Sirk Yapısının Kamusal Bir Mekana Dönüşümü

Atelier Kempe Thill, aNNo architecten, Baro Architectuur ve SumProject'in on yıldan fazla süredir üzerinde çalıştığı Belçika'nın Gent şehrinde bulunan Wintercircus binasının yeniden tasarımı ve restore edilmesi projesi tamamlandı. Ofisler, bu anıtsal binayı çok amaçlı bir binaya dönüştürdü.

Wintercircus yeniden tasarlanırken, iç mekan ahşap tribünleri (sirk seyircileri için oturma alanları olarak kullanılan), alçı süslemeleri ve asma tavanları kaldırılarak ana yuvarlak bina çıplak beton strüktürüne indirgenmiş.

Wintercircus: Tasarım Yaklaşımı

Wintercircus binası 2000 yılında terk edilmiş. 2005 yılında, binayı zengin mimari mirasına saygı gösteren bir şekilde restore etmeyi amaçlayan Gent merkezli kentsel geliştirme şirketi sogent tarafından satın alınmış. 2012 yılında sogent tarafından düzenlenen ve Wintercircus’u yeniden tasarlamak için düzenlenen bir yarışma, Atelier Kempe Thill’in aNNo architecten ile işbirliği yaparak kazandığı bir proje olmuş. Planlanan program arasında 500 kişilik bir konser salonu, mağazalar, restoranlar, konferans alanları ve genel alanlar bulunuyor.

Atelier Kempe Thill ve aNNo architecten, dört temel tasarım konusunu ele aldı:

İlk konuda eski sirk alanı ele alınıyor. Mimarlık ofisleri, bu alanın “Roma’daki Pantheon’un aynı devasa boyutlara sahip olduğunu” belirtiyor. Atelier Kempe Thill ekibi, bu alanın “tamamen boş” tutulmasını önermiş. Anıtsal ve esnek bir kamusal alan, “her türlü etkinlik için çeşitli amaçlarla kullanılabilen bir tür gölgelikli meydan” olarak düşünülmüş

İkinci konu, akustik açıdan zorlayıcı konser salonuyla ilgili olmuş. Atelier Kempe Thill ve aNNo architecten, “Bu, güçlendirilmiş beton bir yapı içinde, doğrudan ana yuvarlak sirk binasının altında gerçekleştirildi,” diyor.

Üçüncü konu, yenileme sonrası yüzeyleri ele almış. Cesur ve zekice bir hamle ile her şeyin bulunduğu gibi kalmasına karar verilmiş. Bu, Wintercircus binasının tarihi geçmişinin patinasını korumuş: ham tuğla duvarlar, yıllarca ihmalin ardından ana atriyumda dökülen alçı ve kırmızı kaplı beton zemin…

Dördüncü konu, Ghislain Mahy’nin yaptığı sayısız adaptasyonu içeriyor ve bu, iki mimari ofisin mimarinin duyarlı doğasıyla ilgili bir pozisyon almasına neden olmuş.

İki ofis, Mahy tarafından yapılan tüm eğlenceli eklemeleri değerlendirmiş. Mahy’nin orijinal konseptlerine gönderim yapan bir “durumsal yaklaşım” benimseyerek, herhangi gerekli değişiklik dikkatlice değerlendirilmiş ve çatışmalardan kaçınılmış.

Atelier Kempe Thill ve aNNo architecten, tasarım konseptini oluşturduktan ve inşaat iznini aldıktan sonra, Gent şehri Baro Architectuur ve SumProject’i konsepti daha da geliştirmek ve uygulama aşamasını tamamlamak için seçmiş.

Wintercircus: Uygulama Aşaması

Wintercircus’un dış cephesi, bir ısı yalıtım kompozit sistem ile kaplanmış ve açık gri bir renkte boyanmış. Pencereler, orijinal yapının izini takip ediyor ve siyah çelik çerçevelere sahip. Binanın karmaşık düzeni nedeniyle, cepheleri “arka planda” olarak tanımlanmış  ve “içeriden dışarı” yerine “dışarıdan içeri” olarak işlev görüyor. Lammerstraat’taki eski showroom, gerçek cephelerden biri ve orijinal tasarım detaylarına uygun olarak restore edilmiş. Platteberg girişi, beton kubbeli çatı bölümüne entegre edilmiş. Büyük atrium alanının cephesi, ham tuğla duvarları ve dökülen alçıyı koruyor.

Atelier Kempe Thill ve aNNo architecten Wintercircus projesi için şunları diyor:

“Tarihi bir yapıyı restore etme konusunda tutarlı bir eylem: durumsal bir tasarım. Burada mimar doğası gereği alçakgönüllü olmak zorunda. Bu kusursuz ve cilalı bir proje değil, ancak Wintercircus binasının geçmişinin ham doğasını vurgulayan bir proje.”

Etiketler

Bir yanıt yazın