Venedik Mimarlık Bienali'nin açılışına kısa bir süre kaldı. Huussi, Imagining the Future History of Sanitation sergisini sunacak olan Finlandiya Pavyonu’nda hazırlıklar devam ediyor.
Finlandiya Pavyonu’ndaki Huussi, Imagining the Future History of Sanitation sergisi, sanitasyon altyapısının bir asır önceki değil, bugünkü dünyaya hizmet edecek şekilde yeniden keşfedilmesinin önemi konusunda farkındalık yaratmayı ve diyalog oluşturmayı amaçlıyor.
Proje küratörü Arja Renell öncülüğünde bir grup mimar, tasarımcı ve sanatçıdan meydana gelmiş olan Dry Collective, Finlandiya’nın Venedik Mimarlık Bienali’ne katılımını, bildiğimiz anlamda sifonlu tuvaletin ölümünü ilan etmek için kullanacak.
Huussi – Imagining the future history of sanitation sergisi, küratör Lesley Lokko’nun belirlediği “Geleceğin Laboratuvarı” teması çerçevesinde, sürdürülemez su ve gübre kullanımına eleştirel bir gözle bakıyor. Sergi ve planlanan atölye çalışmaları gelecek için umut vaat etmeye çalışıyor. Kentsel ölçekte alternatif altyapı çözümleri halihazırda mevcut ve daha da geliştirilmeye hazır. Lokko’nun eylem çağrısını yansıtan pavyon, halkı ve profesyonelleri küresel bir soruna yeni çözümler ön görmeye davet ediyor: “Paradigma değişiminin zamanı geldi, sadece onu talep etmeye başlamamız gerekiyor.”
Sergi, Finlandiyalılar tarafından kırsal alanlarda ve tatil evlerinde yaygın olarak kullanılan geleneksel bir kompostlama tuvaleti olan “Huussi”yi, iklim krizi bağlamında atıklarımızı nasıl değerlendirdiğimiz konusuna ilişkin sohbetlerin başlangıç noktası olarak kullanıyor. Gelişmiş ekonomilerde evlerde su kullanımının %30’u tuvalet sifonu çekmek için kullanılmakta. Atık su işleme, küresel sera gazı emisyonlarının %3,5’ini ve CO2 emisyonlarının %1,3’ünü oluşturmakta – bu değerler havacılık endüstrisi ile kıyaslanabilir. Küresel olarak atık suyun %80’i arıtılmadan çevreye bırakılıyor ve bu da halk sağlığı ve ekosistem tahribatına yol açmakta.
Sergi ayrıca, atıklarımızın verimli bir şekilde geri dönüştürülmesi halinde azaltılabilecek olan azotlu gübrelerin yoğun karbon üretimine ve fosforlu gübrelerin demokratik olmayan ve çıkarcı üretimine de dikkat çekiyor. Tarım ve atık su işleme yoluyla su yollarına karışan gezegenin geleceğini tehdit eden kirleticiler haline gelen azot ve fosfor, Stockholm Dayanıklılık Merkezi’nin dokuz gezegensel sınır çalışması tarafından “yüksek riskli” olarak tanımlanmış.
Finlandiya’nın Alvar Aalto tasarımı pavyonunun bahçesinde, sifonlu bir tuvaletin arkeolojik kazısının sahnelenmiş bir rekonstrüksiyonu ziyaretçileri karşılayacak.
Pavyonun içinde, 2043 yılında geçen ve sağlık hizmetlerinin gelecekteki tarihine göz atan hayali bir belgesel film aracılığıyla mevcut durum yeniden incelenmesi planlanmış. Zaman yolculuğu ve ince bir mizahın yardımıyla sergi, mevcut aşırı su ve gübre kullanımımızın saçmalığını ortaya koyacak. Diğer video parçaları besinlerin geri dönüşümü hakkında derinlemesine bilgi verecek ve alternatif sanitasyon çözümlerinin kentsel zorluklarını araştıracak.
Pavyonun merkezinde bir kompost tuvaletinin sergilenmesi ve verimli kompostla doldurulmuş ve insan idrarı ile gübrelenmiş bitki kapları gibi enstalasyonlar, ziyaretçileri gıda üretim döngüsündeki rollerini düşünmeye davet edecek ve ve kaynaklarımızı, yoğun su ve gübre kullanım sistemlerimizi kompostlamaya dayalı düşük girdili, enerji üreten ve sürdürülebilir döngüsel bir sürece dönüştürme olasılığını ortaya koyacak.