Dünyanın sayılı galerilerinden Lehmann Maupin Galeri ile işbirliği yapan İstanbul'74, yenilikçi ve sınırları zorlayan çalışmalara ev sahipliği yapacak.
1996 yılında Londra merkezli açılan ve kısa sürede dünyanın sayılı galerilerinden biri olan Lehmann Maupin Galeri ile işbirliği içinde olan İstanbul’74, uluslararası yelpazede sanatçıları bünyesinde barındırmanın yanında, çağdaş sanat ve kültür platformlarını evrensel boyutta etkileyecek, taze, yenilikçi ve sınırları zorlayan çalışmalara ev sahipliği yapacak.
Bir kültür başkenti olan İstanbul’un tarihi semtlerinden Karaköy’de, sanatın ve sanatçının yeni buluşma noktası olan İstanbul’74, geçtiğimiz günlerde İngiliz sanatçı Tracey Emin’in onur konuğu olduğu, Demet Müftüoğlu Eşeli ve David Maupin’nin ev sahipliğinde muhteşem bir açılışla sanatseverlere kapılarını açtı.
2009 yılının sonlarına doğru Alphan Eşeli tarafından kurulan İstanbul’74’ün en önemli girişimlerinden biri, Londra merkezli kültürel diplomasi markası Liberatum ve Another Magazine ile birlikte İstanbul’da gerçekleşen Uluslararası Kültür Festivali ISTANCOOL oldu. ISTANCOOL Festivali moda, sinema, müzik, çağdaş sanat, tasarım, edebiyat, mimari, müzik ve tüm performans sanatları dalında dünyanın önde gelen yaratıcı isimlerini İstanbul’da bir araya getirerek, ülkeler arası kültürel alışverişi destekleyen bir programa sahip.
150 yıllık bir iş hanının içinde yer alan İstanbul74’ün yeni mekanı; ahşap parkeleri, bembeyaz duvarları ve yüksek tavanları ile 160 metrekarelik kesintisiz bir alana yayılan eşsiz bir mimariye sahip. Mekân sadece İstanbul74’ün ana ofisi olarak kullanılmakla kalmayacak; aynı zamanda hem yerel hem de uluslararası sanatçıların ürettiği resim, heykel, fotoğraf, multi -medya ve tüm sanat çalışmalarına ev sahipliği yapacak kültürel bir etkinlik programına sahip olacak. Süha Fazlı Han gibi bir zamanlar dönemin sosyal ve kültürel yaşamına damgasını vuran tüccarlara ev sahipliği yapmış olan yüz yıllık iş hanında bir mekana taşınmak, İstanbul74 için bambaşka ve son derece heyecan verici bir tecrübe anlamına geliyor. L-şeklindeki binanın yüz yıllık dış yüzeyi ve ortak alanları mekânın minimal ve modern tarzını mükemmel bir şekilde çevreliyor. Bu benzersiz alanı İstanbul74 ile aynı hayat gustosuna sahip komşularla paylaşmak, bu tecrübeyi daha da cazip hale getiriyor.
2010 yılında Isabella İçöz’ün danışmanlığında, İstanbul’da kalıcı bir varlık göstermek için ilk adımını atan Lehmann Maupin Galeri, bu doğrultuda aynı yılın Ekim ayında Borusan Müzik Evi’nde “Five in İstanbul: A Selection of Artists from Lehmann Maupin” adlı sergiye imza atmıştı. Five in Istanbul sergisinde Hernan Bas, Tracey Emin, Teresita Fernández, Tony Oursler ve Jennifer Steinkamp’ın çalışmaları yer aldı.
1996 yılının Ekim ayında açıldığı günden bugüne Lehmann Maupin Galeri, şimdiden sanat tarihinin en önemli isimleri arasında yer alan, uluslararası yelpazede sanatçıları bünyesinde barındırmanın yanında; muhtemelen çağdaş sanat ve kültür platformlarını evrensel boyutta etkileyecek olan taze, yenilikçi ve sınırları zorlayan işler üreten sanatçılara destek vermektedir.
Lehmann Maupin Galeri, aralarında Tracey Emin, Anya Gallaccio, Shirazeh Houshiary, Do Ho Suh, Juergen Teller ve Adriana Varejão’nun da olduğu dünyaca ünlü sanatçıların ilk solo sergilerine ev sahipliği yaptı. Lehmann Maupin Galeri aynı zamanda Mickalene Thomas, Hernan Bas, Angel Otero gibi yükselen yeteneklerin sergilerine ev sahipliği yaptı ve prestijli sanat fuarlarında işlerine yer verdi. Bünyesinde Lee Bul, Ashley Bickerton, Gilbert & George, Teresita Fernandez, Tony Oursler, Tim Rollins and K.O.S., Nari Ward ve Erwin Wurm gibi dünyanın en önemli çağdaş sanatçılarını barındıran galeri, Rachel Lehmann ve David Maupin ortaklığında kuruldu. İlk olarak Soho bölgesinde açılan galeri, 2002 yılının Eylül ayında, bugün hala Chelsea’de bulunan yeni mekanına taşındı. 2007 yılının sonlarına doğru Manhattan’ın kültürel merkezi olan Bowery bölgesinde yer alan Chrystie Street’te ise bir başka yeni mekan açıldı.