Sergei Tchoban 26 Nisan 2012 Çarşamba günü Duravit'in davetlisi olarak YEM'de bir konferans verdi.
Sergei Tchoban Konferansı, Duravit’ten Müfit Ülke’nin konuşması ile açıldı. Daha sonra konferansın moderatörlük görevini üstlenen Gökhan Karakuş kısaca Tchoban’ı tanıttı.
Tchoban’ı bir mimar, koleksiyoner, kuratör ve yayıncı olarak tanımladı. Çizim ve ilüstrasyonun Tchoban’ın hayatında ayrı bir yeri olduğuna değinen Karakuş mimarın hem Rusya hem de Almanya’da ofislerinin bulunduğunu anlattı. 2009 yılında kendi adına bir vakıf kurduğunu ve Berlin’de bir müze tasarladığını da sözlerine ekledi. Tchoban’ın mimarlık ve çizimi birlikte konumlandırdığını, tarihe önem verdiğini ve mimarlık kültürünü sahiplendiğine dikkat çeken Karakuş, mimarın 2 özelliğini de öne çıkardı: Rusya Mimarlık Bienali’nin kuratörlerinden biri olması ve Avrupa’nın en yüksek binalarından biri olan Federasyon Kulesi’nin mimarları arasında yer alması.
Sergei Tchoban Karakuş’un daveti ile sunumuna başladı. İlk olarak konsept ilkelerine değindi. Tarihi binaları değerli kılan şeylerin neler olduğunu sorguladı. Mimarların eserlerini insanlar için tasarladığını söyledi. Almanya ve Moskova’da tasarladığı ödüllü binalarının görüntülerinden örnekler vererek, tasarımlarında sıra dışı çizgileri oluştururken, çevre dokusundan nasıl yararlandığının da altını çizdi.
Mimarinin uçsuz bucaksız düşüncelerin bir sentezi olduğunu söyleyen Tchoban mimaride sadece formu ve modernliği düşünmemenin gerektiğinin altını çizdi. Çevre mimarisinin göz önünde bulundurulmasının çok önem taşıdığını belirtti. Büyük unsurlardan küçük detaylara gidildiği zaman kalıcı değerlerin ortaya çıktığını ifade eden Sergei Tchoban, doğanın verdiği izler ve sembollerin de binalara taşınarak bir değer oluşturulabileceğini dile getirdi.
Sergei Tchoban DomAquaree, Federasyon Kulesi, Langensipen Ofis ve İş Merkezi, nhow, Hamburger Hof, Leninsky Ofis Binası ve St Petersburg’da çatı katında bir konutun iç mekan tasarımı gibi projelerinden örnekler sundu.
Moskova’daki Granatny konutlarını tasarlarken, çevredeki farklı bir ağacın yapraklarının formunu kullanarak cepheye anlam katmasını da bu görüşüne örnek gösteren Tchoban, “Mimarlıktan detaya” konusunu işlediği konferansında mimari yanı sıra neden iç mekan ve banyo tasarımına odaklandığını da açıkladı. Duravit için tasarladığı Esplanade banyo serisinden de bahsetti.
Detayın iç mimarinin her noktasında ve banyolar için de geçerli olduğunu ekleyen mimar, “Banyolar yaşam alanlarının çok önemli bir parçasıdır. Artık oturma odası gibi tasarlanması gerekir. Duravit Esplanede’yi bu gereklilik ile tasarladım. Sadece alışılmadık değil kişiye özel bir seri olmasını istedim. Heykelvari formlara sahip mobilyalara benzeyen bir banyo serisi oluşturdum. Esplanade’de sandalyeyi klozet, küveti bir masa gibi koltuk gibi görebilirsiniz. Birlikte yaşamak isteyeceğiniz Duravit Esplanede’nin her parçasını ayrı ayrı da kombine edebilirsiniz.” dedi.