Sadi Diren: “Seramiği Tamamıyla Tesadüf Olarak Seçtim”

Türk seramik sanatının önemli isimlerinden olan Sadi Diren, 3 Şubat Cumartesi günü aramızdan ayrıldı.

1991 yılında Devlet Sanatçısı unvanını alan Diren, Mimar Sinan Güzel Sanatları Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde dekan ve Seramik ve Cam Tasarımı Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmıştı.

Türk seramik sanatının gelişmesinde çok önemli rol oynayan Diren, bu sanatı tamamen tesadüf olarak seçtiğini TRT’nin “Şimdi Ne Yapıyorlar” isimli programında şu sözler ile açıklamıştı.

“Seramiği Tamamıyla Tesadüf Olarak Seçtim”

Liseden mezun olduktan sonra Ankara Hukuk Fakültesi’ne yazıldım, 1 sene sonra İstanbul Hukuk Fakültesi’ne transfer oldum. Katiyen Hukuk Fakültesi’ne ısınamadım. Akademi’ye transfer olmak istedim, olmadı. Askere gittim. Dönüşte tesadüfen Akademi sınavları açılmıştı “Kumaş Desenleri”ne yazıldım. Bu bölüm çok feminen geldi. Oradan iç mimariye geçtim ama sınıf dolmuştu. ‘Ben de nereye geçebilirim’ dedim, “bir seramik atölyesi var, hiç öğrencisi yok” dediler. Hiç öğrencisi olmayan seramik atölyesine geçtim.

1955 yılında aldığı davet üzerine kendisi gibi seramik sanatçısı olan eşi Belma Diren ile Almanya’ya giden Diren, 1963’ün sonunda Nejat Eczacıbaşı’nın daveti üzerine İstanbul’a gelir. İstanbul Kartal’daki seramik fabrikasına müdür olan Diren aynı zamanda Akademi’ye hoca olarak da dahil olur.

Yine aynı söyleşide Nejat Eczacıbaşı’nın ona sonsuz bir imkan sağladığını, bu süre zarfında AKM, PE-RE-JA, Fruko ve Avrupa Konseyi binalarının panolarını yaptığını söylüyor.

2015 yılında Sevinç Özarslan ile yaptığı söyleşide seramik panolarıyla ilgili “Bütün seramiklerimi yıktılar, bir ben kaldım. Ben de gidince rahatça yıksınlar artık,” diye sitemde bulunan Diren, Strasbourg’daki Avrupa Konseyi binasındaki 20 metrelik seramik panosuna ise tertemiz bakıldığını söylemişti.

Tarabya gitti, Baltalimanı gitti, Manifaturacılar keşke gitse rezil ettiler. Önüne dükkânlar yapmışlar. Hiç bakılmamış. Şimdi sıra AKM’ye geldi. Depo gibi rezalet halde. O da yıkılmak üzeredir. AKM’nin mimarı Hayati Tabanlıoğlu istemişti o seramiği benden, aylarca sürdü çalışma, montajını da ben yaptım. Şimdi sonu ne olacağı belirsiz. Dört ayda yaptığım Strasbourg’daki 20 metrelik eserime ise tertemiz bakıyorlar.

Sadi Diren’in “Şimdi Ne Yapıyorlar” programında yayınlanan söyleşisinin videosunun tamamını TRT Arşiv’den izleyebilirsiniz.

Etiketler

Bir yanıt yazın