Binanın son halini görenler Sivas'ta bir tarihin yok edildiğini iddia ederken, yetkililer restorasyonda hata bulunmadığını savundu.
Sivas Kongresi’ne ev sahipliği yapan ve “Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı bina” olarak bilinen 123 yıllık Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi’nin dış restorasyonu tamamlanırken, görünümün değişmesi tepkiyle karşılandı. Binanın son halini görenler Sivas’ta bir tarihin yok edildiğini iddia ederken, yetkililer restorasyonda hata bulunmadığını savundu. Yeni restorasyon projesinde binanın adı “Sivas Kongre Müzesi” olarak yer aldı.
1892 yılında dönemin Sivas Valisi Mazlum Paşazade Mehmet Memduh Bey tarafından mülki idare binası olarak yaptırılan bina daha sonra liseye dönüştürüldü. Sivas Lisesi adıyla hizmet veren bina 2 Eylül-18 Aralık 1919 tarihleri arasında ‘Milli Mücadele Karargahı’ olarak Sivas Kongresi’nde milli mücadele heyetine ev sahipliği yaptı. 1981 yılına kadar Sivas Lisesi ve Kongre Lisesi adıyla hizmetini sürdüren bina dönemin Cumhurbaşkanı Kenan
Evren’in direktifleriyle müze haline getirildi.
1984 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilen Kongre Binası, Kültür Bakanlığı’nın restorasyon ve teşhir ve tanzim çalışmaları sonucunda; bodrum kat depoları, laboratuvar ve fotoğrafhane kısımları ile zemin katı Etnografya Müzesi; üst katı ise, Atatürk ve Kongre Müzesi olarak düzenlendi. 1990 yılından itibaren Sivas Atatürk Kongre ve Etnoğrafya Müzesi olarak hizmete açılan binanın zamanla yıpranması nedeni ile yeniden restore edilmesi kararlaştırıldı.
ŞAŞIRTAN GÖRÜNTÜ
TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı ve Sivas Valiliği arasında yapılan protokolle Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na 10 Ocak 2011 tarihinde devredilen Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi, Sivas İl Özel İdaresi tarafından açılan ihale ile 2013 yılında restorasyona alındı. Bir süre ihaleyi alan firmanın yaptığı restorasyonun ardından teknik sorunlar yaşanması nedeni ile durduruldu.
Anıtlar Kurulu’nun onayının alınmasından sonra tarihi binada çalışmalar 1 yıl sonra yeniden başladı. Dış yüzeyindeki branda kaldırılarak tarihi bina gün yüzüne çıktı. Restorasyonda binanın arka yüzeyinde sıva kullanılması ve ortaya çıkan görüntü eleştirilerine neden oldu. Restorasyonda çimento kullanıldığı iddiaları gündeme getirildi. Orijinali taş bina olan eserde yeni bir bina görüntüsü ortaya çıkması şaşkınlıkla karşılandı.
“HORASAN HARCIYLA MOLOZLARIN ÜZERİ SIVANDI”
Restorasyonla ilgili eleştiriler hakkında değerlendirmelerde bulunan Sivas İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Salih Ayhan, “Bu binanın İstasyon Caddesi’ne bakan kısmı yapıldığı ilk zaman itibariyle arka tarafıdır. Binanın asıl girişi Orduevi tarafıdır. Dolayısıyla binanın ön tarafı kesme taş, arka tarafı yığma taştan yapılmıştır. Orijinali budur. Dolayısıyla restorasyon tekniğine uygun şekilde yürümektedir” dedi.
Milli Saraylar Bilim Kurulu’nun onayladığı projenin uygulandığını belirten Salih Ayhan, şunları söyledi:
“Yığma taşlı olan kısım çimento ile değil horasan harcıyla sıvandı. Orijinali bu, eski resimlerde de budur. Vatandaşımızın gözünde eski, kirli, tırtıllı görüntü olduğu için taş olduğunu sanarak taşın üzerine sıva yapıyorlar algısı oluştu. Taşın üzerine neden sıva yapılsın ki? Bu sıvaların altında kesme taş değil, molozlar var. Biz yapsak bilim kurulu kabul etmez. Sivas’ta son restorasyon tekniklerine en uygun yapılan bir binadır.”
“AŞİNA OLMADIĞIMIZ BİR YÜZLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Binanın kesme taşla yapıldığını ve 19’uncu Yüzyıl’ın özelliklerini yansıttığını söyleyen Cumhuriyet Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Uğur Tuztaşı ise, “Ünlü bir restorasyon kuramcısı Eugene Emmanuel Viollet Le Duc ‘Bir yapının başına gelebilecek en kötü şey restorasyondur’ der. Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi yüzeyindeki kesme taşlarda kumlama yapıldığını görüyoruz” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Uğur Tuztaşı, restorasyon aşamasına geldikten sonra farkında olunamayan sorunlar çıkabileceğini belirterek, “Teorik olarak doğru kararlar almış olabiliriz ama uygulamaya geçtiğimiz zaman bazı sıkıntılar ortaya çıkabiliyor. Burada iyi niyetli bir yaklaşım var. Bu binanın iyi bir restorasyona ihtiyacı vardı. Projeleri çizildi ve gerekli mercilerden geçerek uygulamaya geçti. Burada kumlama yapıldığını görüyoruz. Aşina olmadığımız bir yüzle karşı karşıyayız. Özgün dokusundan bir sıyrılma, bir renk değişimi var. Tabii ki bu bizi birden bire endişe ettirebilir” diye konuştu.
Restorasyonla binanın doğallığını kaybettiğini söyleyen Sivaslılar ise tarihi binanın günümüzde yeni yapılmış bir apartman görüntüsüne büründüğünü iddia etti.
İSMİ DE DEĞİŞİYOR
Restorasyon kararından önce Sivas Atatürk Kongre ve Etnoğrafya Müzesi olan binanın yenilenme sonrasında isminin de değişeceği iddia edildi.
İl Özel İdare Genel Sekreteri Salih Ayhan projedeki ismin ‘Sivas Kongre Müzesi’ olarak geçtiğini ifade etti. Müzenin daha önce İnönü Bulvarı tarafına bakan girişinde bulunan Atatürk büstü de restorasyon kapsamında kaldırıldı. Ancak Salih Ayhan, restorasyon çalışmaları sonunda büstün yenisinin konulacağını söyledi.
2016’DA HİZMETE GİRECEK
Kongre binasının restorasyon mekanik, elektrik, tesisat ve inşaat işi ihalesi 5 milyon 660 bin lira olarak açıklanmıştı. Dış restorasyon tamamlanırken, iç teşhir ve tanzim ihalesi de kısa süre önce yapıldı. İl Özel İdaresi’nin yaptığı ihalenin bedeli ise 7 milyon 95 bin lira olarak açıklandı.
Toplam restorasyon bedeli 13 milyon liraya yaklaşan müzenin 2016 yılı Nisan ayında yeniden hizmete girmesi hedeflendi.
3 yorum
Mimarlıkla ilgili teknik konuların çoğunda durum aynı. Gazeteciler konuya girişiyorlar. Ancak o tip haberlerin de çoğunun doğruluk payı olduğunu unutmamak gerek.
Sizin konu ile ilgili ayrıntılı bilginiz mi var acaba?
Bir açıklama metni yayınlamak isterseniz hemen yayına alırız Arkitera.com’da.
“…restorasyon tekniğine uygun şekilde yürümektedir.”
Biz biliriz, biz!!! )))