Singapur Pavyonu ile “Kısıtlamaları Fırsata Çevirmek”

"No More Free Space? (Daha Fazla Boş Alan Yok Mu?)" çalışması, alan yetersizliğine rağmen Singapurlu mimar, şehir plancı ve mekan üreticilerinin gündelik hayata renk katan mekanlar tasarlarken kullandıkları yaratıcı yöntemleri ele alıyor.

İletişim ve Bilgi Bakanlığı’na bağlı DesignSingapore Konseyi (DSG) ve Kentsel Gelişim Kurumu (URA)’nun görevlendirmesi ile Singapur Teknoloji ve Tasarım Üniversitesi (SUTD) ve Singapur Ulusal Üniversitesi Mimarlık Bölümü (NUS) ortaklığında kürate edilen Singapur Pavyonu, Yvonne Farrell ve Shelley McNamara’nın “Freespace” konseptine cevaben bu ada ülkesinde “daha fazla boş alan kalıp kalmadığını” sorguluyor.

“No More Free Space? (Daha Fazla Boş Alan Yok Mu?)” çalışması, alan yetersizliğine rağmen Singapurlu mimar, şehir plancı ve mekan üreticilerinin gündelik hayata renk katan mekanlar tasarlarken kullandıkları yaratıcı yöntemleri ele alıyor.

Singapur’un kompakt şehir ortamı üzerine kurulu sergide; mimarlarının gün ışığı, yeşil alanlar ve su gibi doğal kaynakları kullanarak yaratıcılıklarını gözler önüne serdikleri on iki ayrı proje bulunuyor. Bu on iki projeden her biri hayal gücünün, açıklığın ve keşfetmenin kısıtlı imkanları olasılıklara dönüştürebildiğini gösteriyor.

Pavyon’un en önemli parçası, Ulusal Sanat Konseyi’nin sağladığı bir mekân olan Sale d’Armi’nin engin bölgelerinde, özenle süslenmiş el yapımı akrilik düğümlerden oluşturulmuş, etkileyici bir kurulum. Işıklardan, seslerden ve Singapur görüntülerinden oluşan çoklu bir projeksiyonla tamamlanan pavyon, ziyaretçileri bulutun içine çekerek, onları birden çok algıya hitap eden kurulumun tadını çıkarmaya davet ediyor.

“No More Free Space?” çalışması ile yaratıcı düşünce özgürlüğünün, mekan üzerindeki kısıtlamaları sayısız alternatif olasılığa dönüştürme gücüne sahip olduğunu gösterebilmek umut ediliyor. 

Singapur, sadece 720 km²’lik bir arazi üzerine kurulu, yaklaşık 5.6 milyonluk bir nüfusa sahip, eşsiz, çok kültürlü, etnik bir ada şehir-devleti. Mekansal kısıtlamalarla baş etmeye çalışan yoğun kent dokusu, bir yandan da çok sayıda kullanım ve ihtiyacı desteklemeli idi. İtalya’dan dört yüz kat daha küçük olan Singapur, son derece kısıtlı bir şehrin ne olabileceğini yeniden değerlendirerek bu kısıtlı imkanları fırsata çevirdi.

İletişim ve Bilgi Bakanı S Iswaran, Pavyon hakkında şunları söyledi:

Singapur’un hikayesi, kısıtlamaların üstesinden gelmek ve sıkıntıları fırsata çevirmek üzerine. Singapur Pavyonu bu inancı temsil ediyor. Mimarlarımız, sınırlı fiziksel alanların tutkularını sınırlamasına izin vermediler. Hayal güçlerini daha az imkan ile daha fazlasını yaratmak için kullandılar, ki bu durum hızla kentleşen Asya ve dünya için de geçerli. Pavyonumuzun amacı, Singapur’un deneyimini benzer zorluklarla karşı karşıya kalan diğer insanlarla paylaşmak ve halkımız için daha iyi bir ev inşa etmek adına tasarım aracılığı ile nasıl kısıtlamaların üstesinden geldiğimizi göstermek.

DesignSingapore Konseyi (Dsg) Direktörü ve Singapur Pavyonu komisyon üyesi Mark Wee, Singapur Pavyonu’nun temasını şu sözlerle ifade ediyor:

Keyifli mekanlar, içinde olmayı sevdiğimiz yerlerdir; paylaşılmış hatıralar yarattığımız ve duygusal bağlantılar kurduğumuz yerlerdir. İster toplu konut geliştirme alanında kullanılmayan bir ortak mutfak, ister bir alışveriş merkezinde bir kütüphane olsun, iyi bir tasarım bize bir alan hakkında olumlu hissettirebilir. Singapur Pavyonu, mimarlarımızın yenilikçi ve sevimli bir kent yaratan çalışmalarının en iyi örneklerini gözler önüne seriyor.

Kentsel Gelişim Kurumu (URA)’na bağlı Mimarlık ve Kentsel Tasarım Üstünlüğü Grubu direktörü ve Singapur Pavyonu komisyon üyesi Larry Ng ise Singapur’u ve Pavyon’da ele alınan projelerin amacını şu sözlerle özetliyor:

İyi mimari ve kentsel tasarıma öncelik verilmesiyle, entegre ve uzun vadeli planlamanın bir sonucu olarak ortaya çıkan Singapur, dünyanın en yaşanabilir şehirlerinden biri. Mekanlarımızdaki iyi tasarımın dile getirilmesi sadece hayal gücünü tetiklemekle kalmaz; aynı zamanda merak uyandırabilir, işlevsel ve faydacı ortamları keyifli topluluk değerlerine dönüştürebilir. Bu yıl Singapur Pavyonu, kamusal ve özel alanlarımızın tasarımındaki yaratıcı ihtişamı sergileyerek insanlara canlılık ve keyif veriyor.

Singapur Teknoloji ve Tasarım Üniversitesi, Mimarlık ve Sürdürülebilir Tasarım Direktörü Prof. Dr. Erwin Viray ise sergilenen bu on iki proje örneği ile bireylerin hayal gücünü tetiklemeyi ve mimarinin serbest alanlarına gösterilen değeri ortaya çıkarabilmeyi umduklarını belirtti:

SUTD, bu yılki Mimarlık Bienali’nde Singapur Pavyonu’nun küratörlüğü ile onurlandırıldı. “No More Free Space?” aracılığıyla mimarlık pratiğindeki diğer küratör arkadaşlarım SUTD ve NUS, sınırlı ve hatta mevcutta olmayan boş alanları tasarlayabilmenin keyifli olanaklarını dünyaya sunmayı umuyor. 

Etiketler

Bir yanıt yazın