluyor. Bir kere şahane sergiler var, görmelisiniz. Şu sıralar devam eden ‘Rembrandt ve Çağdaşları’, görkemli tablolarla Hollanda sanatının 1600’lü yıllardaki altın çağına ışık tutuyor. Müzenin -3. katında yer alan yenilenmiş daimi sergi ‘Bir Ülke Değişirken’in de ondan aşağı yanı yok. Zira ressamlarının en iyi tabloları eşliğinde Tanzimat’tan Cumhuriyet’e hem Türk resim sanatının hem de ülkenin yolculuğunu çok iyi özetliyor.

Ama asıl devrim, daha doğrusu dijital devrim, müzenin varlık sebebi olan Sabancı Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu’nda yaşanıyor. Kuruluşunun 10. yılına dışarıya inşaat görüntüsü vermeden son derece profesyonelce yenilenerek giren müze, bu benzersiz geleneksel sanat koleksiyonunu tamamen dijital ortama alarak günümüz teknolojisine uygun şekilde yepyeni bir tasarım ve sergileme biçimiyle izleyicisine sunuyor. Bu devrim niteliğindeki sergileme biçiminde girişte dağıtılan iPad’ler eşleğinde nadir elyazması kitapları sayfa sayfa incelemek, konuyla ilgili animasyonlar seyretmek mümkün.

Bir diğer yenilik de koleksiyonun güncellenmesi… Geleneksel sanatları bugüne taşımayı amaçlayan müze, Kutluğ Ataman ile Ahmet Oran’ın kaligrafiden esinlenen çağdaş sanat işlerini koleksiyona dahil ederek gelenekselle çağdaş arasındaki bağlantıyı sağlıyor.

Peki nasıl oluyor bu teknolojik sergileme biçimi? Aslında bizzat deneyimlemek gerekiyor ama dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışalım. Girişte ismini yazdırıp iPad ‘inizi alıyorsunuz. Merdivenlerden çıkıp Atlı Köşk’ün girişine geldiğinizde Ahmet Oran’ın kaligrafik alüminyum levhası karşılıyor sizi. İlk oda Sakıp Sabancı’ya ayrılmış. Dokunmatik dev bir bilgisayarda elinizle kaydırarak Sabancı’nın biyografisini inceleyebilir, duvarlardaki küçük ekranlarda yer alan ve sürekli değişen fotoğraf albümüne bakabilirsiniz. Köşkün Aile Odaları’nda belli noktalara ‘barkodlar’ yerleştirilmiş. iPad ‘inizi bu barkod’lara doğru tuttuğunuzda köşkün o bölgesinde çekilmiş fotoğraflar ekranda beliriyor. Aynı barkod’lardan koleksiyonun sergilendiği odalarda da var. iPad ‘i o noktaya tuttuğunuzda elle dokunmanız mümkün olmayan yüzlerce yıllık nadir bir elyazması kitap beliriyor ekranda, parmağınızla soldan sağa doğru kaydırarak kitabın sayfaları arasında gezinebilirsiniz. Aynı şekilde fermanların, hilyelerin, levhaların bulunduğu odalarda da iPad ‘inizle detaylı inceleme yapabiliyorsunuz. Ayrıca sanatlı elyazması kitap üretiminin aşamalarını anlatan bir belgesel de altı ayrı ekrandan izleyiciye sunuluyor.

‘Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu’ sergisinin en eğlenceli odasına gelince… Odanın ortasında büyük bir yuvarlak masa, duvarda ise sürekli değişerek dört mevsimi de yansıtan hareketli bir İstanbul Boğazı çizimi var. Elinizi masanın üzerinde hareket eden farklı renklerdeki toplardan birine tuttuğunuzda, mesela kaligrafik bir balık görüntüsü beliriyor. Elinizle balığı ittiriyorsunuz, duvardaki İstanbul Boğazı’nda yüzmeye başlıyor.

Serginin son odasında ise Kutluğ Ataman’ın hüsnühat sanatının ‘müsenna’ veya ‘aynalı’ adı verilen simetrik yazı kompozisyonlarını hatırlatan 2009 yapımı ‘Mezopotamya Dramaturjileri/ Su, no. 5’ adlı video yerleştirmesi, sergilemenin güncel sanatla bağlantısını bir kez daha vurgulayarak izleyicileri uğurluyor.
Yeni sergileme için Türkçe ve İngilizce özel bir katalog da hazırlanmış. Kataloğun arka kapağında yer alan barkod, http://muze.sabanciuniv.edu/200/ adresine girilerek bilgisayarın kamerasına gösterildiğinde Ataman’ın videosu izlenebiliyor.

Tüm bu teknolojik sergileme düzeni, mimar Boris Micka yönetimindeki GPD Exhibitions&Museums tasarımcıları tarafından gerçekleştirilmiş. Deneyimlemeniz lazım…

Güler Sabancı: Dünyada ilk
‘Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu’ sergisini gazetecilerle birlikte gezen Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, hayli heyecanlıydı. iPad’li gezi sırasındaki her keşfinde sık sık “Çok güzel, çok güzel” cümlesini kullanan Sabancı, “Bugün çok çok çok önemli bir buluşmayı sizinle paylaşmak için buradayız. Dünyada bir ilki gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Hat sanatının sunumu, sergilemesi kolay değil. Bu yeni sergileme biçimiyle kolay olmayanı en iyi şekilde sunmayı başaran ekibe çok teşekkür ediyorum. Müzenin 10. yılını önemsiyoruz, çünkü biz bunu bir hesaplaşma dönemi olarak ele alıyoruz” diye konuştu.

Sonbaharda Monet geliyor
SSM Müdürü Nazan Ölçer, dünkü basın toplantısında gelecek sergiler hakkında da bilgi verdi. 10 Haziran’da biteceği duyurulan ‘Rembrandt ve Çağdaşları’ sergisinin bir süre uzatılması konusunda olumlu gelişmeler olduğunu belirten Ölçer, hemen ardından 2. Dünya Savaşı sonrasında Kopenhag ve Paris hattında şekillenen Cobra akımının en seçkin örneklerini bir araya getiren bir sergi açacaklarını duyurdu. Sabancı Müzesi’nin bu seneki bir diğer bombası ise sonbaharda açılacak izlenimcilik akımının büyük ismi Claude Monet sergisi olacak. Monet’nin ardından ise büyük bir tarih sergisi gelecek. Şimdiden araştırmaları devam eden tarih sergisinin konusu ise 100’üncü yılında Balkan Savaşları ve Selanik.

Etiketler

Bir yanıt yazın