ABD ve Meksika’yı ayıran sınır duvarını yeniden kavramsallaştırmak için bir yarışma.
Sınırın ve sınırın mekânsal karşılığının ne olduğunun Türkiye’de de bolca konuşulduğu günlerdeyiz. Türkiye-Suriye sınırına duvar örülmesi projesi, gündemin hareketliliğinden hafızalarımızda belki birkaç tık gerilere düşmüş olsa da, hala geçerliliğini koruyor. Türkiye ile Suriye sınırına, Mardin’in Nusaybin ilçesinin doğusundan örülmeye başlanan beton duvarın Şırnak’ın Cizre ilçesine kadar devam etmesi öngörülüyor.
Bir başka coğrafyada, Amerika Birleşik Devletleri’yle Meksika arasındaki sınırda ise “duvar” -benzer bir dilden- seçim kampanyası olarak ABD halkına sunuluyor. “Bir ülke sınırları olmadan ülke değildir.” sloganıyla Donald Trump, göç reformu paketinin ilk icraatına Meksika sınırına duvar örülmesi maddesini koyuyor ve ABD’tarafından ülkeye kabul edilenler için de “çok büyük ve güzel bir kapı” yapılacağını ekliyor.
Fotoğraf: Gordon Hyde
Sınır fikrinin altının dünyanın pek çok yerinde kalın çizgilerle tekrar çizildiği bir zamanda açılan “Sınır Duvarını İnşa Etmek?” isimli mimari fikir yarışması; dışlayan ve uzak tutan bir sınır kavramının en direk somutlaşmış hali olagelen “duvar”ı mimari açıdan ele almanın yollarına bakmayı amaçlıyor. Meksika ile ABD arasındaki 3.169 km uzunluğundaki; çöllerden, nehirlerden, kasabalardan ve şehirlerden geçen çizgi için mimarlardan çözüm bekliyor.
Fotoğraf: David McNew/ Getty Images
Yarışmanın kısa metni şöyle:
Sınır Duvarını İnşa Etmek?
Donald Trump Amerika Birleşik Devletleri’yle Meksika arasına duvar inşa etmenin kendi orijinal fikri olduğunu iddia edebilir; fakat dışarıdan gelebilecek her türlü yabancı akını- askeri, ekonomik, kültürel- dışarıda tutacak bir duvar fikri Çin Seddi kadar eski. Duvarın etkili olup olmadığı bilim insanları arasında hala süren bir tartışma konusu; bazıları duvarın akıncı göçebelerin ve diğerlerinin saldırılarını yavaşlattığını, diğerleri ise yabancı düşmanlığına sebep olduğunu söylüyor. Sürmekte olan başkanlık kampanyası sırasında alevlendirilen hırslarla bir benzerlik kurmak ise hiç de zor değil.
Öncelikle net olalım: Bu konuda bir pozisyon almıyoruz. Politik olarak tarafsız olmayı tercih ediyoruz. Daha çok, sorunun pek çok bakış açısıyla ele alınmasıyla ilgileniyoruz. Bu uygulanabilir bir fikir mi? Belirtilen hedefler gerçekleştirilebilir mi? Böyle bir duvarın mimari bir değeri olabilir mi? Var olan duvarlar yıkılacak mı? Ve eğer öyleyse yerlerini ne alacak?
Tam da bu sırada, var olan bariyerin durumu- çitlerden, metal levhalardan ve diğer strüktürlerle donanımdan (21.000 sınır memurunun haricinde) oluşan karışım- iç karartıcı, verimsiz ve kaba ki bu tartışmanın iki tarafı için de saygısız bir tutum. Peki, mimarlık daha iyi bir çözüm sunabilir mi? Biz sunabileceğini düşünüyoruz. Yarışmanın amacı işte bu: Mimarlık disiplininin problem çözme ve estetik kapasitesini devreye sokarak sözün ötesine geçmek ve meselenin olası sonuçlarını ciddi bir biçimde ele almak.
Fotoğraf: Cesar Bojorguez
Yarışma takvimine ve daha ayrıntılı bilgiye yarışmanın internet sitesinden ulaşabilirsiniz:
http://buildingtheborderwall.com/#international-design-competition