Shma Company Limited, Bangkok'taki “Ormanlık Ev” içinde yüzden fazla ağacı bir araya getirdi.
“Ormanlık Ev”de, Shma Company Limited, doğayı Bangkok’taki özel bir konuta getirmenin sürdürülebilir ve az bakım gerektiren yolunu gösteriyor. Tayland merkezli ofis, alana mümkün olduğunca yeşilliği entegre edebilmek için evin çatısını, 12 × 24 metrelik alan içerisinde 100’den fazla ağaç barındıran dikim alanları olarak kullandı. Proje, ev sahibi ailenin büyümesi ile birlikte, yedi kişinin barınabileceği yeni bir yaşam alanı sağlamak için inşa edildi. Shma Company Limited, yeni binaya çokça yeşil öğe kazandırmak için çatıları dikim alanı olarak kullandı ve parsel üzerinde yüzden fazla ağaca yer açtı.
“Araştırmalara göre bir ağaç, iki insan için yeterli oksijen sağlıyor, o halde projedeki ağaçlar 200 kişi için yeterli oksijen sağlayabilir. Üretilen oksijen miktarı yedi kişilik ailenin ihtiyacını bile aşıyor ve etrafındaki mahalleye de bolca yayılıyor.”
Tasarım sürecinde peyzaj mimarları, ağaçların kusursuz bir şekilde dikilmesini sağlamak için, ağacın minimum bakım gereksinimi ile büyümesini de hesaba katan bir dizi strateji belirledi. İlk olarak, 12 × 24 metrelik dikdörtgen parselden en iyi şekilde yararlanmak için, aralarında iki avlu bulunan evi üç bölüme ayırdılar. Bu düzenleme ile mimarlar dikim için avlular temin ederken doğal rüzgârın her odaya akmasını sağladılar. Caddeye bakan yatak odasında mahremiyeti sağlamak için evin ön kısmına bir ekim alanı entegre edildi. Yeşil alanı yatak odasına bağlamak için avluya da başka bir ekim alanı eklendi. Çatı seviyesinde ekim alanları bir metre yüksekliğe ulaşıyor, tırabzan olarak işlev görüyor ve toplam alanın yarısını kaplıyor. Diğer yarısı kent tarımı, çamaşır kurutma, yemek gibi diğer işlevler için boş bırakıldı.
Diğer stratejide, 1-1,5 metre derinliğe sahip 2 × 4 metre büyüklükteki ekim birimlerine 1 inç gövde çapına sahip, iki yıllık ağaçların dikilmesi öneriliyor, çünkü genç bir kök sisteminin sınırlı toprak koşullarına adapte olma şansı yüksek. Küçük ekim alanlarındaki ağaç sayısını en üst düzeye çıkarmak için daha az sulama gerektiren ve genellikle yaprak döken ormanlarda bulunan yerli türler seçildi. Çiçek açan, meyve veren yirmiden fazla ağaç türü ile mimarlar, kentsel alan için zengin bir biyo-çesitlilik oluşturdu.
“Tasarım, uzun süre dayanamayacak yoğun bir orman oluşturmaktansa ağaçların yıllarca büyümesine izin veriyor. Tamamlandıktan sonraki on ay içinde, ağaçlar orijinal boyutunun iki katına kadar çıktı.”
Ağaçların olduğu üst kısım – çatı yüzeyi – bitki ve sebzeler için gerekli olan bol güneş ışığına maruz kaldığından kentsel tarım için ideal bir alan sağlıyor. Ormanlık çatıda bulunan yıldız elma, gül elması ve yıldız bektaşi üzümü gibi Tayland’a özgü meyve ağaçları da aileye taze organik yiyecekler üretiyor.
“Hızlı kentleşme yüksek kentsel yoğunluğa yol açıyor. Yerleşim alanına olan talebi karşılamak için yeşil alanlar feda ediliyor. Kayıp yeşil alan çevre üzerinde birçok yönde, özellikle de hava kirliliğine önemli ölçüde etki ediyor. Araştırmalar, ağaçların parçacıklı maddeleri hapsetme ve oksijen üretme kabiliyetine sahip olduğunu, dolayısıyla sorunun üstesinden gelmenin bir yolu olduğunu söylüyor. Yeşil alanları tekrar şehre nasıl entegre edeceğimizi yeniden düşünmenin zamanı geldi. Sağlıklı şehri geri getirmek, sağlıklı yaşamları geri getirmektir.”