Tarihi Yarımada’nın siluetini bozduğu gerekçesiyle mahkemenin ‘tıraşlayın’ dediği 16/9 kulelerinin birkaç kilometre ilerisine 23 katlı gökdelen izni çıkması kafaları karıştırdı.
İstanbul’un siluetine gölge düşürdüğü iddialarıyla uzun süre tartışılan Zeytinburnu’ndaki 16/9 projesi, aynı bölgede yer alan 111 dönümlük tank fabrikası arazisinin 23 kat inşaat izni ile ihaleye çıkmasının ardından tekrar gündemde. 16/9 projesinde mülk edinenlerin haklarını nasıl geri alabileceği merak konusu oldu. Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Avukat Cevat Kazma, mahkemece yıkımına karar verilen ve şuan temyiz aşamasında olan projede mal sahibi olan kişilerin yaşadıkları mağduriyetin en az kayıpla nasıl giderilebileceğini anlattı.
Avukat Cevat Kazma, öncelikle belediyenin hukuka aykırı idari bir işlemde bulunduğunu ve idari işlemlerin hukuka uygunluğunu denetlemekle görevli mahkemelerin de yürütmeyi durdurmadığının altını çizdi. Şu anda 16/9’un hukuka aykırı bir yapı olarak varlığını sürdürdüğünü, iskân hakkı olmadığını, krediye uygunluğunun bulunmadığını ve bu durumların mal sahipleri için yatırımlarının değerini kaybetmesine sebep olduğunu söyleyen Cevat Kazma, iptal kararı neticesinde oluşan bu mağduriyetten inşaat şirketinin ve belediyenin sorumlu olduğuna dikkat çekti.
Mülk sahiplerinin bir an önce uygulaması gereken hukuki prosedürden bahseden Cevat Kazma, iptal ve yıkım kararı sonrası mülk değerinin ne oranda değiştiğini gayrimenkul eksperleri tarafından belirlenmesi gerektiğine değindi. Mülk sahiplerinin maddi zararlarını inşaat şirketinden ve belediyeden talep edebileceklerini söyleyen Cevat Kazma, inşaat şirketinin de maddi zararlarını hukuken belediyeden talep edebileceğini söyledi. Ancak Avukat Cevat Kazma’ya göre, inşaat sektörünün belediyelere bağımlı olması dolayısıyla şirketin belediyeye dava açmak istemesi zor görünüyor.
Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Başkanı Eyüp Muhçu konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi. “Sözkonusu gökdelenlerin teknik kurallara, hukuka uygun bir operasyonla uygun bir hale getirilmesi mümkündür. Bu süreçte bu binalardan mülkiyet edinen vatandaşların mağdur edilmemeleri önemli bir unsurdur. Yurttaşlar yargı yoluna başvurarak mağduriyetlerinin giderilmesini isteyebilirler. Olası zararların giderilmesi ve tazminatların kamuya yıkılmaması ve sorumlu olanlara ödettirilmesi sağlanmalıdır. Sorumlulara rücu edilmelidir, kamunun sırtına aktarılmamalıdır. Gökdelenler daha yapılmadan arsa sahibine ve yapımcı firmaya, yönetime biz gerekli Çed raporunu sunmuştuk. Birince derecede sorumlu olan kamu yönetimleridir.”
16/9 gökdelenlerini inşa eden Astay İnşaat CEO’su Atilla Öztürk henüz kesinleşmiş bir yıkım kararının olmadığını belirterek, “Şu ana kadar böyle bir karar sözkonusu değil. Hukuki süreç devam ediyor, temyiz süreci devam etmektedir. Bu nedenle ne malikler, ne taraf şirket olarak bizimle ilgili kesinleşmiş bir mahkeme kararı yok. Hukuki süreç sona erdiğinde gereken neyse konuşulur”dedi.