“Selçuklu Uygarlığı Müzesi” Kayseri’de Açıldı

Türkiye'nin çeşitli yörelerinden Selçuklu Dönemi'ne ait eserlerin bir araya getirildiği Selçuklu Uygarlığı Müzesi 21 Şubat Cuma günü gerçekleştirilen törenle ziyarete açıldı.

Müze, Anadolu Selçuklu hükümdarlarından Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından kardeşi Gevher Nesibe Sultan’ın vasiyeti üzerine 1206 yılında yapımına başlanan Gevher Nesibe Medresesi binasında kuruldu. Gevher Nesibe Medresesi, Anadolu’nun ve dünyanın ilk Tıp Fakültesi.

Müze, etnografik ve Selçuklu’da tıp uygulamaları üzerine iki ana koleksiyona ev sahipliği yapıyor.

Müze koleksiyonu için çeşitli koleksiyonerlerden satın alınan 650 eserin yanı sıra Kayseri Arkeoloji Müzesi’nden de 150 eser aktarıldı ve Selçuklu Uygarlığı Müzesi sergileri iki ana tema etrafında düzenlendi. Selçuklu Uygarlığı’nın ele alındığı bölümde; Selçuklu’da kent, mimari, sanat, bilim, giyim gibi konular ele alınıyor ve ‘Kayseri’de Selçuklular’, ‘Anadolu’da Selçuklular’ gibi bölümler yer alıyor. Selçuklu’yu etnografik açıdan inceleyen bu koleksiyonun yanı sıra, Şifahiye ile ilgili bölümde hastalıklar, tedavi yöntemleri ve aletleri, bilginler, ecza, su ve sağlık, müzik ile tedavi, renk ile tedavi vb. başlıklar bulunuyor.

İnteraktif uygulamalarla desteklenen müze deneyimi

Müze’de, eserler ve dönem hakkında daha ayrıntılı bilgiye ulaşılabilen dijital bilgilendirme ekranları, animasyonlar, 3 boyutlu canlandırmalar ve Selçuklu Dönemi yapılarının maketleri yer alıyor. Müze ziyaretini interaktif bir deneyime dönüştüren dijital uygulamalarla ziyaretçiler suyun üzerinde yürüyebiliyor ya da Selçuklu sultanları gibi giyinebiliyorlar. Müze’de çocuklar için de faaliyet alanlarıyla birlikte, Müze’nin içinde ve dışında çeşitli konser, etkinlik ve kültürel faaliyetlerin yapılabileceği mekânlar tasarlandı.

Ayrıca, engelli dostu olarak tasarlanan Müze’de görme engelli vatandaşlar için Brillie alfabesiyle yazılmış, bilgi panoları da bulunuyor.
Selçuklu Uygarlığı Müzesi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü “Kültür Yolu” projesinin ilk adımı. Projenin ilerleyen aşamalarında, belirlenen güzergah üzerinde, Roma, Bizans ve Osmanlı Dönemleri’ne ait yapı ve eserler restore edilerek ziyarete açılmaları planlanıyor.