29 Nisan 2013 tarihinde Kalebodur sponsorluğunda 28. kez düzenlenen ARKİV Buluşması, 1995 senesinde Ağa Han Mimarlık Ödülü'ne layık görülen Ankara TBMM Camisi'nde gerçekleştirildi.
Çinici Mimarlık’tan Can Çinici’nin önderliğinde gerçekleştirilen buluşmaya Nevzat Sayın, Yeşim Hatırlı, Heval Zeliha Yüksel, Ayrim Mimarlık’tan Emel İşçi ve Hicran Atik, Dücane Cündioğlu, Ali Osman Öztürk, Kalebodur’dan Pelin Özgen ve Ayşe Çamcı, Arkitera Mimarlık Merkezi’nden Çiğdem Çoban ve Betül Atasoy katıldı. Düzenlediğimiz sosyal medya kampanyası sonucunda da Zeynep Fatma Niğdeli buluşmada yerini aldı.
Can Çinici öncelikle Behruz Çinici ile birlikte tasarladığı TBMM Camisi’nin hangi aşamalardan geçerek son haline ulaştığını dinleyenlere aktardı. Buna göre öncelikle Çiniciler’den Halka İlişkiler binasının yapılmasını istendiğini, planlama bağlamında alanda tipik bir Beaux-Arts şemasının benimsendiğini, bu doğrultuda da aksın en ucunda bir caminin yapılmasının tasarlandığını belirtti. 1987 senesinde yapının tasarım çalışmalarına başlandığını ve 1990 senesinde uygulamanın tamamlandığını ifade eden Çinici, öncelikle Şehzade Camisi’nin plan şemasından yola çıktıklarını, hem plan hem de bezemede soyutlamalara gittiklerini, bu bağlamda tasarım aşamalarında neleri düşünüp değiştirdiklerini aktardı.
Dücane Cündioğlu “‘Cami yapma, okul yap’ tahmini bir yorum. Bütün Osmanlı camileri külliye olarak yapılır. Buradaki cami aslında modern değil, imgesi modern” derken, Çinici bu bakış açısını destekleyerek maneviyat ve kültürün birbirlerine ters kavramlar olmadığını söyledi ve caminin kütüphane birimini vurgulayarak, yapının hem maddi hem de manevi bir anlamı olduğunu dile getirdi.
Bunun dışında süreçte yaşanan zorluklara ve vaziyet planı üzerindeki müdahalelere Çinici “Bizimki neoklasik bir tipoloji değil. Sinan’ın bir modeli ve hayalgücüyle ürettiği çeşitlemeler vardır. Bu hala kullanılan bi tasarım metodudur” diyerek diğer camiler ile tasarım metodolojileri açısından nasıl bir ayrımın olduğunu vurguladı.
Çinici, caminin tasarım sürecince “din”in ne kadar ön plana alınıp alınmadığı tartışmalarını ise “Dini değil, mimari kaygılarımız vardı. Mekanı iyi okutmak, dediğimizi aktarmak için soyutlamayı seçtik. Cami yapma stresi de yaşamadık sadece çok mimari bir çalışma ortamı vardı” diyerek cevapladı.
Nevzat Sayın ise bu tartışmalara “Cami ve diğer tipolojileri yapmanın temelde bir mimar için herhangi bir farkı yok. Eğitim yapısıyla uğraşırsan ister istemez ‘Eğitim nedir?’ sorusunu sorma ihtiyacı hissedersin. Ancak bu düşünceler sonrasında forma dönebilir” diyerek katkıda bulundu.
Kütüphane’de gerçekleştirilen sunum tamamlandıktan sonra cami katılımcılar eşliğinde gezildi. Gezi sırasında Çinici, yapının uygulama detaylarını aktarırken, seneler içerisinde yapının orijinalinde olmayan ya da kendilerinden bağımsız ne tip eklentiler ve müdahaleler yapıldığını paylaştı.
Kapalı oturumlar halinde belli periyodlarda düzenlenen buluşmalarda her oturumda farklı bir proje geziliyor ve tartışılıyor. Buluşmaların kaydedildiği videolar, ARKİV’de ilgili projelerin başlıkları altında yayınlanıyor.