Sermayenin yağmasına “Ekolojik Planlama” süsü

Tamamen sermayenin ihtiyaçlarına göre ilerleyen Kentsel Dönüşüm Yasası'na eklenecek olan "Ekolojik Planlama" ile yenilenebilir enerjiyi kullanacak...

Açık ve ağaçlandırılmış geniş alanlara sahip, çevreye zarar vermeyen ve geri dönüşümde ileri kriterleri hayata geçiren projelerin destek bulacağı iddia ediliyor.

Sabah gazetesinin haberine göre, Kentsel Dönüşüm Yasası’na “Ekolojik Planlama” başlığı ekleniyor. Bu başlıkta, yenilenebilir enerjiyi kullanacak, açık ve ağaçlandırılmış geniş alanlara sahip, çevreye zarar vermeyen ve geri dönüşümde ileri kriterleri hayata geçiren projeler destek görecek. Otopark ve yürünemeyen kaldırım sorununu da çözmek isteyen bakanlık, bu yönetmelikle bazı ara sokakları sadece yayaların hizmetine bırakmaya hazırlanırken, tüm projelere otopark zorunluluğu getirecek.

“Ekolojik planlama”da “son söz bilimin” denilerek, kentsel dönüşümde binaların hangi kriterlere göre incelenip yıkılacağını düzenleyen yönetmeliği üniversiteler hazırlayacak denmiş. İTÜ, Boğaziçi ve ODTÜ’lü akademisyenlerin hazırladığı yönetmeliği kabul edeceği ve ancak sadece ücretlendirme konusunda müdahalede bulunacak denmiş.

Ekolojik planlama yönetmeliğinde yerleşim alanlarında caddelerin yayaların hizmetine açılması planlanıyor. Caddelerin kenarına gelişi güzel araba park etmenin önüne geçilmesi için ara sokaklar trafiğe kapatılacak. Yeni yönetmeliğe göre tüm belediyelerde bisiklet yolları, ilçe ve mahalle parkları zorunlu olacak.

Yapılanlar yapılacakların teminatıdır
Şimdiye, özellikle de AKP iktidarı döneminde kentlerdeki dönüşümleri ve planlanan dönüşümler düşünüldüğünde, Ekolojik Planlama’lı Kentsel Dönüşüm Yasası’nın oksimoron bir ifade oluşturduğu görülüyor. Depremde çadır alanı olarak ayrılmış alanların dahi sermayeye pazarlanması, kent kıyılarının tarihi yapılara varıncaya değin sermaye yağmasına açılması, İstanbul özelinde şehrin akciğerleri olarak nitelendirilen kuzey bölgesindeki ormanların üçüncü köprü projesi ve bağlantı yolları ile küçülerek yok olacak olması “Ekolojik” mantık ile açık biçimde çelişkili. Akla hemen gelen bir diğer proje de Taksim’deki tek ağaçlı alan olan Gezi parkının yeni Taksim Meydanı projesi ile yok edilecek olması.

Dolayısıyla “ekolojik planlama” yaşama geçirilse bile yurt dışından gelen turistlerin biraz daha az egsoz soluyarak, daha keyifli bir deneyim yaşamalarından öte bir anlamı olacak gibi durmuyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın